Dünya üzerinde yaşamın şartlarından birinin nefes alıp vermek olduğunu biliriz. Ancak gezegenimiz üzerinde yaşayan tüm çok hücreli organizmaların hayatta kalmak için soluk alıp vermeye ihtiyaç duyduğu anlayışı artık tarih olmak üzere. Bu gerçekliği değiştiren ise Tel Aviv üniversitesi’nde görev yapan bilim insanlarının keşfettiği denizanası benzeri bir parazit.
Söz konusu canlı ilginç bir şekilde mitokondriyal genoma sahip değil. Bugüne kadar yaygın olarak kabul edilen ve tüm bitki ile hayvanların hücresel aktivitelerini gerçekleştirmek için oksijene ihtiyaç duyduğu görüşü bu canlı için geçerli değil. Yani bu parazit, tüm yaşamı boyunca nefes almasa dahi hayatta kalabiliyor.
Mitokandriyal DNA nedir?
Mitokondriyal DNA (kısaca mtDNA), hücrelerimizin çekirdeği haricinde, mitokondri denen ve enerji üretimi için büyük moleküllerin oksijen ile yakılarak küçük moleküllere dönüştüğü organelde bulunan bağımsız DNA parçasına verilen isimdir. Kısacası ana genetik materyalimiz olan çekirdek DNA'sından bağımsız; ancak canlı genomu dâhilinde sayılan bir DNA'dır. (kaynak)
Keşfedilen canlıyı “Nefes alıp verme yetisini kaybetmiş” şeklinde tanımlayan Dorothee Huchon isimli bilim insanı, hayvanın nasıl bu şekilde evrim geçirdiğinin gizemini koruduğunu belirtmiş. Somon balığına bağlı biçimde yaşamını sürdüren parazitin, hayatta kalmak için ihtiyaç duyduğu enerjiyi kendini besleyen hayvandan sağladığı görüşü ise şu an için öne sürülen en geçerli tez olarak karşımıza çıkmış.
Her mitokondrinin kendi genomu olduğu bilen Huchon ve ekibi, “Henneguya salminicola” isimli parazitin DNA’sını incelediklerinde bir hata yaptıklarını düşünmüş. Zira hiçbir mitokondrinin bulunamadığı ilk incelemeyi tekrar eden ekip, sonunda şaşırtıcı gerçekle yüz yüze kalmış.
University Collage Londan’da görev yapan Nick Lane isimli araştırmacı ise uzun süreler oksijen solumadan hayatta kalabilen canlılar olduğunu ifade ederken tüm hayatları boyunca bu şekilde yaşayan bir başka canlı türü bulunmadığını belirtmiş.
Göze benzeyen ancak kanca görevi gören hücrelere sahip canlıların bu sayede avlarına yapıştığını belirten Huchon, ekipçe yapılan çalışmalar neticesinde bunların zehirli olmadığını tespit etmiş. İnsanlara bir zararı olmadığı söylenen parazitlerin, somon balıkları üzerinde oluşturdukları beyaz lekelerin balıkçılar için göze hoş görünmeyen görüntüler oluşturduğu ifade ediliyor.
Henneguya salminicola’nın hayatta kalmak için neden oksijene ihtiyaç duymadığı henüz net değil ve araştırmalar bu yönde devam edecek. Çalışma sonuçları ise Proceedings of the National Academy of Sciences dergisinde yayınlandı.
Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,
istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:
Bana çok korkutucu geliyor bunlar.