İsviçreli bilim insanlarından oluşan bir grup astronom, tarihte ilk kez bir ötegezegenin atmoferinde demir ve titanyum buharı tespit etti. Geçtiğimiz yıl keşfedilen KELT-9b isimli gezegen, ilginç özellikleriyle uzun bir süredir bilim insanlarının odak noktası halindeydi.
KELT 9b, Dünya'dan yaklaşık 620 ışık yılı uzaklıkta bulunan KELT-9 isimli bir yıldızın yörüngesinde yer alıyor ve yıldızını çok ama çok yakın bir konumdan takip ediyor. Öyle ki 'Sıcak Jüpiter' sınıfında değerlendirilen gezegenin KELT-9 etrafındaki bir tam turu sadece 36 saat sürüyor. Yıldızına olan bu yakınlığı nedeniyle inanılmaz bir sıcaklığa sahip olan KELT-9b, 4000 santigrad dereceyi aşan sıcaklığıyla neredeyse Güneş kadar kavurucu bir ortama sahip. Bilim insanları, KELT-9b'nin keşfedilen en sıcak gezegen olduğunu söylüyor.
KELT-9b'nin bu ilginç özellikleri aynı zamanda ötegezegenlerin atmosferlerini incelemek isteyen astronomlar için de çok önemli bir fırsat anlamına geliyor. Demir ve titanyum her ne kadar evrende en bol bulunan elementlerden olsa da bu elementleri ortalama sıcaklıklara sahip bir gezegende tespit etmek neredeyse imkansız. Konuyla ilgili bir blog yazısı yayınlayan araştırmacı Kevin Heng, ekstrem sıcaklık sayesinde demir ve titanyumun atmosferde tamamıyla bağımsız atomlar halinde bulunduğunu söylüyor.
Space.com'a konuşan Heng,"Demir ve titanyum ötegezegen oluşum teorisinin çok uzun bir zamandır en önemli parçaları olarak değerlendiriliyor. Ancak bu elementleri bugüne kadar direkt olarak algılamayı başaramamıştık" ifadelerini kullanıyor.
Kevin Heng ve arkadaşları, işte bu transit anında gezegenden Dünya'ya ulaşan ışığın tayfındaki dalgalanmaları incelemiş ve KELT-9b'nin astmosferindeki ağır metalleri ortaya çıkarmayı başarmış. Kullanılan teknikle ilgili bazı açıklamalar yapan Heng,"Evrendeki tüm atom ve moleküller 'parmakizi' olarak nitelendirebileceğimiz kendine özgü ışınım değerlerine sahip. Dünya'ya ulaşan ışığı tayfına ayırarak bu molekülleri tespit etmek mümkün." sözlerini kullanıyor.
İsviçreli astronomlar, araştırma için İspanya'da bulunan Galileo Ulusal Teleskobu'nu ve teleskobun üzerindeki HARPS isimli spektrografı kullanmış. Geçtiğimiz yıl gerçekleşen tam 4 saat uzunluğundaki bir transit anında elde edilen verileri kullanan araştırmacılar, bu sırada KELT-9b'nin atmosferinden geçen ışınları inceleyerek tarihi keşfe imza atmışlar.
Ağır metallerin keşfiyle ekip olarak çok önemli bir işe imza attıklarını belirten Heng, ayrıca araştırmada kullanılan tekniğin gelecek astronomi araştırmaları için çok önemli potansiyele sahip olduğunu söylüyor. Space.com'a konuşan Heng, ötegezegenlerde biyoişaret arayışlarında da yine aynı tekniğin kullanılabileceğini belirtmiş. Önümüzdeki yıllarda fırlatılacak olan James Webb ve diğer büyük teleskoplarla beraber gezegen arayışları çok daha ileri bir seviyeye ulaşabilir.
Cenevre ve Bern Üniversiteleri araştırmacıları tarafından yapılan çalışma Nature dergisi üzerinden yayınlandı. Makalenin orijinal haline ulaşmak için buraya tıklayabilirsiniz.
Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:
Bana çok korkutucu geliyor bunlar.