Anlık Bildirim
Sıradaki Video

Asus ROG Maximus IX Formula incelemesi "Zirve Z270 ile yenilendi"

Bu videoda Asus'u zirveyi temsil eden ROG Maximus IX Formula anakartının tasarımına göz atıyor, komponentlerini inceliyor, giriş çıkışlarını detaylandırıp hızaşırtma performansını sınıyoruz.
Kırmızı temalı kutu hayli detaylı, bir önceki nesle göre farklarını daha kutusundayken görebiliyorsunuz. Kutu içeriğinde açılandırılabilir, mıknatısıyla tutturulabilen Wi-Fi anteni, 3 düz 3 açılı sata kablosu, LED şerit dönüştürücüsü, dik M2 slotu için stand, ön panel için bir dönüştürücü, High Bandwith SLI köprüsü ve işlemci takma braketi çıkıyor. Bunlara ek olarak temaya uygun bol bol yapıştırma bir de hafif sert bir logo geliyor, CableMod sitesinden yapacağınız alışverişler için %20 indirim kodunu da unutmayalım, uzun lafın kısası, kutu içeriği zengin.
ATX form faktöründeki Maximus IX Formula’nın tasarımı Z170 yongasetli bir önceki değil, daha da öncesine, Maximus 6 Formula’ya kadar dayanıyor, zaman içerisinde makyajlanmış tabii. Hafif kumlu hayli diri bir plastik malzemeyle neredeyse tüm ön yüzü, sıvı nitrojenle yapılacak hızaşırtma projeleri için kaplı halde.

LGA1151 üzerinde normal ve hızaşırtılabilir 7. nesil Kaby Lake işlemcilere ev sahipliği yapan Maximus 9 Formula’da 8+2+2 şeklinde bir faz kurulumu söz konusu. 8’i işlemci, 2’si entegre ekran kartı, 2’si de bellekler için. Japon metalik siyah kapasitörler ve kıyasla daha küçük, daha verimli mosfet’lerle de desteklendiklerini belirtelim, dijital bir kontrolcü komutasında çalışıyorlar.
Fazların etrafı Maximus ve Formula yazıları ve parlak şeritlerle süslenmiş, altlarında fazları soğutan büyük ve ağır metal pasif soğutucular var ama bunlar basit soğutucular değil. EK - Asus işbirliğinden doğan CrossChill EK II adı altındaki sıvı soğutma blokları bunlar aslında, kanallarında bakır malzeme kullanılan bu sistem, fazları hava soğutmaya göre 23, bir önceki nesildeki sıvı soğutmaya göre de 4 derece daha soğuk tutuyor. Anakart üzerindeki çıkışlar üzerinden akış hızı ve sıvının sıcaklığını takip edebiliyorsunuz, meraklıları için gayet iyi.

Hızaşırtma performansı ne durumda peki? Asus’un sade ama işlevsel UEFI BIOS’u üzerinde sadece çarpan ile oynayarak i5 7600K’yi tek hamlede 5GHz’e taşıyabildim, otomatik voltaj hayli agresif, el ile ayar yaparak 5GHz’in üstü işlemcinin potansiyeli dahilinde mümkün. Kullanılan komponentlerin kalitesi, dijital faz kontrolcüsü, soğutması derken anakart bir limit oluşturacak gibi değil.

Dört DDR4 RAM slotunda 4133MHz’e kadar çıkabiliyorsunuz, 64GB’a kadar destek veriyor. Çift kanal bellek mimarisiyle geliyor ve XMP destekli olduğunu da ekleyelim. Slotların hemen solunda işlemci fan ve pompa çıkışları var, özel tasarım sıvı soğutma kurulumları için de bu portların bazılarından 36W’a kadar güç alabiliyorsunuz.

Maximus 9 Formula’nın hızaşırtma severlere de hitap ettiğini söylemiştik, mesela sıvı nitrojenin kullanıldığı bir uzay kasa kurulumu için RAM slotlarının sağında başlatma ve reset tuşlarına yer verilmiş, biraz sertler ama nihayetinde işlerini yapıyorlar.

Aşağıda genel temayla özdeşir renkte ama metal köprü soğutucusu ve üzerinde ROG logosu var, gayet hoş görünüyor açıkçası. Gerçi bu sadece bir kapak, hemen altında, 22110 form faktörüne kadar M2 Sata SSD takabileceğiniz bir port saklı, altında da kutudan çıkan adaptörle dik olarak takabileceğiniz bir soket daha var, PCI Express 3.0 x4 hattından faydalanıyorlar, 32GB/saniye destekli portlar bunlar, anakart bazlı bir limite takılmıyorsunuz. HDD’nin kapasitesi ve SSD’nin hızını birleştiren Intel Optane destekli olduklarını ekleyelim, bir önceki nesile göre önemli bir artı.

6 adet 6GB/saniye destekli Sata portu dışında başka depolama girişi yok, Maximus 8 Formula’da 8 sata, 1 M2 sata, 1 tane de U.2 portu portu vardı. Asus kullanıcıların günümüz kullanım senaryolarını ve SSD sektöründeki trendi şahsen iyi takip etmiş, ikinci bir M2 sata portuyla iyi bir karar almış diye düşünüyorum.

