Depresyon beynin yaşlanmasını hızlandırabilir

Beynin taranmasında yeni bir teknik kullanılıyor
Araştırmalar derinlik kazanacak
Yorumlar

Tuğrul Güven Erturun

Bilim, sanat, horoloji yazarı

Depresyon çağımızın en çok görülen hastalıklarından biri. Sağlık Bakanlığı istatistiklerine göre yılda 8.6 milyon kişi ruh ve sinir hastalıkları nedeniyle doktora başvuruyor. Hafıza ve düşünme yetilerini yaşlanmayla beraber doğal bir biçimde yavaşlattığı biliniyor. Bilim insanları depresyonun bu yaşlanmayı hızlandırdığına dair yeni bulgular ortaya koydu.

Depresyon beynin yaşlanmasını hızlandırabilir

Depresyon hastalığı çeşitli bilişsel bozukluklara bağlı bir hastalık ve ileri yaşlarda Alzheimer hastalığına bile sebebiyet verebiliyor. Buna rağmen beyine verdiği zararın mekanizması henüz tam olarak aydınlatılmış değil.

Bir teoriye göre; beyin hücreleri aralarındaki iletişimi sinaps diye adrandırılan çeşitli hücreler arası bağlantılara göre sağlıyor. Bu sinapslar elektrik akımı ve çeşitli nörotransmitterler yardımıyla birbirleriyle bağlantı kuruyorlar. Ne kadar çok sinaps bulunursa düşünme yetileri ve bilişsel yetenekler o denli güçlü oluyor. Bilişsel bozukluğu olan hastalarda ise bu bağlantılar küçülüyor ve hücreler ölüyor. Günümüzde sinaps sayımı ise hasta öldükten sonra toplanan beyin dokusu sayesinde yapılabiliyor.

Beynin taranmasında yeni bir teknik kullanılıyor

Yale Üniversitesi'nden araştırmacılar canlı insanların beyninin taranmasında yeni bir teknik geliştirdi. Hastalar üzerinde yapılan taramalarda depresyon görülen hastaların sinaps yoğunluğunun aynı yaştaki diğer deneklere göre azaltıldığı belirtildi. Yale Üniversitesi'nde görev yapmakta olan nörobilim uzmanı Irina Esterlis ise depresyonun normal insan yaşlanmasını da hızlandırdığı görüşünde.

Araştırmalar derinlik kazanacak

Şu an için araştırmalar küçük gruplar üzerinde çalışıldı. Esterlis araştırmaları daha büyük gruplar üzerinde yapmayı planlıyor. Gönüllü deneklerden oluşan bu gruba proteinlere bağlanan ve sinapslar tarafından kullanılan radyoaktif madde verilecek ve incelemede beynin sinapslı bölgeleri bu madde sayesinde açık renkte görünecek. Böylece araştırmacılar denekleri canlı bir biçimde inceleyebilecek.

Son olarak depresyon hepimizi zaman zaman etkileyen bir hastalık. Araştırmacılar kat ettikleri yeni kazanımlarla depresyonun beyin üzerindeki etkilerini daha net gözlemleyebilir. Yakın gelecekte bilişsel hastalıklar ile ilgili bilgilerimiz ve tedavi yaklaşımları konusunda epey yol kat edilecek gibi görünüyor.