Borderlands serisi şüphesiz oyun dünyasının en popüler serilerinden birisi. Özellikle ikinci oyunla birlikte de beni kendine bağlayan bir seri oldu. Oynanışı, mizah kalitesi ve co-op desteği oyunun kalitesini kesinlikle yukarı taşıyor. Bu yüzden Borderlands serisi her zaman en sevdiğim serilerden birisi olmuştur. Her ne kadar üçüncü oyunu ile beni bir hayli üzse de ikinci oyunun tadı hala damağımda. Borderlands’in mizah tarzı sebebiyle de çeşitli Borderlands oyunları aslında sırf bu mizahıyla ekstra dikkat çekici olabiliyor. Bu yüzden Borderlands evreninde geçen oyunları takip ederim. Geçtiğimiz yıl da Borderlands evreninde geçen Tiny Tina's Wonderlands isimli bir oyun duyuruldu. İlk başta her zaman olduğu gibi dikkatimi çekse de çıkış tarihi yaklaştığı esnada gelen büyük oyunlardan dolayı Tiny Tina's Wonderlands’i unutmuştum. Oyunun çıkmasıyla birlikte de hatırladım ve oyunsuz dönemden de faydalanarak hızlıca oyuna girdim. Çok ümitli olmadan girdiğimi söylemem lazım ancak oyun beni bir hayli tatmin etti. Şimdi incelememize geçelim ve biraz daha detaylı bakalım.
Yayıncılığını 2K’in yaptığı, geliştiriciliğini ise Gearbox Software’in yaptığı Tiny Tina's Wonderlands, PlayStation 4, PlayStation 5, Xbox One, Xbox Series ve PC için geçtiğimiz hafta çıkışını yaptı. Ben de oyunu bir süredir oynuyorum. İncelememize de aslında oyunun genel yapısı ve hikayesiyle başlayabiliriz.
Tiny Tina's Wonderlands, Borderlands evreninden tanıdığımız Tina karakterinin masa oyunu içerisinde geçen bir oyun. Yani Borderlands evreni içinde kurulmuş bir evrende geçiyor. Oyunda Tiny Tina’nın yönettiği bir masa oyununda siz ana karaktersiniz ve karakterinizi yaratarak oyuna başlıyorsunuz. Oyun DnD mantığında olduğu için Tiny Tina's Wonderlands’in bir rol yapma oyunu olduğunu söyleyebiliriz.
Aslında oyunun hikayesi ve evreni her ne kadar tam olarak Borderlands evreninde geçmese de aynı absürtlük aynı mizah tarzı bu oyunda da mevcut. Yani oyun aslında Borderlands’in DnD’si tarzında diyebilirim. Bu yüzden oyun bu açıdan yine keyifli olmuş. Hatta Borderlands tarzını böyle farklı bir evrende görmek de gayet keyifli ancak ne yazık ki oyunu birçok açıdan Borderlands’ten ayrıştıramamışlar diyebilirim. Buradan aslında karakter yaratma ve yeteneklere geçebiliriz.
Oyunda karakterinizi yaratıp, sınıfını seçip oyuna başlıyorsunuz. Sınıf seçme ve özelleştirme kısmı çeşitli ancak AAA rol yapma oyunları kadar detaylı değil. Ancak yine Borderlands oyunlarından farklı olarak çeşitli güçlere sahip olabiliyorsunuz ki zaten bu güçler oyunun farklı ve güzel olduğu kısım. Buradaki farklılığı aslında silah çeşitliliği tarafında görmek isterdim. Ne yazık ki silahlar Borderlands oyunlarındaki silahlardan çok uzaklaşamamış. Biraz daha orta çağ tarzı silahlar görmek sanıyorum ki çok daha keyifli olurdu. Onun yerine yine keskin nişancı tüfeğiyle dolaşmaya başlıyoruz. Yine de Borderlands’in silah tasarlama tarzını sevdiğim için bu da çok canımı sıkmadı ancak dediğim gibi keşke temanın dışına çok çıkılmasaydı. Aslında silahlardaki benzerlik sebebiyle de oyunun klasik Borderlands oyunlarına çok benzediğini söyleyebilirim, bu yüzden eğer Borderlands oyunlarına aşinaysanız alışmanız çok kısa sürüyor.
Dediğim gibi bu oyun aslında bir masa oyunu. Siz de masa oyunu içerisindeki bir karakteri canlandırıyorsunuz. Burada da yine farklı ve güzel bir detay var. Oyun tam olarak açık dünya değil. Bölge bölge görev yerleri ayrılmış. Siz de masanın üzerinde küçük bir oyuncak gibi geziyorsunuz ve bu bölgelere geçiş yapabiliyorsunuz. Bölgelere girdiğinizde ise o alıştığımız oynanış tarzına geçiyor. Yani aslında oyun burada biraz hile yapmış diyebiliriz ancak bu hileyi de güzel yedirdikleri için göze hoş geliyor. Oyun da bu sayede daha sade bir oyun haline gelmiş.
Görsellik tarafına geldiğimiz de ise sizlerin de gördüğü gibi Borderlands tarzı grafikler yine bizleri karşılıyor ancak bu sefer yeni nesille birlikte kaplamalar, uzak mesafe çizimleri ve genel olarak kalite çok daha iyi. Oyunu PlayStation 5 üzerinden oynadım ve yeni neslin gücüyle birlikte oyunun çok daha güzel durduğunu söylemek gerek. Kalite modundayken nadir de olsa ufak sorunlar yaşadım ancak performans modunda oyun gerçekten son derece akıcı bir deneyim sunuyor.
Oyundaki seslendirme kısmına özel bir parantez açmak gerek çünkü seslendirmeler müthiş. Oyunda Brooklyn Nine-Nine’dan tanınan Andy Samberg, Bojack Horseman’dan tanınan Will Arnett, birçok oyundan tanıdığımız Ashly Burch ve daha birçok başarılı isim bulunuyor.
Son olarak bir de co-op modundan kısaca bahsetmek gerek. Diğer Borderlands oyunlarında da olduğu gibi bu oyun da co-op desteğine sahip ve yine co-op olarak oynarsanız oyun çok daha keyifli hale geliyor.
Sonuç
Toparlamak gerekirse Tiny Tina's Wonderlands, Borderlands’in bir ara oyunu konumunda ve oyunun kendisi de bunu her anlamda hissettiriyor. Ancak oyunun içindeki ufak yenilikler ve farklılıklar oyuna ekstra keyif katmış. Eğer Borderlands oyunlarını seviyorsanız, bu oyuna da bakmanızda fayda var. Borderlands oyunlarıyla aranız kötüyse, bu oyun aranızı düzeltecek bir oyun değil. Eğer 4 kişilik bir arkadaş grubunuz varsa (3 veya 2 de olur) ve oynayacak oyun arıyorsanız Tiny Tina's Wonderlands’e şans vermenizde fayda var çünkü gerçekten keyifli bir deneyim sunuyor co-op modu. Son olarak şunu da belirteyim: Eğer Borderlands 4 gelecekse artık bir şeyleri ciddi anlamda değiştirmeleri gerekiyor çünkü Borderlands seven ben bile sıkılmaya başladım.
Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:
Bana çok korkutucu geliyor bunlar.