Şimdi giriş çıkışlara bakalım biraz da. Bir önceki nesilden farklı olarak giriş çıkış plakası artık entegre halde, hem kurulumu kolay hem de elektrostatik kaçaklara karşı daha yüksek dirence sahip, beni şahsen kolay kurulum ve görünümü cezbetti.
Başta CMOS temizleme ve BIOS geri döndürme tuşu, 2x2 kurulumunda 802.11ac standardındaki MU-MIMO destekli ASUS 2T2R çift band hareketli, 867Mbit/saniye Wi-Fi alıcısının bağlantı portları var, Bluetooth 4.1 de destekli. Ardından HDMI 1.4B ve Display Port 1.2 çıkışını görüyoruz, bu çıkıştan 4096x2304 60Hz görüntü alınabiliyor, ardından USB portlarına geçiyoruz. Dört USB 2.0 portu ve 4 USB 3.0 portu ardından iki USB 3.1 portunu görüyoruz, yüksek güç ve 10GB/saniye desktekli bu portlarından biri Tip C formunda.

Anakart üzerinden 2 tane USB 2.0 ve 2 tane de USB 3.0 çıkışı, en önemlisi de ön panel için USB 3.1 çıkışı alabildiğinizi ekleyeyim.

RJ45 portunun ardında da Intel’in üst segment I219V Lan kontrolcüsü var, yazılımla beraber oyunların veri paketleri önceliğe alınıp gecikme süreleri düşürülebiliyor, Killer çözümlerine kıyasla oluşturduğu işlemci yükü daha az, aynı zamanda yüksek voltaj korumasına sahip.

Asus’un ROG SupremeFX 8 kanal , 32-bit çözünürlük ve 192kHz destekli S1220 ses kodeği kaplamanın altında kalıyor belki ama güçlü hayli bir paket. 120db sinyal-gürültü oranına sahip arkadaki altın kaplama çıkışların yanısıra kasanın önündeki jacklara Sabre Hi-Fi ES9023P dijital-analog dönüştürücü ve Texas Instruments’in RC4850 amfisi güç veriyor. Toplam paket de Nichicon kapasitörlerle desteklenmiş. Deneyim anlamında kulaklıklarla yaptığım testlerde, şu ana kadar deneyimlediğim en iyi entegre ses çözümlerinden biri olduğunu söyleyebilirim, detaylar, dinamik aralık gayet iyi, sağladığı güç de orta-üst kulaklıkları fazlasıyla doyuracaktır.

Gri renkli üç PCI Express 3.0 x16 portu SLI ve Crossfire kurulumunda 8-8-4 şeklinde çalışıyor, metal gövdeyle ağır ekran kartlarına karşı güçlendirilmiş olduklarını ekleyeyim, 3 PCIe 3.0 x1 slotunu da unutmayalım.
Anakartın önceliği yüksek hızaşırtma performansı tarafında ancak RGB aydınlatma koymamak için bir engel değil. Asus’un AURA aydıntlatma ekosistemi dahilinde fazların üstündeki kaplamada, açma kapama butonlarında, köprü soğutucusu ve PCI Express slotları klipslerinde RGB aydınlatmalar var, arayüzü üzerinden nefes alma, gök kuşağı ve sıcaklığa göre renk değiştirme gibi efektler var. 12V 2 amper, 5050 2 metre civarı destekli LED şerit çıkışlarından bağlayacağınız LED’leri ve Aura destekli ekipmanları arayüz üzerinden koordine edebiliyor, eşlenik çalıştırabiliyorsunuz.

Asus’ta genel olarak Z270 serisinin 3 boyutlu yazıcılarla arasının iyi olduğunu ekleyelim, üzerinde kendi adınızın yazdığı bir plaka, ROG temalı fan ızgaraları, SLI köprüsü kapları veya M2 sata SSD’niz için fan tutacağı, hazır şablonlar olduğu gibi kendi aksesuarlarınızı da tasarlayıp Asus anakartlara uygulayabiliyorsunuz.

CrossChill EK, yüksek güçte bol fan ve pompa çıkışları, entegre giriş-çıkış paneli, üzerindeki CMOS temizleme ve BIOS geri döndürme butonları, anakartın üzerindeki açma kapama butonları, bellek testi butonu, donanım kontrol LED’leri ve sıvı nitrojen modu, ek kontrol ünitesi desteği, bunlar kartın odağının nihai hızaşırma performansı olduğunu fazlasıyla gösteriyor, uzay kuruluma müsait metal arka kaplama da güzel bir örnek.
Asus ROG Maximus IX (9) Formula ön kaplaması ve sıvı nitrojen moduyla profesyonel bir hızaşırtmacı için bir nimet, komponent kalitesi ve stabilitesiyle, en iyisi olsun diyen normal bir kullanıcıyı da fazlasıyla doyurur ancak bu videonun yayınladığı tarih itibarıyla 1900-2000TL fiyatlandırmasıyla kimlere hitap ettiği ortada. Uzun lafın kısası, Asus Maximus Formula serisiyle en iyilerden biri olmaya devam ediyor, bunu Z270 yongasetiyle de sürdürüyor ve uç noktada bir çözüm olmaya devam ediyor.
Böylelikle bir incelememizin daha sonuna gelmiş olduk, bir sonraki videoda görüşmek üzere hoşçakalın.
Yeni Haber
şimdi
Geri Bildirim