İklim değişikliği, spor dünyasının geleceğini de tehdit ediyor

Spor dünyası, olayın sadece mağduru değil!
Yorumlar

İnsan kaynaklı iklim değişikliği, hayat her alanında kendini hissettirmeye başlamış durumda. Artan sıcaklıklar nedeniyle zorlaşan yaşam koşulları, spor endüstrisinde de sorunlara yol açıyor. Yaz ve Kış Olimpiyat oyunları, futbol ligleri, tenis, atletizm, golf ve daha birçok spor dalı, küresel ısınmadan nasibi almaya çoktan başladı.

Geçmişe şöyle bir bakıldığında küresel ısınmanın spor dünyası üzerine etkilerini görmek mümkün. Örneğin 2014 yılında düzenlenen Avustralya Açık Tenis Turnuvası’nda dört dün boyunca kaydedilen 41C’nin üzerindeki sıcaklıklar, 1000’den fazla izleyicinin fenalaşmasına yol açmış ve oyuncular Caroline Wozniacki’nin su şişesi ile Wilfred Tsonga'nın ayakkabılarının erimesine yol açmıştı. Aynı turnuva bu kez, 2020 yılı içinde Avustralya’yı kasıp kavuran orman yangınlarının neden olduğu duman yüzünden sekteye uğramıştı. 2014 yılında Sochi’de yarışan sporcular, karın azlığından şikâyet ederken 2019 yılında Japonya’da düzenlenen Dünya Rugby Kupası kapsamında düzenlenmesi planlanan bazı maçlar beklenmeden ortaya çıkan pasifik tayfunları nedeniyle iptal edilmişti.

Örneklerin çoğaltılabileceği bu olumsuzluklar, Rapid Transition Allience ismli örgüte göre buzdağının görünen kısmını oluşturuyor. Çeşitli üniversite ile kurumlarda görev yapan bilim insanlarının oluşturduğu örgütün yayınladığı rapora göre spor dünyası, daha kötü sonuçlara kendini hazırlamalı.

Önümüzdeki otuz yıl içinde karşılaşılabilecek sorunlara dikkat çeken rapor, İngiltere Futbol Ligi takımlarına hizmet eden sahaların dörtte birinin her sezon sel altında kalabileceğini, ülkede bulunan her üç golf sahasından birinin deniz seviyesindeki yükselme nedeniyle zarar göreceğini ve daha önce Kış Olimpiyatlarının düzenlendiği şehirlerin yarısının bir daha bu tür müsabakalara ev sahipliği yapamayacağını belirtmiş.

Spor dünyası, olayın sadece mağduru değil!

Örgütün yayınladığı rapora göre spor endüstrisi, “küresel ısınmanın mağduru olduğu kadar suçlusu da.” Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin karbon ayak izine dikkat çeken rapor, Komite çatısı altında atmosfere salınan CO2 oranının Barbados’a eş değer olduğunun altını çizmiş. Ancak küresel futbolun iklim değişikliğine katkısı ne yazık ki daha da fazla. Dünyanın en popüler spor dalının sebep olduğu hava trafiği, stadyum inşaatları nedeniyle salınan CO2 ve her maç sonrası ortaya çıkan çöp yığınları iklim değişikliğine olumsuz anlamda ciddi katkılar sunuyor.

Rapid Transition Alliance’da koordinatör olarak görev yapan Andrew Simms’e göre insanlığın en büyük rol modellerinden biri olan sporun sahip olduğu bu kötü sicili silebilmesi gerekli. Bu konuda konuşan Simms, yaptığı açıklamada “Eğer spor, faaliyetlerini iklim değişikliğini yavaşlatmaya katkı sağlayacak hızda ve ölçekte düzenlerse emin olun ki daha fazlası sektörün peşinden gelecektir. Eğer sporcular bu alanda seslerini yükseltir ve temiz hava ile iklim dengesinin önemine vurgu yaparlarsa milyonlar da onları takip eder.” ifadelerini kullanmış.

Raporda spor endüstrisinin atabileceği adımlara da yer verilmiş. Fosil yakıt tedariki yapan şirketlerle olan sponsorlukların sona erdirilmesi ve İklim Eylemi için Spor Çerçevesi gibi anlaşmalara tüm spor kurumlarının imza atmasını tavsiye eden rapor, 2030 yılı itibariyle karbon nötr olmayan organizasyonların iptal edilmesini ve karbon salınımını sıfırlamayan kurumların ise Olimpiyat Oyunları gibi faaliyetlerden menedilmesini tavsiye etmiş.