Vela firması rüzgar gücünü kullanarak emisyon düşürmeye çalışan diğer şirketlerden ayrı bir yöntem deniyor. Diğer firmalar kargo gemilerinin üzerine rüzgar enerjisini entegre ederken Vela, yarış yatlarını kargo gemisine çeviriyor. Bu tasarım mantığı ile trimaran yani üçlü gövde üzerine oturan sistem hem daha az su direnci ile karşılaşırken hemde kargo ve yelkenler için ekstra alan sağlıyor.
İtiş gücünün tamamını yelkenler ile karşılarken, mutfak ve diğer elektrik gerektiren ekipmanlar için üst gövdesindeki güneş panelleri ve gövde altındaki iki adet su altı türbininden elde edilen enerji ile karşılanıyor. Buna ek olarak acil durumlarda ve güneşsiz, rüzgarasız günler için elektrik jeneratörü de bulunuyor.
51 konteyner kadar taşıyabilecek
Bu gemi bir pilot veya ön gösterim projesi olarak değil, direkt hizmete girecek şekilde geliştiriliyor.Gemi 185 metre uzunluğa ve 51 konteynerin alabileceği kadar hacme sahip. Ancak gemi konteynır taşımayacak. Konteynırlar genellikle yükün ağırlığının %20’sine tekabül ettiğinden bu ağırlık ve hacim kısıtlamalarından kurtulmak isteniyor. Zaten gemi devasa konteynır gemileri ile rekabet etmek yerine daha butik olan karbon emisyonsuz ürün taşımacılığına yöneliyor.
Firmanın en büyük sorunu yelkenli kargo gemi taşımacılığı için eğitimli personelin bulunmayışı. Bu nedenle mürettebat eğitme de odaklanacak.
Gemi Filipinler’de bir tersanede alüminyum gövdeli ve karbon fiber direklerle üretilecek. Fakat hidrotürbinler, yelkenler ve arma (kablolar, makaralar vs) gibi gemini toplamda %30’u Fransa’da üretilecek. Firma 2026 senesinde ilk gemiyi ve ardından 4 tane daha üretecek. Bu sayede 2028 yılında sefer sıklığı artış gösterecek ve 2035’de ise 30 adet farklı tipte gemi ile Atlantik geçişinde hizmet vermeyi planlıyor.
Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:
Düz dünyacılar, şu öğrencilerin yaşı kadar anasınıfı dahil baştan okuyun, 20 yıl sonra kendi imkanlarınızla roketinizi yollayıp bu komployu belgeleyin, kurtarın insanlığı.