Uygulama ile Aç

Yapay zeka tarafından üretilen sanat hayata bir hakaret mi?

Yapay zeka tarafından üretilen sanat hakkında tartışmalar giderek artıyor. Yapay zeka sanatı giderek gelişirken endüstrinin önemli isimleri bunu bir hakaret olarak ele alıyor.

Yapay zeka (AI) sanatı, yapay zeka kullanılarak oluşturulan herhangi bir sanat eseri olarak ifade ediliyor. Bu bir senaryo, resim, müzik veya daha farklı bir şey olabilir. Ancak bu durum bazı derin tartışmaları da beraberinde getiriyor. Yapay zeka tarafından oluşturulan eser bir sanat eseri mi? Yoksa eser 'hayata bir hakaret' mi?

İyi şeyler

Bu sorulara verilen cevaplara geçmeden önce biraz geriye gidelim. İlk önemli AI sanat sistemlerinden biri, 1960'ların sonlarında Harold Cohen tarafından geliştirilen AARON programı olarak karşımıza çıkıyor. Anca AI sanatı için asıl devim ise 2015 yılında Google’ın DeepDream’i oldu. DeepDream'in piyasaya sürülmesinden sonra birkaç şirket, fotoğrafları iyi bilinen resim setlerinin stiliyle sanat benzeri görüntülere dönüştürebilen uygulamalar yayınladı.

Zamanla gelişen modeller metinden görüntüye sistemlerin önünü açtı. Bunlar arasında OpenAI'den DALL-E öne çıkarken rakipler boş durmadı ve Midjourney, StyleGAN ve Stable Diffusion gibi örnekler hayatımıza girdi. Ağustos 2022'de, metinden görüntüye yapay zeka sanatı, 300 dolar ödüllü yarışmada birinciliği kazandı. Sonrasında ise uzmanlar AI sanatının her yerde olabileceğine ve kimsenin farkında bile olmadığına dikkat çekti.

Eleştiriler

20. yüzyılda sanatçılar yapay zekayı sanat yaratmak için kullanmaya başladığından beri, yapay zeka tarafından üretilen sanatın kullanımı bir dizi tartışmayı ateşledi. 2020'lerde bu tartışmaların bir kısmı yapay zeka sanatının sanat olarak tanımlanıp tanımlanamayacağı ve sanatçılar üzerinde yaratacağı etkiyle ilgiliydi.

1985'te Pamela Samuelson, telif hakkıyla ilgili olarak AI sanat yazarlığını çevreleyen yasal soruları ele aldı: sanat eseri yapay zeka tarafından yaratıldığında telif hakkının sahibi kimdi? Samuelson'ın Bilgisayarla Üretilen İşlerde Sahiplik Haklarının Tahsis Edilmesi (Allocating Ownership Rights in Computer-Generated Works) başlıklı makalesi, hakların üretici programın kullanıcısına tahsis edilmesini savundu.

Şimdilerde bu telif hakkı sahipliği üç başlığa ayrılmış durumda. İlk olarak eserin sahibi yapay zekanın kendisi olması gerektiği belirtiliyor. Ancak burada Telif Hakkı Yasası'nın 101. maddesinin "yazar"ı gerçek kişi veya bilgisayar olarak tanımlanacak şekilde değiştirilmesi gerek. İkinci başlığa göre Samuelson’un da dediği gibi, kullanıcı, programcı veya yapay zeka şirketi telif hakkının sahibi olmalı. Son başlığa göre ise hiç kimse telif sahibi olmamalı. Zira buradaki argümana göre sanat eseri hiç kimse tarafından yapılmadığı için herhangi bir telif hakkı sahibi de olmamalı.

Hırsızlık

Yapay zeka sanatının, sanatçıların sanat eserlerini onların rızası veya bilgisi olmadan kullandığına dair kanıtlar var. Bir illüstratör olan Hollie Mengert, çiziminin bir yapay zekayı eğitmek için kullanıldığını öğrendi. Son dönemin popüler uygulaması Lensa.ai’ın sanatçıların eserlerini çaldığı öğrenildi.

Ayrıca bkz.

ChatGPT, OpenAI'a 2 yıl içerisinde 1 milyar dolar kazandırabilir

Bildiğiniz gibi yapay zeka sanatı üreten tüm uygulamalar esasında binlerce hatta on binlerce saatlik sanat eserleriyle ve verilerle eğitiliyor. Zira üretim için bu şart. Ne kadar zengin veri seti kullanılırsa ortaya çıkan eser de o kadar zengin oluyor. Ancak buradaki sorun bu eğitim için yaşayan, üretim yapan ve vergi veren sanatçıların da eserlerinin kullanılıyor olması.

Endüstrinin önemli isimlerine göre bu bir hakaret

Guillermo del Toro ve Hayao Miyazaki, yapay zekanın sanat için kullanılmasına bütünüyle karşı. Del Toro, yapmış olduğu bir röportajda yapay zeka sanatı için bir süre önce Miyazaki tarafından söylenen sözleri yineledi: "Bu, hayatın kendisine bir hakaret."

Del Toro bunu çok incitici olarak görürken, “yapay zeka bir duyguyu, bir çehreyi ya da insan yüzünün yumuşaklığını asla yakalayamaz.” İfadelerini kullandı. Miyazaki kendisine gösterilen yapay zeka tarafından üretilmiş zombi benzeri animasyonu izleyince şunları söyledi: "Bu şeyi kim yarattıysa, acının ne olduğu hakkında hiçbir fikri yok. Kesinlikle tiksiniyorum. Bu teknolojiyi asla işime dahil etmek istemem. Bunun hayatın kendisine bir hakaret olduğunu kuvvetle hissediyorum. Biz insanlar kendimize olan inancımızı kaybediyoruz.” 2023 yılında daha da fazla yapay zeka gelişimine ve eserlerine maruz kalacağız. Muhtemelen bu tartışmalar giderek daha da derin bir hale bürünecek.



Haberi DH'de Gör Yorumlar ve Diğer Detaylar
Whatsapp ile Paylaş

Beğenilen Yorumlar

Tümünü Gör
9 Yorumun Tamamını Gör