Audi, markanın gelecek vizyonunu gözler önüne seren konsept çalışmalarını tanıtmaya devam ediyor. Kısa süre önce Skysphere isimli bir konsept çalışması tanıtan şirket şimdi de yeni Audi Grandsphere çalışmasıyla karşımızda.
Audi Grandsphere ile yolda "first class" deneyim
Geleceğin sedanı olarak anılan fakat silüeti coupe modelleri anımsatan Audi Grandsphere, 5.35 metre uzunluğu, 2 metre genişliği, 1.39 metre yüksekliği ve 3.2 metre aks mesafesiyle oldukça ferah bir yaşam alanı vadediyor. Arka kapıları geriye doğru açılan konseptte B sütunu bulunmuyor. Ayrıca Skysphere konseptindeki gibi 23 inçlik büyük jantlar dikkat çekiyor. İnce far ve stop grubunun göz gibi görünen grafikleri araca farklı bir hava katmış diyebiliriz.
Teknik açıdan baktığımızda Grandsphere'in iki elektrik motorundan güç aldığını görüyoruz. Ön ve arka aks üzerine konumlandırılan bu motorlar dört tekerlekten çekiş düzeni sağlıyor. Toplamda 710 beygir güç ve 960 Nm tork değerlerine sahip olan konseptin 0-100 km/s hızlanmasını 4 saniyenin biraz üzerinde tamamladığı belirtiliyor. Azami hız değeriyse belirtilmemiş fakat menzil kaygısından dolayı sınırlı olacaktır.
Audi Grandsphere konsepti Volkswagen'in PPE platformu üzerine inşa edilmiş. Bu da onu Audi Q6 e-tron ve piyasaya sürülecek yeni Macan ile platform kardeşi yapıyor. 120 kWsa batarya ile donatılan konsept, 800 volt şarj teknolojisi sayesinde 270 kW'a kadar hızlı şarj desteği sunuyor. Bu da bataryanın 25 dakika gibi bir sürede yüzde 5'ten yüzde 80 doluma ulaşması anlamına geliyor. Audi, gerçek dünya koşullarında kullanıma göre 750 kilometre menzil vadediyor. Audi'nin konsept çalışmasında arka aks yönlendirme sistemi ve adaptif havalı süspansiyon sistemi de standart.
Gelelim Grandsphere'in yaşam alanına. Audi, söz konusu konseptin sahip olduğu teknolojiler ve konfor özellikleriyle 'first class' uçuş deneyimini yola aktaracağına inanıyor. Öyle ki ön koltukların arasında bile içeceklerin serin tutulabileceği dahili bir soğutucu ve iki tane bardak bulunuyor. Konsept, seviye 4 otonom sisteme hazır ve bu mod seçildiğinde direksiyonun olduğu modül ve pedallar gizleniyor. Görüldüğü üzere Grandsphere'de herhangi bir ekran bulunmuyor. Onun yerine harita vb. görüntüler ön taraftaki ahşap yüzeye yansıtılıyor.
Grandsphere konsepti, sürücü ve yolcuları yaklaştıkları esnada tanıyor. Böylelikle kapılarını otomatik olarak açıyor, koltuk ve iklimlendirme ayarlarını o kişinin tercihlerine göre önceden ayarlıyor. Konsept 4 kişilik olmasına rağmen Audi, konfor noktasında bireysel deneyime fazlasıyla önem veriyor. Örneğin yaşam alanındaki özel ses sistemi sayesinde kişi, kendi işitsel bölgesini oluşturabiliyor. Bu sayede onun kendi hoparlöründen duyduğu sesleri diğer yolcular duyamıyor.
Audi Grandsphere şimdilik sadece bir konsept çalışması. Gerçek bir platform üzerine inşa edilmiş olsa bile üretime geçip geçmeyeceği konusunda herhangi bir işaret yok. Öte yandan Audi, yenilenen S-Serisi'nin karşısında daha güçlü bir A8 çıkarmak istiyor. Dolayısıyla A8'in halefinde Grandsphere konseptinden izler görmemiz mümkün.
Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,
istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:
Bana çok korkutucu geliyor bunlar.