Öne çıkan teknik özellikler:
Qualcomm Snapdragon 810 64Bit 8 Çekirdek CPU (4x 1,5GHz Cortex A53 + 4x 2GHz Cortex A57)
Adreno 430CPU
3GB RAM, 32GB dahili depolama + MicroSD kart yuvası
5" 1080P Super LCD 3 Ekran + Gorilla Glass 4
20.7MP F2.2 Çift Tonlu Led Flaşlı Arka Kamera + 4 UltraPiksek Ön Kamera
WiFi 802.11 a/b/g/n/ac , Bluetooth 4.1, apt-X, GPS, Glonass, NFC
Stereo FM Radyo
MHL 3.0 kablolu TV Çıkışı ve kablosuz görüntü aktarımı
2840mAh değiştirilemeyen batarya
Hızlı şarj 2.0 ile 30 dakikada %60 doluluk oranı
144.6x69.7x9.6 mm / 157gram
İnceleme metni:
Snapdragon 810, 3GB bellek, 20MP arka, 4 Ultrapiksel ön kamera, Dolby surround destekli boomsound hoparlörler, çift renkli metal gövde M9’un M8 üzerine koydukları olarak sıralanabilir. M8 ile oldukça fazla benzeyen tasarım farklı renkteki çerçeveler, sert köşe hatları, nispeten daralan ve kısalan yapıyla farklılaşıyor.
Özetle M8 güzel görünen bir telefondu, M9 da bu mirasın üzerine ufak eklemeler yaparak yine güzel görünen bir telefon olmuş. Tabi bir kaç gram hafiflerken M8’e göre biraz daha kalın bir yapısı olduğunu da atlamamak gerekli.
Güç butonunun bu sefer ses butonları altında sağda konumlandırıldığı telefonda, ses butonları ile güç butonunun karıştırılmaması adına güç butonu üzerinde dokulu yapı kullanılmış. SD kart takabildiğimiz telefonda 32GB da dahili depolama bulunuyor.
Sim kart yuvası da aynı SD kart gibi yekpare gövde üzerinde sürgülü bir yapıyla karşımıza çıkıyor. M9’daki büyük Sim kart yuvası kapağı burada yerini SD kart ile benzer boyutlardaki bir yapıya bırakmış.
Ses ve usb portu kasa altında konumlandırılmış fakat ses portunun beyaz iç rengi bana pek hoş görünmedi. Sanırım ses portu renginin, kasayı arka üst ve alt kısımdan bölen anten çizgileri ile uyum içinde olması amaçlanmış.
Ses çıkış kalitesinde dolby iyileştirmesi olumlu sonuçlar veriyor. Özellikle kulakiçi kulaklıklarla dolby aktif edildiğinde değişen ekolayzır ayarları sayesinde arka planda kalan sesler daha net duyulabiliyor.
Ses seviyesinni de bir miktar yükseldiği söylenebilir. Kutu içeriğinde yer alan HTC kulak içi kulaklıklar iyi bas performansına sahipler. Özelikler pop kültürü ve dans müziklerinden hoşlananlar bu kulaklıkları değiştirme ihtiyacı duymayacaklardır.
HTC’nin standart müzik çalarının da kullanımı kolay ve pratik bir yapı sunduğunu söyleyebiliriz. Özellikle FM radyonun da unutulmaması, ülkemizdeki bir çok telefon tutkununun ilgisini çekecektir diye düşünüyorum. Boomsund hoparlörler ise M8’e nazaran bir miktar daha yüksek ses seviyesine ve bas iyileştirmesine sahipler. Her zamanki gibi bir cep telefonunundan elde edilecek en yüksek ses deneyimini sunuyorlar. Açıkçası boomsound hoparlörlerden sonra HTC telefonlar yanında harici bir bluetooth hoparlör kullanma ihtiyacım kalmadı.
Tasarıma geri döndüğümüzde M8’de bir çok kullanıcının eleştirdiği ve sanki kapasitif butonlar için ayrılmışçasına bir görüntü sergileyen HTC logolu siyah bar korunurken M8’e nazaran daratılan yapısıyla daha az rahatsız ediyor diyebiliriz. M9’da da M8’de olduğu gibi sanal tuşlar kullanılıyor.
Full HD çözünürlük sunan 5” boyutlarındaki ekran M8’e nazaran bir miktar daha yüksek parlaklık değerine sahip. M8’in gün ışığı altında görünürlük problemi olmadığı düşünüldüğünde M9 da fazlasıyla iş görecektir.
F2.2 lensli Toshiba üretimi 20MP kamera, çift ton flaş ile destekleniyor. M8’deki derinlik sensörüne M9’da yer verilmemiş olması benim için hayal kırıklığı oldu. Her ne kadar yeni kamera ve yazılımla 60cm uzaklıktan çekilen fotoğraflarda da bokeh efekti görebiliyor olsa da M8’in çift lensli kamerası devam ettirilmesi gereken bir yenilikti diye düşünüyorum.
