Asus’un ZenBook S serisi performanstan çok tasarım, malzeme kalitesi, taşınabilirlik, kullanım süresi ve günlük kullanım deneyimini geliştirecek şeyler üzerine kurulu. Model numarasıyla UX391U da bu tanıma uyan bir cihaz.
Gayet şık, kaliteli ve güzel düşünülmüş kutulamasından kendisi, 65W’lık, avuçiçi kadar ve hafif, 2 metrelik dayanıklı kablosuyla Tip C arayüzünü kullanan şarj adaptörü, Type C’den diğer arayüzlere dönüştürücü, kılıf, silme bezi ve alışılageldik dökümantasyonlar çıkıyor.
31.1cm eninde 21.3cm uzunluğunda ve 1.29cm kalınlığındaki cihaz 1kg 50 gram ağırlığında. Aynı ekran boyutundaki rakiplerinden ki Macbook Pro, Dell XPS, HP Spectre gibi dizüstülerden bahsedebiliriz, hepsinden hafif, tek elinizle rahatlıkla kaldırabiliyorsunuz, çantada da en fazla bir defter kadar yer kaplıyor, aralarına karışır gider, yanınızda her gün, yorulmadan taşıyabileceğiniz kadar hafif.
Kılıfı da kolunuzun altına alıp götürmeye uygun, suni deri malzemesi için harika bir hissiyat verdiğini söyleyemem ama dikişileriyle, çizgileriyle cihaz kadar şık.
Kapağı kasası, neredeyse her yeri metal malzemeden, özellikle kapağındaki soğuk metal hissi güçlü, üst segmentten beklentinizi karşılar. Lacivert rengi ki Rose Gold seçeneği de var, kenarlarda elmas kesim altın rengi şeritler, kapaktaki desen derken işçilik tarafı benden geçer not aldı. Lakin kapağı inanılmaz parmak izi tutuyor, bir de parlak bir yapıda olunca benim gibi titizseniz temizleme bezini yanınızdan eksik etmeyeceksiniz.
Solunda USB 3.1 1. jenerasyon Tip C ve durum LED’leri, sağında ise 40Gbit/saniye Thunderbolt 3 destekli iki Tip C portu ve 3.5mm combo jack var. Thunderbolt 3 demek harici ekran kartı kutularını bağlayabilirsiniz demek oluyor, elimde deneyebileceğim bir kutu yoktu ama dışarıda işinizi yapın, evde iyi bir GPU’ya ve yine Tip C arayüzünden bir monitöre bağlayın, ister ekranı büyütün, ister oyununuzu oynayın. Portların hepsi hızlı şarj destekli, dizüstünün şarj kablosunu da istediğinize takabiliyorsunuz.
Samsung Galaxy S9+’ımın kendi adaptörüne göre yine de yavaş, tam şarjda 30-40 dakika fark ettiriyor ama bu özelliği olmayan dizüstülere göre hızlı. Tip C iyi güzel, geleceği ihtiva ediyor ama çevre ekipmanları ve bizler henüz o gelecekte değiliz, bunun için USB Tip A ve HDMI çıkışı alabileceğiniz, yine Tip C’ye bağlayıp şarj etmeye devam edebileceğiniz bir dönüştürücüsü var ama yine kart okuyucusu yok, belki bir yanında da kart okuyucu olabilirdi, benim gibi içerik üretenler için bir eksi.
Kapağı tek elle açılamıyor, şahsi testimden geçemedi açıkçası lakin menteşede güzel bir detay var, kapağı açtığınızda dizüstü size doğru açılanıyor, bu da yazı yazmak için klavyeyi daha uygun bir pozisyona getiriyor. Teorik olarak soğutmaya da, hoparlörlere de faydası var, sırası geldiğinde irdeleyeceğiz bunları.
