Son yıllardaki çıkışıyla tüm dikkatleri üzerine toplayan Bitcoin’in kazılması ve gerçekleşen transferlerin kayda alınması için güçlü matematik algoritmaların hesaplanması gerekiyor. Bu hesapların verimli ve hızlı yapılabilmesi için geliştirilen özel sistemler enerji sarfiyatlarıyla ön plana çıkıyor. Hatta bazı ülkeler, Bitcoin madenciliği için kurulan çiftliklere verdiği elektriği kısıtlama ya da fiyatını arttırma yoluna gitmişlerdi.
Son yılların gözde tartışmalarından biri olmaya devam eden ve 2018 yılında kazılma hacmini 4 kat arttırmayı başaran Bitcoin üzerindeki yapılan çalışmalardan biri ise karbon ayak izinin hesaplanmasıydı. Bugüne kadar gerçekleştirilen çalışmalar genel itibariyle tahmin ve çıkarıma dayanıyordu. MIT ve Münih Teknik Üniversitesi (TUM) araştırmacıları tarafından yapılan yeni bir çalışmayla Bitcoin’in gerçekçi karbon izi hesaplandı.
Araştırmacılar, çalışmalarını yaparken adeta bir dedektif gibi çalışmışlar. İlk olarak Bitcoin madenciliğinde kullanılan donanım üreticilerinin halkı bilgilendirme raporlarında yer alan üretim ve girdi gibi rakamları inceleyerek yıllık satış rakamlarını hesaplamışlar. Ayrıca madenciliğin yapıldığı yerleri de dikkate alan araştırmacılar, çiftlik olarak adlandırılan ve profesyonel bir şekilde Bitcoin üretimi yapılan yerlerde soğutma için harcanan ciddi miktardaki enerjiyi de hesaba katmışlar. Bireysel üretim yapan ve donanım gücü paylaşan kişileri de hesaba katmayı ihmal etmemişler.
Tüm bu hesaplamalar neticesinde bilim adamları Kasım 2018 itibariyle Bitcoin üretimi için yıllık 46 TWh enerji harcandığını bulmuşlar. Bu enerjinin ne kadar karbon salınımı yaptığını da görmek isteyen bilim adamları, tahminden öte gidebilmek için üretimin nerelerde yoğunlaştığını incelemişler. Yapılan çalışma sonucunda madencilerin %68’inin Asya’da, %17’sinin Avrupa’da, geriye kalan %15’inin de Kuzey Amerika’da konuşlu olduğu tespit edilmiş.
Madencilik yapılan bölgelerin karbon ayak izlerini eldeki verilerle eşleştiren araştırmacılar, Bitcoin’in bir yıllık karbon ayak izinin 22 ila 22,9 megaton olduğunu hesaplamışlar. Bu değer Hamburg, Viyana ya da Los Angeles’ın bir yıllık karbon ayak iziyle eşdeğer. Araştırmacılardan Christian Stoll, elde ettikleri bulgular neticesinde Bitcoin üretiminde kullanılan enerji ve açığa çıkan karbon değerlerinin, küresel ısınmaya etki edecek miktarda olduğunu ve denetime tabi olması gerektiğini vurguluyor.
istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:
Bana çok korkutucu geliyor bunlar.