- "Aynı filmin tekrar tekrar çekilmiş versiyonları"
- "Sinema salonları seri filmlerle dolmuş durumda"
- Yorumlar
Sinema tarihinin en önemli yönetmenleri arasında yer alan Martin Scorsese'nin geçtiğimiz ay Marvel filmlerine yönelik yaptığı eleştiri bildiğiniz gibi epeydir film dünyasının gündemini meşgul ediyor. Scorsese'nin sözleri özellikle de Marvel hayranlarından ve Marvel filmlerinde görev yapan aktörler/yönetmenlerden epey bir tepki çekmişti. Scorsese şimdi çok konuşulan o ifadeleriyle ilgili The New York Times'da uzun bir makale yayınladı ve Marvel filmlerini neden sinema olarak değerlendirmediğini detaylı bir şekilde açıkladı.
Scorsese, Marvel filmlerini aşağılamak amacında olmadığını belirterek,"Marvel gibi seri filmlerinin (franchise films) birçoğu yetenekli ve sanatsal becerilere sahip insanlar tarafından yapılıyor. Bu filmlerin benim ilgimi çekmiyor olması tamamıyla benim kişisel zevklerim ve mizacımla alakalı bir durum. Şunu biliyorum: Daha genç olsaydım, daha sonraki bir tarihte doğmuş olsaydım, muhtemelen bu tarz filmler beni de heyecanlandırırdı ve hatta belki de bir tane de ben yapmak isterdim." şeklinde konuştu.
Scorsese daha sonra, kendi zamanındaki film yapımcılarının sinemanın tıpkı edebiyat, müzik veya dans gibi bir 'sanat formu' olarak değerlendirilmesi için mücadele ettiğini söyledi ve Paul Thomas Anderson, Claire Denis ve Spike Lee gibi yönetmenlerin filmlerini örnek göstererek,"Bu film yapımcılarının herhangi bir filmini izlediğimde tamamıyla yeni bir şey göreceğimden eminim. Filmlerin beni beklemediğim bir yere götüreceğini ve ismini bile koyamayacağımız yepyeni bir deneyim yaşatacağını biliyorum. Marvel yapımlarıysa işte bu belirttiğim yönetmenlerin filmlerinde övgüyle anlattığımız hiçbir şeyi içermiyor." dedi.
"Aynı filmin tekrar tekrar çekilmiş versiyonları"
Scorsese Marvel filmlerinin risk almaktan kaçtığını söyleyerek sözlerine şöyle devam etti:
"Benim bildiğimi haliyle sinemayı tanımlayan temel unsurların birçoğu aslında Marvel filmlerinde de var. Bu filmlerde olmayan şey ise şu: Keşif, gizem veya gerçek bir duygusal tehdit. Hiçbir şey risk altında değil. Tamamıyla belli bir talebi karşılamak amacıyla yapılmış ve yalnızca sınırlı sayıdaki temaların varyasyonları olan filmlerden bahsediyoruz.
İsim olarak bir devam filmi gibi görünebilirler ancak aslında hepsi aynı filmin tekrar tekrar çekilmiş versiyonları. Bu filmlerin her bir sahnesi resmen tasdik edilir, çünkü belli bir formülün dışına çıkmanıza izin yoktur. Modern film serilerinin doğası işte bu: Piyasa analizi yapılır, seyirci testi gerçekleştirilir, muayenesi tamamlanır ve tüketim için hazır hale gelene kadar tekrar tekrar modifiye edilir."
Sinema sektörünün son 20 yılda müthiş bir değişim yaşadığından da bahseden Scorsese,"En kaygı verici değişim gece karanlığı altında gizli bir şekilde gerçekleşti: Sinemadaki risk unsurunun kademeli ama istikrarlı bir şekilde yok edilmesi. Günümüz filmlerinin birçoğu anında tüketim için hazırlanmış kusursuz ürünler gibi. Bu filmlerin birçoğunun yetenekli kişiler tarafından yapıldığı doğru. Ancak sinemanın en temel noktalarından birisini kaçırıyorlar: Bireysel bir sanatçının birleştirici vizyonu. Zira bireysel bir sanatçı elbette tüm bu denklemin en riskli faktörüdür."
"Sinema salonları seri filmlerle dolmuş durumda"
Scorsese son olarak Marvel benzeri film serileriyle ilgili en büyük probleminden şöyle bahsetti:
"Şimdi soruyor olabilirsiniz, benim problemim ne? süper kahraman filmlerini veya diğer film serilerini neden rahat bırakmıyorum? Sebebi çok basit. Bu ülkede veya dünyanın diğer taraflarındaki herhangi bir yerde, büyük bir ekranda bir şey izlemek isterseniz bu filmler şu anda öncelikli terciniz durumunda. Sinema tarihinde gerçekten de korkutucu bir dönem yaşıyoruz. Bağımsız sinema sayısı hiç olmadığı kadar az. Denklem tamamıyla tersine döndü ve dijital yayın servisleri içerik dağıtımı konusunda birincil sistem haline geldi. Ancak tüm bunlara rağmen; filmini büyük bir ekranda, geniş bir seyirci kitlesi karşısında izlenecek şekilde tasarlamak istemeyen tek bir film yapımcısı dahi tanımıyorum.
Tabi bu durum beni de kapsıyor. Netflix için hazırladığımız filmi henüz yeni tamamlamış birisi olarak konuşuyorum. The Irishman filmini istediğimiz şekilde hazırlayabilmemiz için yalnızca ve yalnızca Netflix bize imkan sağladı ve bunun için onlara her zaman müteşekkir olacağım. The Irishman'in belli bir süreliğine sinemalarda gösterilecek olması çok güzel. Peki filmin daha fazla sinemada daha uzun süre vizyonda kalmasını ister miydim? Kesinlikle evet. Ancak filminizi kiminle yaparsanız yapın ortada olan bir gerçek var: Sinema salonları Marvel gibi film serileriyle dolmuş durumda."
Marvel filmlerine yönelik eleştiriler elbette Martin Scorsese ile başlamadı. Daha önce de James Cameron gibi ünlü yönetmenlerin veya Jodie Foster gibi oyuncuların benzer açıklamalar yaptığını görmüştük. Ancak Scorsese meselenin detayına inen belki de ilk kişi oldu.
Scorsese'in sözlerine genel anlamıyla baktığımızda aslında çok net bir mesaj görüyoruz. Risk almak isteyen film stüdyosu sayısı her geçen gün biraz daha azalıyor. Bugün birçoğumuz Hollywood'un artık orijinal bir fikir ortaya koymaktan aciz olduğunu düşünüyoruz ancak durum aslında hiç de öyle değil. Yetenekli senaristler ve yönetmenler hala oradalar. Ancak film stüdyoları orijinal fikirlere yatırım yapıp risk almaktansa 30 yıl öncesinin beğenilen bir filmini tekrar çekmeye çok daha sıcak bakıyor, veya Martin Scorsese'in birbilerinin aynısı olarak değerlendirdiği 20 farklı süper kahraman filmi sadece birkaç sene içerisinde vizyona girebiliyor.
Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,
istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:
1 Kişi Okuyor (0 Üye, 1 Misafir) 1 Masaüstü
GENEL İSTATİSTİKLER
9972 kez okundu.
39 kişi, toplam 41 yorum yazdı.
HABERİN ETİKETLERİ
martin scorsese, marvel ve