Bilim kurgu filmlerinde bolca rastlanan durumlardan biridir. Genellikle çok da önemli olmayan bir karakter kıyafetsiz bir şekilde uzay boşluğuna bırakılır ve bu kesin bir ölüm anlamına gelir. İzleyiciler olarak bizler de karakterin artık kurtarılmasının mümkün olmadığından emin oluruz. Peki gerçekte de durum tam olarak böyle mi? Uzay boşluğunda uzay kıyafetiniz olmadan hayatta kalabilir misiniz?
Evet, çok kısa bir süreliğine de olsa herhangi bir koruma kıyafetiniz olmadan uzay boşluğunda hayatta kalabilmeniz mümkün. Bu sürenin çoğunu baygın bir halde geçirecek olsanız dahi yaklaşık 1-2 dakikalık bir zaman dilimi için kurtarılma ihtimaliniz var. İşte maddeler halinde uzay boşluğunda başınıza gelecekler:
Evet, çok kısa bir süreliğine de olsa herhangi bir koruma kıyafetiniz olmadan uzay boşluğunda hayatta kalabilmeniz mümkün. Bu sürenin çoğunu baygın bir halde geçirecek olsanız dahi yaklaşık 1-2 dakikalık bir zaman dilimi için kurtarılma ihtimaliniz var. İşte maddeler halinde uzay boşluğunda başınıza gelecekler:
- Oksijen yokluğu elbette uzay boşluğunun en büyük tehlikelerinden birisi. Normal bir insan vücudunda sadece 15 saniyelik bir oksijen depolanmış halde bulunuyor. Bu 15 saniyenin ardından vücudunuz kalan tüm oksijeni tüketmiş olacağı için bilincinizi yitireceksiniz.
- Uzay boşluğunun oksijen yetersizliğiyle beraber bir diğer en önemli tehlikesi ise ebolizm. Havacılıkta; yüksek irtifada, basınç azalması sebebiyle vücut sıvılarında su buharı kabarcıklarının oluşması olarak bilinen bu durum uzayda çok daha tehlikeli bir boyuta ulaşıyor. Basınç düzeyinin çok düşük olduğu uzayın vakum ortamında sıvıların kaynama noktası vücut sıcaklığının (37C) altına düşüyor ve vücut sıvıları (kan hariç) aniden "kaynamaya" başlayıp kabarcıklar oluşturmaya başlıyor.
- Bu ebolizm durumunun ardından vücudunuz kaynayan sıvılar nedeniyle ciddi anlamda şişmeye başlayacak ve normal boyutunun tam iki katına kadar şişecek. Ancak bilinenin aksine vücudunuz herhangi bir şekilde patlamayacak. Zira insan derisi, vücudunuz iki katına kadar şişse dahi bir arada tutabilecek kadar elastik bir yapıya sahip.
- Oksijen yetersizliği ve ebolizm süreci boyunca yaklaşık bir dakikalık bir zaman dilimi için hala kurtarılma şansınız bulunuyor. Bu süreç içerisinde bir arkadaşınız sizi tekrar uzay aracının içerisine almayı başarabilirse herhangi bir kalıcı etki olmadan hayatınıza devam edebilirsiniz.
- Tabi arkadaşlarınızın biraz gecikmesi durumunda bu sefer Güneş'ten yayılan mor ötesi ışınlara ve diğer yüksek enerjili fotonlara maruz kalacaksınız. Bu ışınlar hem vücudunuzun korkutucu düzeylerde yanmasına hem de DNA'nızın mutasyona uğramasına neden olacak. Mutasyon da çok büyük bir ihtimalle kansere yol açacak.
- İki dakikanın ardından hala kurtarılamadıysanız artık oksijen yetersizliği nedeniyle öldünüz demektir. Uzay genel anlamda çok soğuk olduğu için yavaş yavaş da olsa (12-24 saat) vücudunuz zamanla tamamıyla donacak. Sonrasında ise hem yanmış, hem de donmuş haldeki vücudunuz çok uzun bir süre uzay boşluğunda yalnız başına sürüklenecek.
Nefesinizi tutarsanız daha uzun yaşayabilir misiniz?
Herhangi bir şekilde uzay boşluğunda kalmışsanız - ve biraz da olsa kurtarılma ümidiniz varsa -yapabileceğiniz en büyük hata nefesinizi tutmak olacak. Zira uzaydaki vakum ortamı, ciğerlerinizdeki havayı dışarıya doğru çekecek. Bu durum da ciğerlerinizin yırtılmasına ve doğal olarak ölümünüze yol açacak.
Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:
1 Kişi Okuyor (0 Üye, 1 Misafir) 1 Masaüstü
GENEL İSTATİSTİKLER
18084 kez okundu.
51 kişi, toplam 52 yorum yazdı.
HABERİN ETİKETLERİ
bilim, astronomi ve Popüler Bilim