Herkese merhaba arkadaşlar, ben Erdi Özüağ. Yeni bir inceleme videosuyla karşınızdayım. ZTE dendiğinde eğer teknoloji dünyasına hakimseniz operatör telefonları aklınıza gelir, şirket Axon ve Blade serisi ile kendi marka bilinirliğini arttırmaya çalışırken, arka tarafta bir diğer iştiraki olan Nubia da sessiz ama emin adımlarla gelişimini sürdürüyor. Nubia'nın en yeni ve iddialı modeli olan Z11, özellikle köşeden köşeye çerçevesiz etkisi yaratan ekranıyla heyecan uyandırmayı başarıyor.
Teknik özelliklerle devam edelim isterseniz. 5.5-inç boyutunda ve Full HD çözünürlüğünde IPS ekrana sahip olan Z11, %75'in üzerindeki ekran kasa oranıyla oldukça iddialı. Qualcomm'un Snapdragon 820 platformundan güç alan yani performans olarak günümüzün bilindik amiral gemi telefonlarından herhangi bir farkı olmayan Z11, modeline göre 4GB veya 6GB RAM ile alınabiliyor.Standart olarak 64GB depolama kapaistesi sunan telefon, üzerindeki hibrit kart slotunu ikinci SIM kart veya SD kart için kullandırabiliyor. Ön kamerası 8MP, arkam kamerası ise 16MP çözünürlüğünde olan Nubia Z11, Dolby Atmos ses teknolojisine sahip 24-bit / 192khz ses desteği ile gelirken, ihtiyaç duyduğu gücü ise 3000mAh kapaisteli pilden sağlıyor.
Nubia Z11'in en dikkat çekici özelliği, sahip olduğu tasarımı. Özellikle önden görünüşü, köşeden köşeye ekran sayesinde oldukça başarılı. Telefon pratikte kenarlardan çerçevesiz gibi görünse de çok çok küçük bir çerçevesi olduğunu görebilirsiniz, eğer yakından bakarsanız. Ancak elinize aldığınızda kesinlikle çerçevesiz gibi kullanıyorsunuz ve bu gerçekten genel deneyimi arttıran bir unsur oluyor. Bana kalırsa alt ve üst çerçeveler biraz daha ince tutulabilseymiş, işte o vakit hep hayalini kurduğumuz telefona en fazla yaklaşan firma olabilirmiş Nubia.
Genel görünümü kuvvetlendirdiği gibi işlevselliğe arttıran bir başka detay ise ekranın 2.5 boyutlu olması. Eğer dikkatli bakarsanız, kenarlardan bir miktar kavis yaptığını görebilirsiniz. Açıkçası bu özellikler ekseninde telefonu kullanmak büyük keyif çünkü ekranına baktıkça daha fazla bakma isteğiniz oluşuyor. Z11'in ekranı dışında ön kısımda dikkat çeken bir başka detay ise ZTE tasarımını yansıran daire formundaki kapasitif home butonu oluyor. Arzu ederseniz rengini home butonunun rengini değiştirebiliyorsunuz.
Yekpare kasa yapısına sahip olan yani pili çıkartılamayan telefonun metal kasası, arkadan bakıldığında ZTE'nin diğer telefonlarını hatırlatmıyor değil. Arka bölümde sinyalizasyon için anten bölümleri kasanın kalanından ayrıştırlarak izol edilirken, kameranın kırmızı şerit ile çevrelenmiş olması da bence tasarımı güçlendirmiş. Genel olarak sade bir görüntü ortaya koyan telefonde parmakizi okuyucusu da unutulmamış. Denediğim kadarıyla oldukça hızlı çalışıyor, sensörün okuma hızı ve yorumlamadaki doğruluk oranı da oldukça yüksek arkadaşlar. Hızlı bir şekilde telefonu açıp kullanmaya başlayabiliyorsunuz.
Fiziksel kontrol butonlarının sağ kısımda toplandığı telefonda, gerek sol gerekse de sağ el kullanıcıları zorluk yaşamadan butonları kullanabiliyor. USB Tip-C standardına adapte olan Z11, metal olan kasasına bağlı olarak 169 gramlık bir ağırlıkla geliyor. Kalınlığı da 7.5mm olan telefon, Galaxy S7 Edge gibi bir telefondan daha kalın ve ağır kalırken, iPhone 7 Plus'dan ise sadece 0.2mm daha kalın ama aynı zamanda 26 gram daha hafif.
