Yenilenebilir enerjideki büyüme rekora hazırlanıyor: İşte 2024 yılı hedefleri
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), 2023 ve 2024 için yenilenebilir enerjinin görünümüne ilişkin yeni rapor yayınladı. Rapor, güneş enerjisinin yenilenebilir enerjide ana aktör olacağını gösteriyor.
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), 2023 ve 2024 yıllarında yenilenebilir enerjinin görünümüne ilişkin yeni bir piyasa güncellemesi yayınladı. Yayınlanan yeni raporda yenilenebilir enerji büyümesindeki ana aktörün güneş enerjisi olacağı vurgulanırken yeni rekorların yaklaştığı bildiriliyor.
Güneş enerjisi ana aktör olmaya devam edecek
Raporda küresel yenilenebilir enerji kapasitesinin 2023 yılında 107 GW artarak 440 GW'ın üzerine çıkacağı ve bunun şimdiye kadarki en büyük mutlak artış olacağı belirtildi. Bu rekor ile birlikte güneş enerjisi, 2023 yılında küresel yenilenebilir kapasite artışının ana kaynağı olmaya devam edecek ve büyümenin yüzde 65'ini veya 286 GW'ını oluşturacak.
İki yıl üst üste yaşanan düşüşün ardından, karasal rüzgar enerjisi ilavelerinin ise 2023 yılında %70 oranında artarak 107 GW'a, yani tüm zamanların rekor miktarına ulaşması bekleniyor. Yıllık güneş enerjisi pazarındaki büyümenin devam etmesi ve 2023 yılına göre yüzde 7'nin üzerinde bir artışla 2024 yılında yaklaşık 310 GW'a ulaşması bekleniyor. Genel olarak, 2024 yılı sonunda dünyadaki kümülatif yenilenebilir enerji kapasitesinin 4500 GW'ın üzerine çıkarak Çin ve Amerika Birleşik Devletleri'nin toplam enerji kapasitesine eşit olacağı tahmin ediliyor.
IEA, yayınladığı raporunda "Düşük modül fiyatları, daha fazla dağıtılmış PV sistemi alımı ve büyük ölçekli kurulum için bir politika baskısı, Çin, Avrupa Birliği, Amerika Birleşik Devletleri ve Hindistan dahil olmak üzere tüm büyük pazarlarda daha yüksek yıllık ek ilaveleri tetikliyor" dedi.
Konut ve ticari güneş PV sistemlerindeki beklenen artışında yüzde 74’ünü Avrupa Birliği oluştururken artışın çoğunluğu (%82) altı kilit pazardan geliyor: Almanya, İspanya, Hollanda, Fransa, İtalya ve İsveç. Raporda bu eğilimin arkasındaki ana neden olarak Rusya'nın Ukrayna'yı işgaliyle tetiklenen piyasa koşulları gösteriliyor.
{{body}}
{{/longBody}} {{^longBody}}{{body}}
{{/longBody}}