İnce Satırlar
Liste Modu
Döşeme Modu
Sade Döşeme Modu
Blog Modu
Birlik tarafından yapılan açıklamaya söz konusu kurumlara yüz tanıma teknolojisinin kullanılmasına yönelik şeffaf olunup olunmadığı yönünde sorulan sorulmuş. Bilgi edinme özgürlüğü kapsamında yöneltilen soruları cevapsız bırakan kurumlar ACLU tarafından mahkemeye verilmiş.
Bahsi geçen üç kurumdan 2019 yılının Ocak ayında; yüz tanıma teknolojilerinin nerede, ne zaman ve nasıl kullanıldığına dair bilgi vermesinin istendiği ancak kurumların bu konuda sessiz kalmaları neticesinde cevapların yargı yoluyla alınmaya çalışılacağı bilgisinin paylaşıldığı anlaşılıyor.
ACLU yapmış olduğu açıklamada, “Dava konusu olan teknoloji; tespiti mümkün olmayan, sürekli devam eden, insanların şüphelenmesine imkân vermeyen ve daha önce karşılaşılmamış bir gözetleme yöntemi. Ayrıca bunlar, hükümetlerin insanların attığı her adımı kontrol etmesine imkân veren ve temel anayasal hakları çiğneyen yöntemler.” ifadelerini kullanmış.
ACLU’nun şikâyet dilekçesinde ilk etapta her üç kurumun da bilgi edinme özgürlüğü kapsamında yapılan başvurunun alındığına dair geri dönüş yaptığı ancak daha sonraki süreçte bunlar tarafından hiçbir adım atılmadığına dair atıfta bulunuluyor.
Bu konuda endişelerini dile getiren ACLU yöneticisi Kade Crockford, “Kurumların yüzlerimizi ve neler yaptığımızı izlemelerine dair bilgi vermemesi, hepimizin endişelenmesini gerektiren bir durum. Bu sebeple bu konuyu federal mahkemeye taşımaya karar verdik.” şeklinde açıklamalarda bulunmuş.
Yüz tanıma teknolojisinin kullanılması kapsamında şeffaf olunmaması dünya çapında da tepkiyle karşılanıyor. ABD’deki bazı şehir ve eyaletler söz konusu teknolojiyi yasaklarken, İngiltere’de de bu teknolojinin kamu alanlarında kullanılmasına karşın verilen hukuk mücadelesi devam ediyor.
Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:
0KM olmadığı için 2. ele düşmez mi? Fabrikadan rodajlı :P