Bu açıklamadan çok kısa bir süre önce şirketin yapay zeka ve otopilot birimlerinin başına geçen Andrej Karpathy, kişisel Twitter hesabından Tesla’yla ilgili ilk izlenimlerini ve şirketin son hamlesinin nasıl göründüğüne dair düşüncelerini paylaştı. Daha önce Stanford, Google ve Elon Musk’ın kurduğu kar amacı gütmeyen OpenAI’da görev alan ve makine öğrenme/yapay sinir ağları alanında isim yapan Karpathy, Tesla’daki ilk haftanın ardından attığı tweetle, çok yoğun bir hafta geçirdiği hatta Twitter hesabını bile unuttuğunu dile getirdi.
Veri Merkezi Gibi
Yeni bir otopilot yazılımı Model X üzerinde test ettiğini açıklayan Karpathy, Tesla’nın floşuyla ilgili olarak da ‘’Tesla filosu; geniş, dağınık, hareketli veri merkezi gibi’’ ifadelerini kullandı. Karpathy’nin Tesla’yı bir veri merkezi ile kıyaslaması aslında pek de yanlış sayılmaz zira Tesla tıpkı bir veri merkezi gibi binlerce kaynaktan gelen verileri bir araya getirip analiz ediyor.
Tesla, ürettiği otomobillerde bulunan 3’ü öne bakan, 5’i arabanı etrafında bulunan toplam 8 adet kamera; radar, aracın etrafında yer alan ultrasonik sensörler, gelişmiş bir GPS ve Nvidia Drive PX2 bileşenlerinden elde ettiği verileri analiz ederek en kısa sürede sürücünün hiçbir müdahalesine ihtiyaç duymadan hareket edebilen tamamen otonom aracı geliştirmeyi hedefliyor.
Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:
Bana çok korkutucu geliyor bunlar.