Casper’ın 2017 versiyonu Nirvana F600 ve F700 serisi dizüstüleri, Türkiye pazarındaki segmenti ve fiyatı rakipleri arasında en ince ve en hafif dizüstülerden. Daha kutusundan çıkarır çıkarmaz nereyi hedeflediği kendini belli ediyor.
Stil, dizayn ve performans kelimeleriyle bezenmiş, sade ama şık kutusundan dizüstünün kendisi, toplamda 2.5 metre kablosuyla, 15.6 inç dizüstüler için hafif ve küçük adaptörü, zira 73.8W kapasiteli bir adaptör bu, ve alışılageldik dökümantasyonlar çıkıyor, dizüstü 2 yıl garantili.
Dizüstünün kapağı ve klavye bölgesinin rengini belirleyen altın ve gri olmak üzere iki renk seçeneği var, elimizdeki altın renkli olanı. Tamamı plastik dizüstünün 37.9cm eninde, 24.9cm uzunluğundaki kasası 2.2cm kalınlığında ve 2KG ağırlığında.
Fiyatı ve segmenti rakipleri arasında kalınlık, incelik desek daha doğru olur, incelik-ağırlık başarımında tepeye oynuyor, Casper’dan özellikle beklediğim bir hamle değildi ama tebrik etmek gerek, sırt veya el çantası olsun, taşıması hayli kolay.
Sırtı mat, çok hafif altın renkli plastikten, üzerine noktacıklar işlenmiş. Hoş görünüyor, hafif de olsa bir metal hissi var, parmak izlerini ise pek göstermiyor. Esneme payı için normal diyebilirim.
Altı mat siyah, kumlu bir yüzey, hava aldığı ızgaraların yeri itibarıyla dizüstündeyken biraz dikkat etmek gerek.
Böylesi kompakt bir dizüstü için açması çok kolay, vidaları söküp kapağı tırnaklardan ayırmak için çok az güç uygulamanız yeterli.
İlk etapta CPU ve GPU’yu soğutan alüminyum blok ve bakır borular hayli zayıf görünüyor, blower bir fanla soğutulmuşlar. Değiştirilebilir RAM’ler, M2 Sata formunda SSD, 2.5 inç HDD, disk sürücüsü ve batarya, açıkçası disk sürücüsüne yer verileceğine çok daha büyük bir batarya koyulabilirmiş zira 13.3 inçlik F300 ile neredeyse aynı kapasitede bataryaya sahip F700.
Gelelim giriş çıkışlara. Solda ilk olarak RJ-45 ve HDMI 1.4 portunu görüyoruz, Full HD 60Hz’e kadar çıkış alabiliyorsunuz. Sonrasında iki birinci nesil USB 3.1 portu ve 98db dinamik aralığa sahip Realtek ALC269 ile desteklenmiş 3.5 inçlik kulaklık çıkışını görüyoruz. Kulakiçi ve kulaküstü kulaklıklarımı detay ve güç anlamında iyi besleyebildi. Devamında da bir kart okuyucu var.
Sağda güç girişi ki adaptörün ucu açılı, aradığım detaylardan biri bu ve DVD okuyucu/yazıcısı var. Şahsen disk okuyucu, hani tekne batacağı vakit ilk atılacak şeyler olur ya, o misal özel ihtiyaçlar olmadığı sürece artık ne masaüstünde ne de dizüstünde yer almalı diye düşünüyorum. Burada bir USB 2.0 portu olduğunu da unutmadan ekleyelim.
Kapağını açalım, menteşeleri gayet ideal sertlikte, tek elle, ne kadar hızlı açarsanız açın yalpalamıyor, şahsi kriterim için artı bir puanı verdim.
Altında mat siyah renkli, kademeli beyaz LED aydınlatmalı ve numerikli çiklet bir klavye var. Aydınlatma 4 kademeli, loş veya karanlık ortamlarda görevini ifa ediyor, yalnız F tuşlarının üzerindeki fonksiyonlar aydınlatılmıyor, karanlıktayken bu tuşları ezbere kullanmanız gerek.
