NASA'nın 2016 yılında Jüpiter'in yörüngesine yerleştirdiği Juno, Güneş Sistemimizin en büyük gezegeni etrafındaki yolculuğuna hız kesmeden devam ediyor. Gaz devini en ince detaylarına kadar inceleyen uzay aracı, devasa Jüpiter sisteminden sıklıkla gönderdiği muhteşem fotoğraflarla da hem NASA'lı bilim insanlarını hem de biz uzay meraklılarını büyülüyor.
Yukarıda görmüş olduğunuz fotoğraf, Juno'nun JunoCam isimli görev içinözel olarak geliştirilmiş kamerasıyla tarihinde çekilmiş. Uzay aracının Jüpiter'den tam 27.516 kilometre uzaklıkta bulunduğu sırada 1 Eylül 2017 tairihinde yakaladığı bu muhteşem fotoğrafta, hem Jüpiter'i hem de gaz devinin en ünlü uydularından olan Europa ve Io'yu aynı karede görme fırsatı yakalıyoruz.
Galileo Galilei'nin keşfettiği ilk Jüpiter uydusu olan Io (fotoğrafta büyük olan uydu), Jüpiter'e yaklaşık 422 bin kilometrelik oldukça yakın sayılabilecek bir konumda bulunuyor. Güneş Sistemimizin Dünya haricinde volkanik hareketliliğe sahip olan tek uydusu(aynı zamanda en aktifi) olarak bilinen bu ilginç uydunun yüzeyi, devasa lav gölleri ve nehirleriyle kaplanmış durumda. Yanardağlarından yüzlerce kilometre yüksekliğe yanan kül ve sülfür püskürtebilen Io, ayrıca yüzeyindeki lav yoğunluğu nedeniyle renkli bir görünüşe sahip.
Fotoğraftaki bir diğer uydu olan Europa ise Io'ya göre çok daha popüler. Yine Galileo Galilei tarafından 1601 yılında keşfedilen Europa, çok uzun yıllardır Güneş Sisteminin yaşam barındırabilme olasılığı en yüksek cismi olarak görülüyor. Europa, astronomi dünyasındaki bu büyük ününü ise buzla kaplı yüzeyinin altında yattığı düşünülen derin okyanuslarına borçlu. Bu okyanuslarda canlıların bulunabileceğini düşünen NASA, 2020'li yıllarda Europa'ya uzay araçları göndermeyi planlıyor.
Io:
Juno'nun 10 Temmuz 2017'de yakaladığı bir başka muhteşem fotoğraf:
istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:
Bana çok korkutucu geliyor bunlar.