Vodafone IOT ile ülke çapında tasarruf! "Vodafone Business'a sorduk"

Bu videoda Vodafone Türkiye'nin bulut depolama ve IOT yani nesnelerin interneti tarafındaki yatırımlarını masaya yatırıyor, müşterilerinin deneyimlerini değerlendiriyor, gelecek planlarını soruyoruz.

Vodafone Business’ın IoT Day etkinliğinde bir araya geldiğimiz Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Özlem Kestioğlu’yla Vodafone Business’ın nesnelerin interneti dünyasında yaptıklarını ve gelecekteki planlarını mercek altına aldık.

Çok farklı marka ve kurumların bugün burada Vodafone Business’ın IoT çözümlerini deneyimlediklerine şahit olduk. Sizler bugün bu etkinlik hakkında Donanımhaber izleyicilerine neler söylemek istersiniz?

Bu etkinlik bir ekosistem etkinliği. Çünkü aslında biz Vodafone Business olarak iletişim katmanını sağlıyoruz. Bunun haricinde hangi nesneyi akıllı hale getiriyorsak, bu nesnelerin her birini akıllı hale getirebilecek farklı iş ortağıyla beraber çalışıyoruz. Sonrasında da onları, Vodafone Business olarak müşterilerimize sunuyoruz. Bugün burada hem teknoloji iş ortaklarımız hem de bizlerle birlikte bu dönüşüm yolcuğuna çıkan yaklaşık 500 şirketin önde gelen isimleri bulunuyor.

Çok canlı bir etkinlik gerçekten. Tam da bu noktada Vodafone Business’ın IoT hakkında bakışını sizden öğrenebilir miyiz?

İki temel eksende gelişme var diyebiliriz. Bunlardan ilki, iletişim altyapıların iyileşmesi…  Yani önceleri 2G ve 3G’yle beraber birbirimize yazılı metinler ve fotoğraflar gönderiyorduk. 4G’yle birlikte ise bu gönderimlere videolar da dahil oldu. Şu anda bizler bir nesnenin için yerleştirdiğimiz bir kamerayla sürekli olarak o videonun içerisindeki verileri anlık olarak görebiliyoruz. Önümüzdeki dönemde 5G’yle birlikte IoT tarafındaki veri alışverişinin çok hızlı bir şekilde artacağını söyleyebiliriz.

Şu anda Vodafone Business olarak tüm dünyada 175 ülkede 175 milyondan fazla nesneyi akıllı hale getirdik. Bunun içerisinde akıllı hale getirdiğimiz fabrikalar, robotlar ve cihazlar bulunurken; akıllı şehir konseptinde de durakları ve itfaiye araçlarını da akıllandırdığımızı söyleyebilirim. Dünya üzerinde şu anda 18 milyar akıllı nesne birbirine bağlantılı halde bulunuyor. Bunun 2033 yılı itibariyle 40 milyar olması bekleniyor. Dolayısıyla diyebiliyoruz ki, kurumların IoT teknolojilerini kendilerine entegre edebilmesi ve bu yolculuklarında onların teknoloji ortağı olabilmek, Vodafone Business’ın en önem verdiği konuların başında geliyor.

Bahsettiğiniz bu gelişmeler birtakım yatırımları da beraberinde getiriyor. Vodafone Business’ın son dönemde gerçekleştirdiği yatırımlardan kısaca bahseder misiniz?

Bizler Vodafone Business olarak son dönemde özellikle bulut bilişim sistemleri, siber güvenlik ve IoT çözümlerine yatırım yapıyoruz. Regülasyonlardan dolayı da aslında IoT’deki verilerin, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde kalması çok önemli. Burada da topladığımız veriler arttıkça bu verileri güvenli veri merkezlerinde toplamamız ve sonrasında bu veriler üzerinde analizler yapmamız gerekiyor.  Buradaki ihtiyaçtan yola çıkarak Türkiye’de toplamda 5 veri merkezi kurduk. Bu merkezler İstanbul, Ankara ve İzmir’de bulunuyor ve veri merkezlerimiz kendi içerisinde yedeklilik altyapısıyla çalışıyor. Son olarak İzmir’de kurulan veri merkezimize yaklaşık 100 milyon Euro’luk bir yatırım gerçekleştirdik. Önümüzdeki dönemde orayı müşterilerimizin hizmetine sunacağız. O yüzden Vodafone Business olarak veriyi saklayan, analiz eden, sonrasında da bunun siber güvenlik tarafında da güvenlik katmanlarının yatırımını yapan; tüm bunları da IoT cihazlarıyla şehirleri ve fabrikaları birbirine bağlı ve akıllı hale getiren bir altyapıyı kuracak bir ekosistem oluşturacak şekilde harmanlayacak bir yapıda olmak kaydı ile yatırımlarımıza hız kesmeden devam ediyoruz.

