Kan, insan hayatının ön önemli unsurlarından biridir. Yokluğu ya da eksikliği dakikalar içerisinde hayatımızı kaybetmemize neden alabilir. Öte yandan hastalık ve ameliyat gibi durumlarda tek idamesi ise bir donördür. Donörle hasta eşleşmesini mümkün ya da imkânsız kılan, herkesçe de bilinen kan grupları bu konuda büyük önem taşır.
Kan gruplarının belirlenmesinde kırmızı kan hücreleri üzerinde bulunan özel şeker molekülleri belirleyici olur. Molekül tipine ve varlığına göre kan grupları A, B, AB ve 0 olarak adlandırılır. A kan grubuna sahip bir kişiye B grubu kan nakli yapılması halinde, kişinin kanında bulunan antijenler yeni kan hücrelerine saldırarak ölümcül sonuçlar doğurur.
0 kan grubunda belirleyici herhangi bir şeker molekülü bulunmadığından alıcının vücudu yeni kan hücrelerine yönelik saldırı gerçekleştirmez ve böylece kan uyuşmazlığının yan etkileri en aza indirilmiş olur. Bu nedenle 0 kan grubu genel verici olarak kabul edilir.
Özellikle acil vakalarda ya da aranan kan grubunun eksikliğinde genel verici hayat kurtarır. Kanın insan eliyle yapay olarak üretilmesi de henüz mümkün olmadığından, kan depolarında her türlü kan grubundan yedeklerin bulunması büyük önem taşır. Ancak, toplum yapısı gereği bazı kan gruplarına bazı bölgelerde oldukça az rastlanır.
Bethesda Ulusal Sağlık Enstitüsü araştırmacıları tarafından bu soruna çözüm olabilecek bir açıklama geldi. Yaygın olarak bulunan A kan grubunun belirleyici antijenini kan hücrelerinden ayırarak genel vericiye çevirmek isteyen bilim adamları, ilk başlarda ekonomik ve makul bir çözüm bulamamışlar. 4 yıllık çalışma sonrasından bağırsak duvarına tutunarak burada yer alan musin adındaki şekeri tüketen gut bakterisini inceleyen bilim adamları, bu bakterinin enzimlerini denemeye karar vermişler.
Teoride bu enzimlerin şifrelerini içeren insan dışkısındaki DNA’ları ayıran ekip, bu DNA kodlarını E. Coli bakterisine aktararak bu enzimlerin sentezlenmelerini sağlamışlar. Sentezlenen enzimleri tek tek deneyen ekip istenen sonucu elde edememiş. Ancak, bu enzimlerden ikisini bir arada kana kattıklarında şekeri ayrıştırdıkları görülmüş. Araştırmacılar, sonuçların tutarlı olduğunu ve enzimlerin pratik kullanım açısından umut vaat ettiğini belirtiyorlar.
Henüz araştırmanın tamamlanmadığını belirten Fizyolojist Mohandas Narla, tüm A antijenlerinin yok edilip edilmediğinin teyit edilmesi gerektiğini, ayrıca enzimlerin kan hücrelerine zarar verici başka etkileri olup olmadığının araştırılması gerektiğini belirtiyor. Araştırmaların olumlu sonuç vermesi halinde gelişmenin tıp tarihinde çığır açacağı, kan naklinde büyük bir sorunu ortadan kaldıracağı ve kan kaybına bağlı ölümleri ölümleri azaltacağı belirtiliyor.
istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:
Bana çok korkutucu geliyor bunlar.