ABD'li elektrikli araç üreticisi Tesla, bataryalarda kullanılan lityum, nikel ve kobaltın tedariki konusunda izlediği yolu gösteren detaylar paylaştı.
Buna göre Tesla, batarya üretimi için kritik olan bu mineralleri pil hücrelerini tedarik ettiği şirketlerden değil de doğrudan maden şirketlerinden alıyor. ABD'li üretici, araçlarında kullandığı pil hücrelerinin büyük çoğunluğunu tedarikçilerden elde etse de, kullandığı minerallerin çoğunda araya aracı bir şirket koymadan doğrudan maden şirketleriyle anlaşıyor.
Söz konusu yaklaşım, Tesla'nın maden şirketleriyle doğrudan ilişki kurarak mineral tedarikini ilk elden güvence altına almasına olanak sağlıyor. Ayrıca şirket, bu yöntemle kaliteyi de yakından takip edebiliyor. Elbette bunu sadece Tesla değil diğer köklü otomotiv üreticileri de yapıyor ancak ABD'li üreticinin paylaştığı bilgilere gelin bir göz atalım.
Konuyla ilgili Tesla'nın raporunda yer alan açıklama şu şekilde:
"Kobalt, nikel ve lityum farklı şirketler tarafından birden fazla işleme adımından geçse de bu tedarik zincirinde daha önemli olan çevresel ve sosyal risklerin bazıları doğrudan maden sahalarında ortaya çıkar. Bu yaklaşım, Tesla'nın EV üreticileri ve maden şirketleri arasındaki orta ölçekli şirketlere bağlı kalmadan yerel kaynakları garanti altına almasını sağlar. Ayrıca daha şeffaf ve izlenebilir bir tedarik zinciri ve daha iyi çevresel ve sosyal veri elde etme imkanı tanır."
Tesla, konuyla ilgili bazı veriler de paylaştı. Buna göre şirket, 2021 yılında yüksek enerji yoğunluklu hücrelerde kullandığı lityum hidroksitin yüzde 95'ini, kobaltın yüzde 50'sini ve nikelin yüzde 30'dan fazlasını doğrudan maden şirketlerinden tedarik ettiğini açıkladı. Diğerleri ise batarya üreticileriyle yapılan anlaşmalardan ve onların kendi materyal tedarikçilerinden geldi.
Kobalt, lityum ve nikelin dünyanın farklı yerlerinde, özellikle sosyo-ekonomik ve çevresel sorunlar yaşayan ülkelerde yoğunlaşan ham maddeler olduğunu belirten Tesla, bilinen küresel rezervlerin tükendiğinin ve bu minerallerin giderek daha kıt hale geldiğinin altını çiziyor. Bu da şirketlerin küresel talebi karşılamak için daha uzak ve daha zorlu kaynaklara erişmeye çalışmasına neden oluyor.
Dünya genelinde elektrikli araçlara geçiş konusunda kapsamlı bir çalışma yürütülüyor. Buna karşın bazı yöneticiler gelecekte ciddi bir batarya kriziyle karşı karşıya kalacağımız konusunda hemfikir. Üstelik bu sorunun günümüzdeki çip krizinden çok daha büyük olacağı belirtiliyor. Görünen o ki otomotiv üreticilerinin ilerleyen yıllarda tedarik zinciri konusunda doğru adımlar atması gerekiyor.
Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:
Bana çok korkutucu geliyor bunlar.