1992 yılında Rio de Janeiro'da imzalanan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) gereği her yıl geleneksel olarak düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı'nın bu yılki ayağı, Fransa'nın başkenti Paris'te düzenlendi. Aralarında Türkiye'nin de bulunduğu Birleşmiş Milletler üyesi ülkelerin liderlerini bir araya getiren konferansta, Dünya'nın geleceği için önemli kararlar içeren Paris Anlaşması imzalandı.
12 Aralık'ta Paris'te imzalanan bu yeni anlaşma, küresel ısınmaya karşı verilen mücadelede tarihi bir adım olarak değerlendiriliyor. Paris Anlaşması ile birlikte elde edilen en önemli kazanım olarak, yıllardır gelişmiş ülkeler tarafından uygulanan UNFCCC şartlarının artık başta Çin olmak üzere birçok farklı ülke tarafından da uygulanacak olması gösteriliyor. Küresel ısınmanın önüne geçmek için bir an önce fosil yakıtların yerini yenilenebilir enerjinin alması gerektiğini artık tüm ülkeler kabul etmiş gibi görünüyor.
Paris Anlaşması ile kabul edilen başlıca hedefler şu şekilde:
Küresel ısınmanın yıllık 2 derecenin altında tutulması. 2100 yılına gelindiğinde ise bu rakamı 1.5 derecenin altına indirerek iklim değişikliğinin tehlikelerinin önemli ölçüde azaltılması. Paris Anlaşması öncesi uygulamaların devam etmesi ve karbon emisyonunun azalmaması halinde küresel ısınmanın yıllık 3 derecenin üzerine çıkacağı tahmin ediliyor.
Anlaşmaya imza atan ülkeler, karbon emisyonunu azaltma yolunda önemli taahhütlerde bulunacaklar ve bu yolda bir hareket programı hazırlayacaklar. 2018 yılında ara bir toplantı düzenlendikten sonra 2020 yılında anlaşma yürürlüğe girecek ve 2023 yılından itibaren her 5 yılda bir anlaşmaya imza atan ülkeler durum değerlendirmesi yapmak için bir araya gelecek.
Gelişmekte olan ülkelerin iklim değişikliğine karşı gerekli önlemleri alabilmesi için, gelişmiş ülkeler her yıl 100 milyar dolar yardımda bulunacaklar. Bu yardımların düzenli olarak yapılması için her 5 yılda bir inceleme yapılacak. Ayrıca gelişmekte ülkelerden de iklim değişikliğiyle imkanları dahilinde mücadele edebilmeleri için kendi bütçelerini oluşturmaları istendi.
Uzun vadede, sermaye ve finans piyasalarına fosil yakıtların vadesini doldurduğunu ve yenilenebilir enerjiye önemli yatırımlar yapılması gerektiğini göstermek. Yine uzun vadede, karbon emisyonunu ormanlar ve okyanuslar tarafından sıfırlanacak kadar düşük bir seviyeye getirmek.
Son olarak, başta ABD olmak üzere sanayileşen ülkelerin faaliyetleri sonucu oluşan küresel ısınma sorunlarından dolayı zarar gören gelişmekte olan ülkelerin zararlarının karşılanması için görüşmeler devam edecek.
istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:
Bana çok korkutucu geliyor bunlar.