Kamera lensi dışa doğru hafif çıkıntılı bir yapıya sahip fakat dikkatli bakıldığında bu çıkıntı kamera lensini de koruma amacı taşıyor zira kamera camı plastik çerçeveden daha aşağıda kalıyor. Böylece kamera lensinin direkt yüzey ile teması bir nebze önlenmiş oluyor.
Kamera M8’e göre büyük ilerleme kaydetmiş durumda. Çekilen fotoğrafların 20MP olması sosyal medyada paylaşacağınız fotoğrafların keskinliğine olumlu katkı sağlıyor. Renk oluşturma başarılı ve genelde odaklanma hızıyla ilgili sorun yaşamıyorsunuz.
Basit arayüzde modlar arasında geçiş kolaylıkla yapılabiliyorken, bütün ayarları el ile değiştirebildiğiniz manuel modunun yer alması da fotoğraf tutkunlarının hoşuna gidecektir. Arka kamera her yüksek çözünürlükteki cep telefonu kamerası gibi düşük ışıkta kumlanma yapıyor olsa da açıkçası fotoğraf kalitesi bakımından beni memnun etti. Düşük ışık performansı ise M8’in gerisinde kalıyor.
4K videolar ise beklentiyi karşılıyor. Açıkçası 4K video olayı için henüz erken ama uzun süre saklamak isteyeceğiniz anları 4K kayıt altına almak ömürleri açısından iyi olacaktır. En azından 5-6 yıl sonra izlerken kalitesi çok gözünüze batmaz. Ön kamera ise ultrapixel’in nimetlerinden yararlanıyor. Düşük ışık altında M8’e oranla çok daha iyi iş görüyor ve renkleri doğru algılarken sahneyi de olabildiğinde net bir şekilde kaydediyor. Daha fazla örneğe aşağıdaki fotoğraf albümünden ulaşabilirsiniz.
Sense 7, aslında Sense 6’nın ufak eklentilerler zenginleştirilmiş hali olarak tanımlanabilir zira Sense 6 zaten yeterince sade ve hızlı bir arayüzdü. Sense 7, 6 üzerine tema desteği, bulunduğunuz konuma göre farklı uygulamalar görüntüleyebilen yeni anasayfa aracı ve blinkfeed iyileştirmeleri ile ayrılıyor.
Blinkfeed, her zamanki gibi hafif ve hızlı arayüzünde ilgilendiğiniz sosyal medya ve haber içeriğine hızlı bir şekilde ulaşım imkanı veriyor. İstemediğiniz durumlarda kolayca kapatabiliyor olmak da güzel bir ayrıntı. Ana sayfa aracı ise bulunduğunuz konuma göre değişen ihtiyaçlarınıza yönelik olarak program listesinin otomatik ayarlanmasını sağlıyor.
Evde sosyal medya uygulamalarının çoğunlukta olmasını işe geçtiğinizde ise ofis ve benzeri araçların ön plana gelmesini sağlayabiliyorsunuz. Yine bu araç ta istenmediği durumlarda kaldırılabiliyor.
HTC’nin Sense 6 ile başladığı ve kullanıcıyı istemediği araçları kullanmak zorunda bırakmayan esnek yapısının Sense 7’de de devam ediyor oluşu olumlu bir gelişme. Telefon içindeki yardımcı işlemciyi kullanan ve HTC tarafından geliştirilen sağlık uygulaması bile isteğe bağlı olarak market üzerinden indiriliyor.
Uygulama eğlenceli ve basit bir arayüzde aktivite takibi imkanı sunuyor dilerseniz arkadaşlarınızla yarış içine de girebiliyorsunuz. Tema desteği de üzerinde durulması gereken konulardan biri. Sadece arka plan ve renkler değil, ikonlar, sesler ve saat görünümüne kadar etki eden temalar ile telefonu özelleştirebiliyorsunuz. Dilerseniz kendi temalarınızı yapmanız da mümkün.
Bunun için galeriden tema haline getirmek istediğiniz resmi seçerek düzenleme seçeneklerinde tama butonuna tıklamanız yeterli. Sistem sonradan özelleştirebileceğiniz şekilde resme uygun renk ve ikon paketlerini otomatik olarak algılayarak size seçenek sunuyor. Açıkçası sistemin kendi oluşturduğu paketler o kadar isabetli ki genelde değiştirme gereği duymadığımı söylemeliyim.
