O kimine göre bir CIA ajanı ve ABD'nin çıkarları doğrultusunda sızıntılar yapıyor. Kimine göre ABD'nin değerli devlet sırlarını ifşa ettiği için vatan haini. Kimine göre ise kirli çamaşırları ortaya döken bir halk kahramanı. Evet eski NSA çalışanı Edward Snowden'den bahsediyoruz.
Bir proje olup olmadığı çok önemli değil ancak dünya gündeminin son birkaç yılına damga vurduğu kesin. Cep telefonlarının hayatımıza girmesiyle bir şehir efsanesi haline dönüşen “CIA bizi takip ediyor” kavramı Snowden'in itiraflarıyla pek çoğumuz için gerçeğe dönüşmüştü.
Devletler arasında gerginliklere bile neden olan Snowden sayesinde en azından artık cebimizdeki akıllı telefonun veya kullandığımız bilgisayarın her adımımızı takip edecek ve istihbarat ajanslarına raporlayacak bir izleme sistemine dönüşeceğini biliyoruz.
Snowden'in son açıklamaları ise başka bir efsaneyi gerçeğe dönüştürüyor ki o da ECHELON. Adına onlarca kitap yazılan ECHELON'un çanak antenlerin biraraya gelerek oluşturduğu devasa bir yapı olarak hayal ederdik. Ancak ECHELON hiçbir zaman doğrulanmadı ve ABD'nin gizli bir silahı olarak kaldı.
Snowden'in sızdırdığı dökümanlara göre ECHELON sistemi hali hazırda kullanılan bir sistem ve ABD ve İngiltere ortaklığı ile 1966 yılında hayata geçirildi. İlk iletişim uydusunun fırlatılışından bir yıl sonrasına denk gelen bu tarih ile birlikte Rusya ve Avrupa üzerinde sıkı bir gözlem başladı.
ECHELON'un ilk adı FROSTING idi. Bu sistemde iki alt kategori bulunuyordu. TRANSIENT kategorisi Rusya'nın yani o dönem SSCB'nin iletişim uydularını takip ederken, ECHELON ise Avrupa'nın iletişimini kaydetmekteydi. Tüm bu bilgiler FORNSAT adında bir programda toplanıyordu.
ECHELON adını dünyaya ilk kez İngiliz gazeteci Duncan Campbell duyurmuştu. Campbell 1988 yılında ECHELON ile ilgili yazılar yazmaya başladı ve 27 yıldır yazmaya devam ediyor.
Campbell bir şekilde ECHELON programında çalışan bir kişiye ulaşıyor ve bu bilgileri elde etmeye başlıyor. Campbell hali hazırda telefon, faks, telex ve bilgisayar sinyallerinin ECHELON tarafından toplanabildiğini belirtiyor. Snowden de ECHELON ile ilgili elde ettiği NSA verilerini 2013 yılında bir gazeteciye ulaştırmış.
Avrupa Parlamentosu 1999 yılında ECHELON’un Avrupa uzantıları ile ilgili bir soruşturma başlatmıştı. Snowden dökümanlarına bakıldığında NSA görevlilerinin Avrupalı müfettişleri çamur içinde debelenen ve birşey elde edemeyen domuzlara benzettiği görülüyor. AP soruşturma sonucunda izinsiz dinleme konularında tedbirler alan bir kanun tasarısı hazırlamıştı.
İşin sonunda teknoloji ne kadar gelişirse bu izinsiz dinleme ve gözleme bulutu daha çok üzerimize iniyor. Charles Xavier’in Cerebro'yu kafasına taktığında dünyadaki tüm mutantları görebilmesi gibi bir şekilde elimize elektronik bir cihaz aldığımız anda biz de bu bulutun içerisine giriyor muyuz sorusu halen bir muamma. Ya da Devlet Düşmanı'ndaki gibi artık sadece iç çamaşırı ile kalmak bir çözüm olabilir mi belirsiz…
Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:
Bana çok korkutucu geliyor bunlar.