Telefonun genel tutuş ergonomisi fena değil, ekran profili dar olduğu için tek elle kullanım için daha fazla avantaj sunsa da, bu deneyimin sınırlarda gezdiğini ve herkes için geçerli olmadığıın da not düşmek isterim, evet tek elle kullanmak mümkün ama ancak kullanırken dikkatli olmak gerek, hakimiyeti kaybetmemek adına. Evet çerçevesiz ekran belli oranda katkı sağlıyor ancak siz yine de büyük bir beklenti içerisine girmeyin lütfen.
Müsadenizle birazda ekrandan bahsetmek istiyorum, daha önce de ifade ettiğim gibi 5.5-inç boyutunda olan ekran, Full HD çözünürlükle geliyor dolayısıyla inç başına piksel yoğunluğu da 403 civarında. Ekranın genel deneyimi başarılı, gerek parlaklık seviyesi, gerekse de renk üretim kabiliyeti kullanıcısını üzmez, ancak en iyi ekrana sahip olmadığı da açık. Gerek oyun, gerekse de film ve internet uygulamalarında ekrana bağlı herhangi bir keyifsizlik yaşamayacağını söyleyebilirim. Ekranın görüntü kalitesi değil ama mukavemet yani dış etkenlere karşı dayanıklılığı için bir detay söz konusu, telefon Gorilla Glass 4 yerine 3 ile geliyor. Hayati bir eksiklik sayılmaz ancak en günceli verebilmek adına Gorilla Glass 4 ile gelmesi daha iyi olabilirmiş çünkü hem düşmeye hem de çizilmeye karş dayanımı arttıran güncellemeleri var.
Gelelim performansa, işte bu konuda Nubia Z11 oldukça rahat çünkü karşısına hangi rakip çıkarsa çıksın mücadele edebilecek bir altyapıya sahip. Qualcomm'un Snapdragon 820 platformunu kullanna telefonda, saat hızlarında herhangi bir taviz söz konusu değil, bu kısım önemli çünkü Çin'deki en büyük rakibi olan Xiaomi Mi5'in baz modeli hızları düşürülmüş Snapdragon 820 ile geliyor.
GPU tarafında Adreno 530'un selam verdiği telefon, Full HD ekranın katkısıyla tam bir oyun canavarı olabilir. Üstelik çözünürlük tercihi, eğer arka planda ekran sürücüleri ve paneli yöneten kontrolcünün firmware'inde büyük bir hata yapılmadıysa genel kullanım süresini de arttıracaktır, daha yüksek çözünürlüklü rakipleriyle kıyasladığımız zaman. İşlemcinin hızlı olması önemli ama bilindiği gibi Android platformu, aynı zamanda RAM canavarı dolayısıyla bu kısım da önemli. Z11'in baz modelinde 4GB RAM bulunurken, OnePlus 3'e karşı 6GB RAM seçeneği de unutulmamış. Benin kullandığım cihaz 4GB RAM'li olmasına karşın son derece rahat, akıcılıktan herhangi bir taviz vermeden çalışıyordu. Bu deneyimin arkasında iyi seçilmiş depolama biriminin desteği de büyük. Depolama demişken, 6GB RAM'li model için 128GB'lık kapasiteyi de es geçmeyelim arkadaşlar.
Kamera kısmı hepimiz için önem arz ediyor. Nubia Z11 oldukça dolu bir paketle geliyor. Aslına bakarsanız kağıt üzerinde OnePlus 3 ile benzeştiğini söyleyebilirim. 16MP çözünürlüğündeki kameranın Sony üretimi 1/2.8-inç boyutundaki IMX298 sensörü 1.12 mikron piksellerden oluşuyor. Sensör üzerinden faz algılamalı netleme yapabilen kamera sistemi, aynı zamanda optik görüntü sabitleme donanımına ve f/2.0 diyaramla iyi ışık koşulları dışında düşük ışıkta da elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyor.
