Devlet eli ile yerli girişimler için kitlesel fonlama dönemi başlıyor
Popülaritesi hızla artan kitlesel fonlama (Crowdfunding), Türkiye’de devlet eliyle hayata geçirilmek üzere. Peki süreç nasıl işleyecek? Hangi model örnek alınacak? Devlet işin neresinde duracak?
Girişimciliği hızlandırmak ve Türkiye’den küresel ölçekte ses getirebilecek türden işlemler çıkmasını sağlayacak projelere zemin hazırlamak adına önemli çalışmalar yürüten Türkiye’de yepyeni bir döneme kapı aralanmaya hazırlanıyor.
Girişimlerin yaşadığı en büyük sorunların başında hiç şüphesiz finansman sorunu geliyor. Özellikle ABD başta olmak üzere dünyanın bir çok noktasında merkezi olarak küresel ölçekte hizmet veren çeşitli oluşumlar mevcut. 2015 yılında küresel kitle fonlaması hacminin 34 milyar dolar seviyesine ulaştığı tahmin ediliyor. 2014 yılı için aynı rakam 16.2 milyar dolar, 2013 içinse 6.1 milyar dolar olarak ifade edilmişti. 2015 yılı rakamları içinde Kuzey Amerika’nın payı 17.25 milyar dolar, Avrupa’nı ise 6.48 milyar dolar.
Dünyada ArtistShare, IndieGoGo, Kickstarter, Pledgie, Microventures gibi kitle fonlaması esasına dayanan oluşumlar mevcut. Türkiye’de hükümetin uygulamayı planladığı yapı ise AnelList ile örtüşüyor. Mehmet Şimşek’in Hazine Müsteşarlığı’nın üzerinde çalışıyor dediği sistemde devlet denetimindeki bir oluşum yatırımcılar ile girişimcileri bir araya getirecek.
Devlet Kontrolünde Kitlesel Fonlama
Buradaki yöntem, Kickstarter benzeri sistemlerde olduğu gibi henüz hazır olmayan bir ürünün satışı esasına dayanmıyor. Herhangi bir projede gelecek gören yatırımcıların işin büyütülmesi ve hedefe yürüyüşü esnasında parasal olarak desteklenmesi için kaynak aktarımı şeklinde çalışılacak. Sermaye Piyasası Kurulu’nun denetimine tabi olacak bu oluşumda devletten yatırımcı olarak yetkilendirme almış şirket sahipleri yer alacak.
Devletin yatırımcı olarak yer almayacağı bu sistemde, hem Türk hem de yabancı şirketler, yerli girişimlerin kitle fonlaması yardımıyla büyütülmesine zemin hazırlamış olacak. Günün sonunda da amacına ulaşan işler hem yatırımcısına hem de iş fikri sahibine kazanç sağlayacak.
Türkiye’deki tüm şeker fabrikalarını satsanız bir Candy Crush etmiyor
Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin geçtiğimiz Mayıs ayında yaptığı “Türkiye’deki tüm şeker fabrikalarını satsanız bir Candy Crush etmiyor” şeklindeki açıklaması, aslında bu odaktaki çalışmaların ne derece önemli ve stratejik bir adım olduğunu da açık bir şekilde ortaya koyuyor. Dileriz tüm bu söylemler, havada kalmaz ve kısa süre içerisinde eyleme geçirilir.
Bana çok korkutucu geliyor bunlar.