Tuşların hissiyatı ve geri dönütleri keyifli, basması kolay, aynı zamanda da bir çevirmen olarak uzun maratonlarda beni yormadı açıkçası. Klikli değil de tok bir ses profili var, bir kütüphanede veya bir toplantıda kimseyi rahatsız etmez mesela.
Klavyenin üstünde ekolayzırı andıran tarzda ızgaralar ki arkalarında 2.0 kurulumunda hoparlörler ve sağ üstte açma kapama butonu var.
Touchpad gayet tepkisel ve kontrollü. Parmağımın üzerindeki akıcılığı, tıklarken hedef kaçırmayışı, tıklarının hayli yüzeyde ve büyük bir kısmında basmasının kolay olması derken Macbook Pro’mdaki touchpad’den sonra Windows’lu dizüstülerde deneyimlediğim belki de en iyi touchpad’lerden biri olmuş, günlük kullanımda ayrıca bir fare ihtiyacı hissetmedim, konumu biraz solda gelebilir yalnız avucunuzu algılamayacak şekilde özelleştirilmiş, hoş bir detay.
Klavye etrafı ve bilek bölgesindeki esneme payı gayet minimal, aşınmaya soyulmaya ne kadar dayanıklı açıkçası pek kestiremedim.
15.6 inç boyutunda LG üretimi, Full HD çözünürlükte LCD ekran. Çerçeveleri için ince veya kalın diyemem ama rahatsız olunacak bir manzara yok ondan eminim, üstte 1MP çözünürlüğünde webcam alta da Casper logosu konumlandırılmış. Renkler olması gerektiği gibi, abartılı tonlarla karşılaşmıyorsunuz, beyazlar çok çok hafif sarıya kaçık, siyahlar izleme deneyimini keyifli kılacak kadar derin. Ekranın tepki süresi sözüm ona bazı oyuncu dizüstülerinden bile iyi, Overwatch gibi yüksek tempolu oyunlarda gözünüz rahat ediyor.
Maksimum ışığı ortalama seviyede, pek yansımayan ekran aydınlık ortamlarda görünürlük anlamında yeterli. Bakış açıları gayet iyi, renk sapması önemsenmeyecek kadar az.
Ekrana güç veren donanımlara gelelim. İşlemcisi Intel’in 7. nesil Kaby Lake, enerji tasarrufu odaklı i7-7500U. 14nm mimarili ve 15W TDP’li işlemci çift çekirdek ve dört izleğe sahip, 4MB üçüncü seviye önbellekle geliyor. Baz olarak 2.7, Turbo ile tek değil iki çekirdek için de 3.5GHz’e çıkabiliyor.
Ekran kartı tarafında bir önceki nesilden Nvidia GTX950M var, 28nm Maxwell mimarili GPU 16 ROP ve 40 doku ünitesiyle geliyor. Samsung üretimi 4GB GDDR5 belleğiyle 128-bit veriyolunda 80.2GB/saniye bant genişliği sunulmuş. GPU baz olarak 915, boost ile 928MHz’de çalışıyor.
Bu ikilinin oyun performansı ne durumda peki?
Rise of the Tomb Raider testinde DX12 ve 1366x768 çözünürlükte 41 kare/saniye elde ettim, oynanabilir düzeyde bir performansı var.
Dirt Rally’de Full HD çözünürlük ve High detay ayarında 41, çözünürlüğü 1366x768’e çektiğimde 52 kare/saniye skor aldım.
Shadow of Mordor’un optimizasyonuna güvenerek Full HD çözünürlük, High detay ayarı ve kenar yumuşatma açık halde 31 kare/saniye elde edebildim, 1366x768’de ise 47 kare/saniyeyle daha oynanabilir hale geldi.
Far Cry Primal’da Full HD ve High detayda 22, çözünürlüğü düşürdüğümde 37 kare/saniyeyle oynanabilirlik sınırını geçtim.
Hitman’de DX12 ve Full HD çözünürlükte 28, yine çözünürlüğü düşürünce 40 kare/saniye yakaladım.
Hitman’de DX12 ve Full HD çözünürlükte 28, yine çözünürlüğü düşürünce 40 kare/saniye yakaladım.