Nesnelerin interneti bir dijital ekonomiye doğru gidiyor. Şu an silolar halinde bağlantılardan bahsedebiliriz. Yani bir fabrika içindeki makine parkı kendi içinde bağlantılı ya da bir otomotiv şirketi kendi araçlarını birbirine bağlıyor. Biz burada bir dijital broker’lık yapmaya soyunduk. Burada da Blockchain ve IoT teknolojilerinin birlikte çalıştığını görüyoruz ve her sim kartı dijital bir varlık haline getiriyoruz. O dijital varlık da böylelikle başka bir dijital varlıkla konuşabiliyor. Bu cihazlar birbiriyle konuşurken, arka tarafta da finansal altyapıya da bu Blockchain zincirine dahil ettiğimizde ödemeler de otomatik bir şekilde alınıyor olacak. Bütün bu teknolojilerin birleşmesiyle birlikte Blockchain zincirine dahil olan akıllı SIM’lerin birbirleriyle konuştuğu bir dünyada, örneğin bir limana yanaşan konteyner otomatik olarak kendisinin geldiğini haber verecek ve buradaki teslimatlar azalacak. Kısacası önümüzde çok heyecanlı günler bizleri bekliyor.

Şirketlerden IoT tarafında sizlere hangi talepler, hangi istekler geliyor? Orada somut örnekleriniz var mıdır?

Bugün burada etkinliğimizi gerçekleştirdiğimiz merkez, Ataşehir’de bulunan Türk Metal İş Sendikası’nın kurduğu ve bizim de 5G sağlayıcısı olduğumuz MEXT İnovasyon Merkezi. Vodafone Business olarak bizler, buraya müşterilerimizi davet edip onlarla inovasyon çalışmaları yapıyoruz. Onların iş ihtiyaçlarını hangi teknolojilerle çözebiliriz, bunları deneyimliyoruz. Kapımız bütün müşterilerimize açık, onları da buraya davet ediyoruz. IoT tarafında birkaç senaryo çok ön plana çıkıyor. Sizlerin de bildiği üzere enerji, bugün en büyük maliyet kalemlerinin başında geliyor. Bir AVM’nin içerisindeki perakende zincirinde bir fabrikaya kadar, herkes şu anda elektrik maliyetlerini nasıl azaltırım, buna çözüm arıyor. Bunun hem maliyet bacağı var hem de sürdürülebilirlik ayağı var. O yüzden bu sorun, kurumların bir numaralı önceliği. Biz de bu sorun paralelinde Red Enerji çözümümüzü geliştirdik. Gerek iklimlendirme gerek aydınlatma olsun, elektrik sarfiyatı yapan o işletmelere bu cihazımızı yerleştirerek, IoT teknolojisiyle onları yöneterek maliyetlerde yüzde 30’a varan tasarruflar elde edebiliyoruz. Hatta geçtiğimiz haftalarda bir çalışma yayınladık. Bu çalışmamıza göre eğer bu müşterilerimizde elde ettiğimiz faydayı tüm Türkiye’de yaygınlaştırıyor olabilseydik, GSYİH’ye yaklaşık 21 milyar TL’lik bir katkı sağlamış olabilecektik.

Peki bununla beraber Red Enerji sürdürülebilirlik alanında ne gibi tasarruflar sağlayabiliyor?

IoT projeleri çok temelde verimlilik sağlıyor. Red Enerji projesiyle pazar araştırmasıyla şunu gördük; eğer Red Enerji’yle elde ettiğimiz bu tasarrufu Türkiye’nin tüm sanayi şirketlerine yaygınlaştırabiliyor olsaydık, toplamda 3 milyon tonu aşkın karbon salımını da engellemiş olacaktık.

Son olarak bağlantılı araçlara gelecek olursak, buradaki vizyonunuzu öğrenebilir miyiz?

Otomotiv sektörü teknolojide de IoT alanında da ciddi bir şekilde öncü sektörlerin başında geliyor. Uzun zamandır araçların lokasyon takibini yapabilen teknolojiler var. Yakın zamanda bunun üzerine bir katman daha geldi. O da özellikle otomobillerin yolda kaldığı takdirde hem polis hem de sağlık hizmetlerini arayabilecekleri bir acil SOS çağrısı yapabilecek şekilde bağlantılı olması... Biz buna eCall diyoruz. Şu anda da Türkiye’ye baktığımızda milyonlarca araç hep lokasyon takibinde hem de eCall teknolojisiyle dışarıya arama yapabiliyor. Önümüzdeki dönem için bu araçların yürüyen bir bilgisayar haline gelebileceğini söyleyebiliriz. O yüzden araçların içerisindeki yazılımların sürekli olarak güncel tutulması gerekiyor.

Bunun yanında araçlarda yazılımsal bir problem olduğunda bunlara merkezden müdahale edilebiliyor. O yüzden araçların bağlantılı olması ve iki yönlü veri alışverişi bizler için çok kritik. Yani hem merkezde yapılan değişikliklerin sahadaki milyonlarca araca anında iletilebilmesi hem de araçların içerisinde olası bir arızayı merkeze bildirmesi de hayati önem taşıyor. Yine araç içerisindeki sosyalleşme, belirli platformlara erişim gibi multimedyaların entegre bir şekilde sürücülere verilebilmesi de araç içindeki bağlantının önemli boyutlarından bir tanesi. Şu anda Türkiye’de 4 otomotiv markasıyla anlaşmalarımızı yaptık. Önümüzdeki dönemde hepimiz bunları deneyimliyor olacağız.

Teknoloji basını olarak bu vermiş olduğunuz bilgiler hepimizi gerçekten çok heyecanlandırıyor. Umarım Donanımhaber okuyucuları da bu heyecanımızı paylaşmıştır Özlem Hanım.

Ben de bu heyecanımızı bizlerle bugün burada paylaştığınız için sizlere çok teşekkür ediyorum. Geleceğin çok heyecan verici olduğunu bir kere daha vurgulamak istiyorum…