Kapağın altında çiklet bir klavye ve geniş geniş tuşlarımız var, araları biraz geniş geldi bana, bir süre kullanıp alışmayı gerektiriyor. 1.2mm derinlikteler, geri dönütleri böyle ince bir dizüstüde, inceltilmiş bir klavye için bana iyi geldi, yazı yazmak keyifli ve rahat. Çok sessiz de değiller, sesli de diyemem, kütüphanelerde, toplantılarda belki biraz nazik davranmak gerek klavyeye. Bilek bölgesi geniş, kenarlar bilekleri kesmiyor, günlük kullanımda ele, bileğe bir miktar ısı yansıyor ama rahatsız edici değil. Beyaz LED aydınlatmalılar, 3 kademe halinde, ışıksız ortamlarda işinizi görür.
Touchpad yeterince geniş, pürüzsüz bir yüzey, hassasiyeti, takip yeteneği orta-iyi arası, tıkları da derinde değil, basması kolay. Fare aramazsınız demiyorum ama ben çoğu zaman faremi yanıma almadım.
Windows Hello destekli, bastırmaya gerek bıraktırmayan, tekrar denettirmeyen, gayet hassas, gayet iyi çalışan bir parmak izi okuyucu var, özetle Windows’lu çoğu rakibinden iyi. Parmak izi okuyucu ille de olsun demeyebilirsiniz ama alışınca hem pratik, hem de en güvenli biyometrik güvenlik sistemlerinden biri aslında.
13.3 inç 16:9 60Hz, 1920x1080 yani FHD çözünürlükte AHVA LED aydınlatmalı mat bir panel, FHD parlak ve 4K dokunmatik destekli versiyonları da var. Kenarlar 8, üstü 12mm kalınlığında, gayet inceler yani, 2018’e yakışır bir ekran-kasa oranı yakalanmış.
sRGB renk gamutunun %100’ünü karşılayan bir ekran bu, renkler doğruluktan yana lakin dizi-film izlerken, YouTube’da içerik tüketirken renklerin 1-2 tık daha doygun olmasını isterdim. 800:1 kontrast oranı var, siyahlar yeterince derin ama segmenti itibarıyla yine daha derin olmalarını beklemiştim.
300nit civarında bir parlaklığa sahip, bakış açılarında bir problem yok diyebiliriz ama daha parlak olmalıydı, güneş ışığı altında daha bir performans bekliyordum zira gördüğünüz üzere yeterli değil, özellikle de fiyat segmentindeki rakiplerini göz önüne alınca bu durum barizleşiyor. Kapalı alanlarda ise bir sorun yok.
İşlemcisi Intel’in 8. nesil Kaby Lake R ailesi i7 8550U’su. 4 çekirdek 8 izlekli işlemci baz olarak 1.8, Turbo ile çekirdek başına 4GHz’e kadar çıkabiliyor, 15W TDP’li, enerji tasarrufu ve verimlilik odaklı U serisi bir işlemci. GPU tarafında HD620 entegre bir çözüm var, böyle ince ve hafiflik odaklı rakiplerinde de olduğu gibi.
Bu dizüstünün amacı günlük kullanım, oyun Zenbook S serisi gibi böyle ince, hafif ve taşınabilirlik odaklı cihazların harcı değil. Rise of the Tomb Raider gibi bir oyun açmaya kalkarsanız açılmıyor bile. Deneme fırsatım olmadı ama harici bir ekran kartı kutusuyla ağır oyunlar en azından açılır ama bu sefer de ciddi bir işlemci darboğazına takılırsınız, pek mantıklı değil. CS:GO ve benzeri hafif oyunlarda da kare/atlamasıydı şuydu buydu derken ben oyun makinesi değilim, oyun odaklı kardeşlerim var diyor Asus UX391U.
16GB RAM ve 512GB M.2 SSD ile desteklenmiş. RAM entegre halde, yani yükseltemiyorsunuz, yine bu boyutlardaki dizüstüler için normal bir şey, 16GB bu dizüstüde yapacaklarınız için fazlasıyla yeterli. Samsung’un NVMe 1.2 standardı PM961’i kullanılmış, okumada 3GB/saniye yazmada da 1.5GB/saniyenin üzerinde bir hızı, cihazın fiyat segmentine yakışır bir hız.
