Sıra tabanlı rol yapma oyunu Black Legend - İnceleme

Yorumlar

Özgür Eroğlu

Oyun ve Sinema Editörü

Sıra tabanlı rol yapma oyunu Black Legend - İnceleme

Çocukluğumdan bu yana DnD, yani Dungeon and Dragons oynarım ancak nedense FRP oyunlarının dijital tarafına çok hâkim olan biri değildim. Özellikle de uzak durdum bu türden diyebilirim. Aslında tam olarak sıra tabanlı taktiksel RPG’lerden bahsediyorum. Geçtiğimiz yıl da salgın sebebiyle mecbur eve kapanınca, bakmadığım oyunlara şans vermek istedim ve Divinity Original Sin 2’yi oynadım. Tek kelimeyle muhteşemdi. Bu yüzden bu türü de radarıma aldım ve yeni çıkan oyunlardan büyük-küçük demeden hepsini denemeye çalıştım. Bugün incelemesini sizlere aktardığımız oyun da yine bu türe dahil olan ve beni en çok geçtiği dönemle kendisine çeken bir oyun.

Yayıncılığını ve geliştiriciliğini Warcave’in yaptığı sıra tabanlı rol yapma oyunu Black Legend, dediğim gibi özellikle geçtiği dönem ile atmosferi ile merakımı kazandı. Oyun çıkmadan bir hafta önce kadar da oyunu erkenden oynama şansına kavuştum. Detaylı incelemeye geçmeden önce oyundan beklentimin çok yüksek olduğunu ancak bu beklentimin kesinlikle karşılanmadığını söyleyeyim.

Dediğim gibi oyun sıra tabanlı rol yapma oyunu. Sıra tabanlı oyunların genel özelliği gibi bu oyunda da belirli bir taktik üzerinden gitmeniz gerekiyor. Saldırırken ve saldırı sırasında planlarınızı sürekli gözden geçirmeniz ve en ufak hareketinize bile dikkat etmeniz gerekiyor. Yani en azından benim sıra tabanlı bir oyundan beklentim bu yönde. Ancak ne yazık ki oyun bu beklentimi karşılayamadı. Oyunun savaş sistemi çok tek düze. Taktik yapmanıza çok gerek kalmıyor. Oyuna tek bir karakter yaratarak başlıyorsunuz. Karakter yaratma ekranı da yine düşük bütçeli hissettiriyor ancak oyun zaten düşük bütçeli, yapan stüdyo büyük bir stüdyo değil. Bu yüzden bu konuda ağır bir eleştiri yapmaya gerek yok. Karakterinizi yarattıktan sonra oyunun bir eğitim kısmı başlıyor ve burada nerden geldiğini anlamadığınız 3 karakterin daha kontrolü size veriliyor. Yani en azından bir hikayeyle yedirseler güzel olabilirmiş. Bir anda ekipte buluyoruz kendilerini. Bu karakterler de yalnızca savaş esnasında kontrol edilebiliyor. Kendinize savaş için bir ekip kurmanız isteniyor kısaca.

Sonrasında direkt ilk savaşlara giriyorsunuz. Savaşlar ne yazık ki özellikle oyunun ilk kısmında çok yetersiz. Klasik bir sıra tabanlı savaş sistemine sahip ancak seçenekler yetersiz. Karakterlerin hareket etme durumu da çok sınırlı. Bir satranç tahtasında gibi hissediyorsunuz ancak çapraz gidemiyor hiçbir karakter. Aynı karede iki karakter de bulunamıyor. Kısaca çok kısıtlı kalmış ne yazık ki. Ancak yine de oyun ilerleyip siz karakterlerinizi geliştirdikçe oyunun savaş sistemi biraz daha keyifleniyor. En azından sıkılmıyorsunuz diyebilirim.

Oyunu merak etmemin bir diğer sebebi de dediğim gibi geçtiği dönem ve atmosferi. Oyun 1600’lü yıllarda geçiyor ve hafif steampunk, hafif gotik temalı. Atmosfer ve tasarım konusunda başarılı olduğunu söyleyebilirim. Aynı şekilde sesler de gayet kaliteli. Oyun tasarım açısından kaliteli evet ancak grafik konusunda yine pek bir şey beklememek gerektiğini de belirtmek gerek. Tabii bu kötü olduğu anlamına gelmiyor. Küçük bir stüdyodan beklenildiği gibi grafikler.

Son olarak bir de hikâyeden bahsetmek istiyorum. Aslında bu tarz oyunlarda hikâye çok ön planda olur. Ancak bu oyunda nedense oyunun hikayesine giremedim. Oyunun kendisi de sanki arka planda tutmuş gibi. Bu yüzden o tarafta da hayal kırıklığı yaşadığımı söyleyebilirim. Oyunda tehlikeli bir Simyacı olan Mephisto'nun geçmişini açığa çıkarmaya çalışıyoruz. Spoiler olmaması adına bu kadar bilgi yeterli sanırım.

Toparlamak gerekirse çok büyük beklenti ile girdiğim Black Legend’da ne yazık ki aradığımı bulamadım. Bu yüzden puanım eksi yönde fakat dediğim gibi beklentim çok yüksekti ve hiç keyif almadım da diyemem. Oyun ilerledikçe daha keyifli hale geldi. Sizlere son olarak şöyle diyeyim:

Eğer türü seviyorsanız ve dönem ilginizi çektiyse, oyun indirime girdiğinde ve boş olduğunuzda deneyebilirsiniz. Şu anda Steam’de 60 TL’ye satılıyor. 40 TL’nin altındaki bir fiyatı hak ettiğini söyleyebilirim. Oyun ayrıca Nintendo Switch, PlayStation 4, Xbox Series X/S, PlayStation 5 ve Xbox One'da mevcut.