İstanbul’un trafik sorunu hem cebimizi yakıyor hem de hayatımızı kısıtlıyor

Kaybettiğimiz sadece zaman ve para değil
Yorumlar

Avrupa’nın en kalabalık şehri İstanbul, gitgide artan nüfusu ve bu durumla doğru olarak artan araç trafiğiyle sürekli gündemde. Özellikle işe gidiş ve gelişlerde İstanbulluların trafikte harcadığı zaman bazen akıl almaz sürelere ulaşabiliyor. Peki şehirde yaşayanların tek kayıpları zaman mı? Cevap bir çoğumuz tahmin edebileceği üzere maalesef, “Hayır!”

İstanbul’un trafik sorununu masaya yatıran ve Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) ile 2 farklı üniversitede görev yapan akademisyenlerin 5 yıllık sürede oluşturduğu `İstanbul Trafik Otoritmi´ isimli rapor, bu durumla ilgili çarpıcı sonuçlar ortaya koyuyor. Söz konusu raporun 4 bin kilometreye varan şehir içi yol ağı üzerinde gerçekleşen sürüş hızları, yoğunluklar, gecikme ve diğer kayıplar ile ilgili verileri içerdiğini hatırlatalım.

Rapordaki en çarpıcı sonuçlardan birisi belki de İstanbul´daki trafik akışının bir önceki yıla göre yüzde 14 oranında azalırken, trafikte kalma süresinin ise artış göstermesi olmuş. Bunun sonucunda ise n trafik yoğunluğu ve “dur kalklar” sebebiyle araç yakıt tüketimi ve yakıta harcanan para da artış göstermiş.

Trafiğin en çok akşam saatlerinde arttığı ortaya koyan rapor, bu artışın 2018 yılına kıyasla yüzde 24 oranında olduğu koymuş. Bu saatlerde ortalama araç ise ise 18 km/s olarak ölçülmüş. Söz konusu saatlerde araç sürücülerinin trafik yoğunluğuna bağlı olarak tükettikleri fazla yakıtın faturaya yansıması ise ortalama 15 lira olmuş. Sabah saatlerinde 19.68 lira olan bu tutar, akşam saatlerinde ise 25.14 lira seviyesine çıkmış.

Kaybettiğimiz sadece zaman ve para değil

Yaşanan problemlerin sadece zaman ve para kaybıyla sınırlı olmadığını ifade eden BAU Büyük Veri Analitiği Programı Öğretim Üyesi Dr. Serkan Gürsoy; çevre kirliliği, aşınma, yıpranma, sağlık kayıpları vb. gibi sorunların da gitgide arttığının altını çiziyor.

Raporun İstanbullular için en olumsuz yönlerinden biri de trafik sorunu yüzünden, kentin sunduğu olanaklara erişimin giderek olanaksızlaşması ve kentin bölgelere göre kutuplaşmasının hızlanması olarak ortaya çıkmış. Bu durum şehirde yaşayan insanlara maalesef okullar, etkinlikler veya kültür sanat olanaklarına ulaşmakta problem olarak dönüyor.

Gürsoy’a göre sorun trafik akışında değil, yaşanan aksamalarda. Bu kapsamda Gürsoy, “Bu aksamaların giderilmesi için trafik hareketlilik rejimin sayısallaştırılması ve izlenmesi zaruridir.” ifadelerini kullanmış.