Witcher 3’te Hairworks ayarları kapalı olmak üzere 1366x768’te, medium detay ayarlarında 39 kare/saniye tutturdum.
Popülerliğini yitirmeyen, optimizasyonu güçlü GTA 5, 1366x768’te tüm detay ayarları en düşük halde 114, Full HD’ye çekince 85, Full HD’de High detayda 57 kare/saniye elde ettim, tabii gölge ve tüm kenar yumuşatma detaylarının kapalı olduğunu vurgulamak gerek.
Ve Overwatch, benim de sürekli oynadığım popüler rekabetçi oyunlardan biri, 1366x768 çözünürlükte minimum 39 maksimum 109 ve ortalama 67 kare/saniye elde ettim, min ve maks değerler arasında 70 kare/saniye fark var, sebebi ise işlemcinin yüksek kare/saniyede ekran kartını darboğaza sokması, ekran kartına yetişememesi, işlemci kullanımı sık sık %100’e dayanıyor.
Aslında sorunun önemli bir kısmı ısıyla alakalı ona da değineceğiz ama mesela Overwatch’ta V-SYNC açtığınızda işlemciye o kadar yük binmediğinden darboğazdan kaynaklanan anlık yavaşlamalar giderilmiş oluyor, League of Legends ve CS:GO gibi sistem ihtiyacı çok yüksek olmayıp, yüksek kare/saniye görebileceğiniz oyunlarda da aynı şekilde sorunu çözüyor.
DX12 tabanlı 3D Mark Time Spy testinden ise 971 puan aldı, kıyas için kullanabilirsiniz bu skoru.
Crucial marka 2X8 şeklinde 16GB DDR4 2133MHz RAM, Samsung CM871 128GB M2 sata SSD ve 1TB Toshiba 5400RPM HDD. 16GB RAM dizüstünün genel konfigrasyonu için fazla açıkçası, segmentinde fiyatını bir üste taşıyıp rekabet gücünü ufak da olsa kırıyor.
SSD’ye asla hayır demem, 500MB/saniye civarı okuma ve 130MB/saniye civarı yazma hızına sahip, yazma hızı, evet yüksek değil lakin genel kullanım deneyiminde okuma hızı daha belirleyici, Windows saniyeler içerisinde açılıyor, Adobe Premiere gibi üretkenlik yazılımlarında rahat çalışabiliyorsunuz. HDD 115MB/saniye civarı okuma ve yazma hızıyla geliyor, hızı orta üst bir yerlerde, önemli olanı sessiz olması ki gerçekten sessiz, tıkırtı, çıtırtı yok.
Multimedya içeriklerin önemli ayaklarından ses deneyimi. 2.0 kurulumdaki hoparlörlerin maksimum sesi bulunduğunuz odayı doldurur, distorsiyon oluşmuyor. Detay gücü ve netliği zayıf, sesler cılız ve tok seslerden mahrum. Dolby Audio ile yazılımsal olarak desteklenmişler, sesin içeriğine göre nispeten artısı var, özellikle maksimum sesi en nihayetinde bir ekolayzır ayarıyla arttırmış oluyor. Hoparlörler genel olarak dizi-film izlerken, oyun oynarken işinizi görür ama müzik keyfi için yeterli değiller.
İnce bir kasada i7 7500U tamam ama GTX950M ile bir araya gelince termal başarımı nasıl peki, zira böyle ince bir kasada pek gördüğümüz bir kombinasyon değil. İşlemci tam yük altında 97 dereceye kadar ulaşabiliyor, yüksek stres altında doğal olarak Turbo hızının altına iniyor lakin sık sık çekirdeklerden biri veya ikisi birden 400MHz’e kadar düşebiliyor, haliyle mesela oyun 40-50 kare/saniyeyle oynasa bile her zaman akıcı bir deneyim elde edemiyorsunuz, sadece CPU’nun veya GPU’nun tek başına yük altında olduğu senaryolarda herhangi bir problem yok, mesela Premiere’de güzel güzel çalışabildim, bunu ekleyelim.
