- Zorunluluktan önce teşvik
- Bazı teşvikler uygulanabilir
- İnsan hakları ihlali boyutuna getirilmemesi gerek
- İlerleyen zamanlarda daha ciddi yaptırımlar getirilebilir
- Yorumlar
Aşılar uygulanmaya başlandıktan bu yana küresel olarak aşıların isteğe bağlı mı yoksa zorunlu olarak mı yaptırılması gerektiği tartışılıyor. Şu an dünyada hegemonik olarak aşılar isteğe bağlı şekilde yapılıyor. Ancak belli teşviklerle insanların aşıya olan direnci de kırılmaya çalışılıyor.
Örneğin birçok Avrupa ülkesi şu an aşı yaptıranlar için seyahatte mücbir sebep şartını kaldırıyor. Böylece aşı olmayanlar eğer oralara seyahat edeceklerse ya aşı yaptırmaları ya da mücbir sebep dahilinde gitmeleri gerekiyor. Yani bir anlamda daha önce tartışılan aşı pasaportu meselesi yavaşça devreye giriyor. Aşılanmaya karşı direnç olan Türkiye'de de benzer şekilde bu tartışmalar mevcut. Uzmanlar bu konuya dair zorlamanın kabul edilemez olduğunu ama teşviklerin uygulanabileceğini söylüyorlar.
Zorunluluktan önce teşvik
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İsmail Balık, aşılamada akılcı teşviklerin uygulanması gerektiğini söylüyor. Balık'a göre zorunlu uygulamalar öncelikle halka antipatik gelecektir. Bu anlamdan halktan bir dirençle karşılaşmak gayet olası olacaktır. Bu yüzden de hastalık kontrol edilemeyecek bir noktada olmadığı sürece aşıda zorunluluk uygulamalar değil, teşvik ön planda olmalıdır.
Bazı teşvikler uygulanabilir
Öte yandan Balık'a göre özellikle 40 yaş altı gruplar aşıya karşı tereddütlü yaklaşıyor veya aşılanmayı hiç ciddiye almıyor. Ayrıca sosyal medyadaki aşı karşıtlığı da bunun artmasına yol açıyor. Balık'a göre bu tarz teşvikler konserlere, maçlara ve diğer etkinliklere çift doz aşı olanların ücretsiz olarak ulaşabilmesi şeklinde olabilir. Böylece bunu devlet yapmış olmaz ve herhangi bir zorlayıcılık da içermez.
İnsan hakları ihlali boyutuna getirilmemesi gerek
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Haluk Eraksoy da benzer şekilde aşı zorunluluğunun olamayacağını söylüyor. Kaldı ki Sağlık Bakanlığı'nın da böyle bir girişimin arkasında duramayacağını da ekliyor. Bu anlamda Eraksoy ne çeşit teşvikler uygulanırsa uygulansın aşının zorunlu olamayacağını ve bunun insan hakları ihlali boyutuna getirilmemesi gerektiğinin altını çiziyor.
İlerleyen zamanlarda daha ciddi yaptırımlar getirilebilir
Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan ise aşılama konusunda daha ileri girişimlerin olabileceğini savunuyor. Bunun için de 2013 yılındaki Avrupa'daki kızamık salgınını örnek gösteriyor: Kızamık salgınında aşılama ciddi bir şekilde düştüğü için aşılanmayan insanlar okullara ve kalabalık yerlere alınmadı. Ceylan'a göre ilerleyen zamanlarda Covid-19 salgını için de bu yollara başvurulabilir. Vaka sayılarının artmakta olduğunu belirten Ceylan, yeni bir kapanmanın sorumlularının aşı yaptırmayanlar olduğunu ekliyor.
Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:
sonsua kadar sürecek o video
harbiden sıktı bu video
1 yaz kısa süre kullanım için ideal,
@ccguven evine giren surilere yemek olmuş ilk işleri yemek değilmiş...
Benim oğlana alayım bi tane
O ışık efektleri sadece yanlarda değil üstte de olmalıydı. Böylece tabancayı kullanan, kafasını yana eğmek zorunda kalıp, fıtık olmaz.
1 Kişi Okuyor (0 Üye, 1 Misafir) 1 Masaüstü
GENEL İSTATİSTİKLER
6321 kez okundu.
28 kişi, toplam 30 yorum yazdı.
HABERİN ETİKETLERİ
covid19 aşılama, Diğer Bilim ve Popüler Bilim