Telefonun menü geçiş ve WEB performansından söz etmeyi ise artık çok gerekli bulmasam da kısaca değinmek gerek tabi :) M9, menü geçişleri, sosyal ağ uygulamaları ve WEB performansı konusunda diğer tepe model telefonlarda da olduğu gibi oldukça hızlı bir telefon. Kullanıcısını kesinlikle yarı yolda bırakmayacaktır.
Performans değerlerine gelecek olursak M9’da en büyük merak konusu telefonun ısınıp ısınmadığı oluyor. Snapdragon 810 işlemciler hakkındaki bazı dedikodular bu yonga setini taşıyan telefonlarda ısınma sorunları yaşanabileceğine işaret ediyordu.
Açıkçası telefon M8 gibi bir karakter sergiliyor. Genelde serin olan kasa performans gerektiren veya ekranın uzun süre en üst parlaklık seviyesinde çalışması gereken durumlarda ılımaya başlıyor. Kasa sıcaklığındaki artış rahatsız edici seviyelere ulaşmıyor. Zaten işlemci kendi içinde bir dengeleme mekanizmasına sahip eğer çok ısınırsa frekansı düşürerek performanstan ödün veriyor ama sıcaklık artışının da önüne geçiyor.
İşte burada yeni bir iddia şu anda gündemi meşgul etmekte o da işlemcinin HTC tarafından limitlenerek özgün performansını sergilemesinin önüne geçildiği ve bu yüzden ısınmadığı söyleniyor. Açıkçası elimizdeki yeterliliği konusunda kesin bir şey söyleyemeyeceğim test programları ile yaptığım analizlerdeki izlenimim iddiaların doğru olmadığı işlemcinin gerektiği durumlarda 2GHz hıza ulaşabildiği yönünde oldu.
İşin komik tarafı bir çok program en fazla 4 çekirdek kullanabiliyor ve seçtikleri çekirdekler de düşük performanslı Cortex A53 seti oluyor. Anlaşılan o ki Android dünyasında 8 çekirdek işine hazır olan yazılımlar sadece test programları ki onların da aktif bir şekilde sürekli olarak 8 çekirdeğe yüklendiğini göremiyoruz.
Snapdragon 810, Full HD ekran ile modern oyunlarda oldukça iyi bir performans sergiliyor. Sentetik test programlarındaki skorlarını da kendi telefonlarınız ile karşılaştırarak bir ön görü sahibi olabilirsiniz.
Pil performansı ise M8 ile oldukça benzer. 3G aktif, eposta, whatsapp, hangouts, konum, hava durumu senkronizasyonu açık, parlaklık otomatik ve bluetooth aktif şekildeki günlük kullanımda 3 saatin üzerinde ekran açık kalma, 1 saatin üzerinde görüşme süreleriyle 12 saat boyunca aktif çalışabildi.
HTC One M9, genel anlamda başarılı bir devam modeli olmuş. HTC'nin One M7 ile başladığı metal telefon serüveninde M9, ustalık dönemini işaret ediyor ki telefonu elinize aldığınız anda olumlu etki bırakmayı başarıyor. Tabi çift kameralı yapının bırakılmış olması, parmak izi okuyucuya yer verilmemesi, kamerada optik stabilizasyonun olmayışı gibi detaylar ise günümüz rakiplerinden geri kaldığı noktalar oluyor.
HTC kullanıcıları için M7 veya M8'den M9'a geçmeye değer mi sorusuna yanıt verecek olursak eğer; M8'den M9'a geçmek için açıkçası önemli bir neden görmediğimi söylemem gerekli. Eğer M8'in kamerasından memnunsanız hali hazırda oldukça hızlı ve stabil çalışan telefonu herhangi başka bir model ile değiştirmek için bir nedeniniz yok demektir.
Fakat M7 kullanıcıları, daha iyi kamera, pil süresi ve değişen kasa için M9 denemek isterlerse yeni bir telefon aldıklarına pişman olacaklarını düşünmüyorum.
Son olarka Snapdragon 810'u değerlendirecek olursak; Snapdragon 810, Qualcomm'un tembellik yapıp ödevine iyi çalışmadığını gösteren bir yongaseti. M9'un M8'in sunduğu hız ve olanaklar üzerine hiç bir şey koyamayışı, uygulamaların zaten 4 çekirdekten fazlasına genelde ihtiyaç duymaması ve daha büyük pile rağmen M9'un bir önceki nesil daha küçük pilli M8 ile benzer pil süreleri sunuyor oluşu 810'un ne kadar gereksiz bir işlemci olduğunun göstergeleri sayılabilir.
M9, eğer Snapdrago 810 değil de MTK'nın yeni nesil MT6795'i ile geliyor olsaydı şu anda daha farklı şeylerden söz ediyor olabilirdik. Umarız çok geçmeden M9 Plus'ı elde eder ve MTK - HTC birlikteliğinin üst seviye telefonlarda sunduklarını test etme şansı bulabiliriz.