Telefonun ortaya koyduğu video ve fotoğraf örnekleri sosyal medya paylaşımı için fazlasıyla yeterli. Detaylar belirgin, keskinlik güzel ve gerçek dünya koşullarındaki renkler için iyi bir isabet oranına sahip. Ayrıca kameranın açılış hızı ve kayıt tuşuna bastıktan sonra görüntünün ön izlemeye hazır gelmesi çok hızlı gerçekleşiyor. Çizilmeye karşı Sapphire cam ile korunan ve 4K video kaydedebilen ana kamera oldukça başarılı, telefonun ön kamerası ise 8MP çözünürlüğünde ve 1.4 mikron büüyklüğünde piksellerden meydana geliyor. f/2.4 diyafram sunan kamera 80 derece görüş açısı ile özçekimde arkadaşlarınızı da kadrajdan çıkarmamaya çalışıyor. Daha geniş gören telefonlar olsa da Z11'in fena iş çıkarmadığını söyleyebilirim.
Üstelik kameranın arayüzü eğlenceli özelliklere sahip. Klon modu ile aynı sahneden kendiniz kopyalayabilirken, yazılımsal olarak yani manipülasyonla diyaframı f44'e kadar düşürebiliyorsunuz. Bu sayede karanlık bir ortamda farklı ışık oyunları hazırlayabilirisniz. Kamera arayüzünün iPhone'dan ciddi esintiler taşıdığı telefon gerek ön gerekse de arka kamerasıyla sahibini üzmeyecektir.
Gelelim işletim sistemine. Android 6.0.1 ile çalışan telefonda, derinleşemesine özelleştirme içeren Nubia 4 arayüzü çalışıyor. Standart Android ile çok az ortak noktası olan arayüz neyse ki hızlı çalışıyor ve akıcılıktan taviz vermiyor. Diğer Çinli telefonlar gibi uygulama çekmecesi olmayan ve ana sayfalara dağılan arayüzde çok fazla özelleştirme yapabiliyorsunuz. Benim en çok sevdiğim detay, çerçevesiz deneyimi sunan ekranın, kenarlarına bir takım fonksiyonların atanmış olması. Örneğin kenarlardan parmağınızı aşağı yukaru sürüklerseniz uygulamalar arasında geçiş yapabiliyor, çift tıklayarak geri gidebiliyor veya ekran parlaklığını ayarlaybiliyorsunuz.
Z11'in ayarlar menüsü tam bir derya, her bölümünde üzerinde oynamalar yapabileceğiniz seçenekler sunulurken, benim uğrak yerlerimden biri de ses için Dolby Atmos menüzü oldu. Yeri gelmişken, deneyebildiğim kadar telefonun hoparlörü de fena iş çıkarmıyor. Çok yüksek çıkış gücü ve ses berraklığına sahip değil ancak hiç fena değil. Telefonla gelen uygulamalar oldukça hızlı çalışıyor. İnternet tarayıcı başarımını anlatmaya gerek var mı bilmiyorum ama telefon aynı platforma sahip rakip modeller gibi bu konuda çok hızlı. Arkada çok sayıda sekme de açık olsa, performans kaybı olmıyor. Benzer şey klavye için de geçerli. Uzun mesajlar esnasında arkada başka uygulamalar da açık olsa şişme yaratmayacaktır.
Gelelim pil performansına, telefonu uzun uzadıya test edemesem de tüm kullanımım boyunca pil tüketim grafiğini radarımda tutmaya çalıştım. Şunu söyleyebilirim ki telefonu 1 günü çıkarmakta zorlanmaz ancak ötesinde ne kadar daha gidebileceğiz biraz da kullanım alışkanlıklarınızla ilgili. Qualcomm Quacik Charge 3.0 ile donatılan telefon hızlı şarj konusunda da iddialı bu arada. ZTE Nubia Z11, Çin'de 350-400 dolar arası başlangıç fiyatı ile bulunabilir. Telefonun aynı zamanda Snapdragon 617'li bir küçük kardeşi, bir de Snapdragon 652'li, 6-inç boyutunda abisi de bulunuyor. Toparlayacak olursam eğer, yine heyecan verici bir telefonla karşı karşıyayız, umarım bu cihazlar tez vakitte resmi yollarla ve fiyat avantajıyla ülkemiz pazarında da bulabiliriz.
Ben Erdi Özüağ, bu videomuzda çerçevesiz etkili ekranıyla Nubia Z11'e yakından bakmış olduk. Bir sonraki videoda görüşene kadar şimdilik hoşçakalın.