Termal performansı böyle bir cihaz için normal, anlık hız ihtiyacı olunca işlemciyi kısa süreliğine, tüm çekirdekler için yüksek hızda çalıştırıyor, 90 derecenin üstüne çıkıyor hızla, yük devam ettiği takdirde çekirdek hızı 1GHz sularına çekiliyor, ısı da 70 derece sularına çekiliyor. Fan sesi tam yükte doğal olarak sesli ama rahatsız edici değil. Quiet Fan, yani sessiz fan modunu açınca işlemci frekansı sınırlandırılıyor, bir yandan tasarruf modu gibi oluyor bu, oluşan ısı azalınca fan da devirlenmiyor, günlük kullanımda fanı duymuyorsunuz bile.
Harman Kordon’un özelleştirilmiş iki hoparlörü var, dizüstünün altındalar. Maksimum seslerini düşük buldum, genelde %80’in üzerinde kullanıyorsunuz hep, arada bir distorsiyon gibi hafif cızırtılar geliyor, elimdeki test ürününe has bir şey mi, bilemiyorum doğrusu. Yalnız detay ayrımı, dinamik aralığı, sahne performansı bu boyuttaki bir dizüstü için keyifli, tok seslere de fena değinmiyor. Özetle, maksimum sesi az bulsam da müzik dinlemesi, film izlemesi keyifli geldi bana.
50W/h’lik bir bataryası var. %50 ekran ışığı ve Wi-Fi’a bağlı halde internette sörf, mail takibi sosyal medya, YouTube, dizi-film derken 8 saat ekran süresi aldım. Yolculuk yapıyorsunuz, sadece video izleyeceksiniz diyelim, 10 saat civarı 1080P video oynatabiliyor. UX391U çoğu rakibinden farklı olarak hızlı şarj destekli, adaptörü yaklaşık 50 dakikada bataryanın %60’ını doldurabiliyor.
Wi-Fi modülü Intel AC-8265, çift bant yayın destekli, menzilinde, stabilitesinde, hızında herhangi bir sorun gözlemlemedim. Bluetooth 4.2 destekli, Bluetooth’da da bir sorun yok.
Asus Zenbook S UX391U. Üst segment malzeme kalitesi, üst segment işçilik, güzel görünen, hafifliğiyle, taşınabilirliğiyle çekici bir çözüm ama tam bir parmak izi mıknatısı, dediğim gibi bezi yanınızda taşıyın. Bu videonun çekildiği tarih itibarıyla fiyatı 11.500 lira civarında ama dolar-TL çok dalgalı, siz yine güncel fiyatına kendiniz bakın derim. UX391U, Macbook Pro segmentinde bir cihaz ve 13 inçlik bir Macbook Pro yine bu videonun çekildiği tarih itibarıyla 11 bin liranın üzerinde. Macbook Pro çift çekirdekli, UX391U dört, Macbook 8GB RAM’li, bizdeki 16GB RAM’li, Macbook’ta 128GB SSD var, neredeyse aynı fiyata bizde 512GB SSD var, temel donanımlarda Asus Zenbook S UX391U önemli ölçüde önde.
Lakin mesele ekrana geldiğinde 2K ekran, 500 nit parlaklık, özellikle de parlaklığıyla, kullanılabilirliğiyle Macbook Pro’nun ekranı önde. Macbook Pro’nun hoparlörleri hem daha yüksek, hem de daha kaliteli bir ses sunuyor. Batarya olarak da 9-9.5 saat ekran süresi alabilmiştim Macbook Pro’da, bir-iki tık daha iyi yani. Arada böyle farklar var ama işlemcisiyle, depolamasıyla UX391U’nun donanımında 13 inçlik bir Macbook Pro almak istediğinizde, hem de yine en fazla 8GB RAM’lisini alabiliyorsunuz, 17 bin lirayı gözden çıkarmanız gerek, 6 bin lira yani %40’a yakın bir fark var. Uzun lafın kısası, malzeme kalitesi, ekran, hoparlör, batarya, Macbook Pro bu alanlarda daha başarılı ama sizi MacOS’a bağlayan ekstra bir şey yoksa ve bahsettiğim farklar sizin için pek önem arz etmiyorsa Asus Zenbook S UX391U gibi temel donanımlar anlamında potansiyel olarak daha yüksek kapasiteli, daha güçlü bir cihaz tercih listenizde bulunabilir diye düşünüyorum.