- Kolların pozisyonu enerji harcanmasını etkiliyor
- Araştırmalar sırasında katılımcıların metabolik verileri ölçüldü
- Evrimsel atalarımızın kol ve boy oranları daha farklıydı
- Yorumlar
Birçok insan koşarken veya yürürken, koşma ve yürüme biçimine bağlı olarak kollarını kırıyor. Kollarımız yürürken genellikle yan taraflarımızda düz bir biçimde kalıyor ve hafif bir sallanma eğilimi gösteriyor. Ancak koşarken kollarımız genellikle dirseklerden bükülü bir hal alıyor ve sallanıyor. Araştırmacılar kollarımızı koşarken neden büktüğümüz konusunda incelemelerde bulundu.
Kolların pozisyonu enerji harcanmasını etkiliyor
Araştırmacılar yaptıkları gözlemler sonucunda bükülmüş kollar ile yürümenin düz kollar ile yürümekten enerji açısından daha az verimli olduğunu tespit etti. Genel kanı bu görüşün tersi olmasına rağmen sanılanın aksine kıvrılmış kollar ile aktivite yapmanın daha az verimli olduğu düşünülüyor.
Eski tezlere göre bükülmüş bir kol, düz bir kola göre daha kısa bir kavise sahip oluyor, bu sebeple bükülmüş kollar ileri ve geri sallanma hareketini yaparken daha az enerji gerektiriyor ve bu sebeple de bükülmüş kolların hem koşma hem de yürüme için daha verimli olması gerekiyor.
Fakat bükülmüş kollar ile aktivite yapmak enerji harcanımı açısından daha verimli ise yürümeye yeni başlayan kişiler kollarını niçin bükmüyorlar ? Araştırmacılar bu sorudan ve düşünceden yola çıkarak 4'ü kadın ve 4'ü erkek olmak üzere toplam 8 kişiden oluşan bir kontrol grubunun koşu bandındaki aktivitelerini inceledi. Denekler bükülmüş ve düz kollarla koşu bantlarında hem koştu hem de yürüdü, bu sırada da bilim insanları aktiviteleri kaydetmek ve deneklerin vücutlarının dijital ortamda 3 boyutlu modellerini oluşturmak amacıyla kızılötesi kameralar ile çeşitli yazılımlar kullandı.
Araştırmalar sırasında katılımcıların metabolik verileri ölçüldü
İlk deneyden 2 hafta sonra deneyler tekrarlandı ve bu sırada katılımcılara deney esnasında solunum maskeleri takıldı. Bu sayede deneklerin enerji kullanımını temsil eden parametreler ve metabolik veriler elde edildi.
Yapılan araştırma sonucunda denekler koşarken kollarını bükmelerinin ve koşarken kollarını düz tutmalarının arasında enerji verimliliği açısından önemli bir fark olmadığı tespit edildi.
Ancak denekler bükülmüş kollar ile yürürken enerji harcanımının; düz kolla yürümeye göre %11 oranında arttığı tespit edildi. Bilim insanları miktar artışının, deneklerin kolları bükük yürümeye çalışmaları sonucunda oluştuğunu düşünüyor.
Kolların koşma ve yürüme aktiviteleri sırasındaki hareketleri gizemini hala korurken yeni çalışmanın sonuçlarının insan soy ağacındaki kol oranlarının evrimine ışık tutacak gibi görünüyor.
Evrimsel atalarımızın kol ve boy oranları daha farklıydı
Soyu tükenmiş akrabalarımız, milyonlarca yıl önce yaşamış olan Australopithecus'un ve Homo habilis'in, ( modern insanların bacak ve kol oranlarına kıyasla ) bacaklarına oranla daha uzun kollara sahip olduğu düşünülüyor. Çalışmaya göre Australopithecus'un ve Homo habilis'in ön kollarının da üst kollarına göre daha uzun olduğu düşünülüyor.
Kısa kol uzunluğuna sahip canlıların kolları ise genel olarak daha az sallanıyor. Bu sebeple kısa kolları olan canlıların uzun mesafe koşularında daha avantajlı olduğu düşünülüyor. Bilim insanları modern insanların kollarının evriminin altında bu durumların yattığını düşünüyor.
Araştırmanın bulguları Journal of Experimental Biology dergisinde yayımlandı.
istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:
R
sonsua kadar sürecek o video
Y
harbiden sıktı bu video
K
1 yaz kısa süre kullanım için ideal,
G
@ccguven evine giren surilere yemek olmuş ilk işleri yemek değilmiş...
M
Benim oğlana alayım bi tane
E
O ışık efektleri sadece yanlarda değil üstte de olmalıydı. Böylece tabancayı kullanan, kafasını yana eğmek zorunda kalıp, fıtık olmaz.
1 Kişi Okuyor (0 Üye, 1 Misafir) 1 Masaüstü
GENEL İSTATİSTİKLER
11661 kez okundu.
29 kişi, toplam 30 yorum yazdı.
HABERİN ETİKETLERİ
bilim haberleri, bilim ve