GPU ise kıyasla daha iyi, maksimum 89 dereceye ulaştı. Bu esnada fanların sesi kabul edilebilir düzeyde kaldı, günlük kullanımda ise duyulmayacak kadar düşük devirle çalışıyor zaten. Tam yük altındaki bir dizüstüden öyle çok ısınmamasını veya sessiz kalmasını beklemek pek doğru değil zaten, hele ki kasa böyle inceyken.
4090mAh 45Wh batarya kasa için küçük kalmış zira 13.3 inçlik F300’de de benzer kapasitede bir batarya var, disk sürücüsü hiç olmamalıydı belki de. Peki bataryanın performansı ne durumda? Wi-Fi ile internete bağlı halde %50 ekran ışığı ve %50 ses ayarı ile internette sörf, yazı ve mail takibi gibi hafif bir kullanımda 5.5-6 saat kullanabildim dizüstüyü, yoğun bir iş gününü kurtarmayabilir ama çoğu zaman da adaptörü aratmıyor, bekleme durumundaki tüketimi de normal.
Wi-Fi kapalı halde aynı şartlarda 720P video izlediğimde ise 7 saat civarı ekran süresi elde ettim, durum böyle olunca “Demek batarya biraz daha büyük olsa 10 saati görürdü herhalde” demeden edemedim. Adaptörden normalde pek bahsetmem ancak F700’ün 73.8W’lık adaptörü sınırlarda geziyor, yüklü gelen güç yönetimi yazılımda anlık 90W tüketimi gördüm, durum böyle olunca adaptör ciddi ısınıyor.
Realtek RTL8723BE 802.11n standardındaki Wi-Fi modülünün çekim gücü iyi, bağlantısı stabil, bağlanırken inat etmiyor, bunu da not edelim.
Casper Nirvana F700’ün malzeme kalitesi ve hissiyatı için rakiplerinden olumlu ya da olumsuz çok farklı bir şey söyleyemem, lakin inceliği, hafifliği, toplamda da taşınabilirliğiyle fiyat segmentinde tepeye oynamış, amacına ulaşmış kesinlikle. Tepki süresi düşük, bakış açıları, genel başarımı iyi ekranı, dönütleri, basma sertliği ideal aydınlatmalı klavyesi, son zamanlarda Windows’lu dizüstüler arasındaki en iyi deneyimi sunan touchpad’i olsun, kullanım süresi olsun, günlük kullanım senaryolarında hoparlörü hariç beni gayet memnun etti.
128GB SSD’ye hiçbir itirazım yok lakin 16GB RAM segmenti için ve GTX950M de böylesi ince bir kasa için biraz fazla kaçmış, işlemcinin termal ve frekans karakteristiğinden de gördüğümüz üzere termal bütçe fazla zorlanmış; aynı kasada GT940MX ve 256GB SSD’li, 500 lira civarı daha ucuz F600 daha dengeli bir seçim diye düşünüyorum. Bu arada, F700’ün elimizdeki sürümünün, ki SSD’li ve SSD’siz versiyonu var, fiyatı Casper’ın çevrimiçi mağazasında 3999TL, piyasada 3750 lira civarında, açıkçası bu fiyat segmentinde evet bu kadar ince ve hafif, taşınası, 16GB RAM ve SSD’li, bir bütün olarak mevcut dizüstü sayısı bir elin parmakları kadar bile değil ama bu sefer de benzer fiyata dört çekirdekli, hatta cihazına göre GTX1050’li performans odaklı cihazlar bulunabiliyor ama tabii arada odak, kullanım amacı ve şekli gibi farklar var. Uzun lafın kısası, Casper F serisi incelik, hafiflik ve taşınabilirlikte segmentinde, global markalar arasında Türkiye pazarında ciddi söz sahibi, günlük kullanımı keyifli ve başarılı bir seri olmuş, 940MX ve 256GB SSD’li F600’ün yanısıra özellikle şahsen sevdiğim formadaki 13.3 inç ekranlı F300 tavsiye edebileceğim cihazlar.
Böylelikle bir inceleme videomuzun daha sonuna gelmiş olduk, bir sonraki videoda görüşmek üzere hoşçakalın.