Sony SRS-XB3 "Ekstra Bass" bluetooth hoparlörü inceliyoruz

Sony özellikle Hi-res yani yüksek çözünürlükte ses sunabilen kulaklıkları, müzik çalarlarıyla yeni ve rengarenk bir döneme girdi. Benim şahsen tatlı olarak nitelendirdiğim renkte ve tasarımdaki ürünlerden biri de SRS-XB3 oldu.

Sade ve cici görünen bir kutu, arkasını çevirince detaylı bilgilere erişebiliyorsunuz ama bazı kritik detaylar atlanmış, o detaylara değineceğiz. Kutunun içerisinden 2.5 amper gücünde, yeterli uzunlukta kablosu ve hoparlöre paralel boyutlarda bir şarj adaptörü çıkıyor, jack’ından da anlaşılabileceği üzere öyle alelade bir şarj makinesiyle şarj edemiyorsunuz ama SRS-XB3’ü 3.5-4 saatte şarj edebiliyor. Kablolu olarak ses aktarmak da mümkün ama kutuya bir AUX kablosu dahil edilmemiş, taşınabilir bir cihaz için içerisinden taşıma çantası çıkmamasını ise eksi hanesine yazdım.

Dört renk seçeneği var, kırmızı, yeşil, mavi ve siyah. Turuncu nerede diye soracaksınız, çoğumuz buna turuncu diyor muhtemelen ama Sony bu rengi kırmızı olarak tanımlamış, aynısı Sony’nin yeşil olarak tanımladığı ama aslında zümrüt rengi için de geçerli. Sony ile renklerimiz farklı olabilir ama elimizdeki ürünü çok tatlı görünüyor.

Hoparlör ızgaraları hariç diri ve ağır bir plastikten imal edilmiş bir gövdeye sahip. 21.1cm eninde, 8cm boyunda ve 8cm derinliğinde, cüsseli bir bluetooth hoparlör, bluetooth hoparlör deyince hep küçük aygıtlar gelmesin aklınızda, tartıya çıktığında da ibre 930gramı gösteriyor. Bu ağırlık boşuna değil, merak edenlere baştan bildirelim.

SRS-XB3’ün yapısı parmak izi tutacak bir yapı değil, su da tutmuyor, IPX5 sertifikasına sahip. Özetle bu sertifika 3 metre mesafeden, 3 dakikadan uzun bir süre su püskürtülmesi ve ince detaylardan oluşan bir testin ardından alınabiliyor. İşin özü bu hoparlörü suya havuza atamazsınız, havuzdan canlı çıkmaz ama mesela plajda veya havuz kenarında üzerinizdeki suyun hoparlöre damlamasından, ıslak elle tutmaktan veya bir bardak içeceğin gazabından korkmayabileceğiniz anlamında geliyor. Gerçi dayanıklı olduğu sıvılar için sadece tatlı su, musluk suyu ve ter verilmiş.

Elinize aldığınızda oturaklı ve sağlam bir hissiyat veriyor, gayet tatminkar olduğunu söylemeliyim. Hoparlör ızgarası da öyle kolay kolay yamultabileceğiniz cinsten değil. Köşeler sert plastik, düz yüzeyler tutucu silikon malzemeden imal edilmiş, butonlar da sıvıya karşı koruma için silikon malzemeden, üstleri silikon malzeme kaplı ama kaplamanın hemen altında hissedebildiğiniz sert butonlarla basış hissiyatı mümkün olduğunca korunmuş.

Arka tarafta contalı kapak altında giriş çıkışlar var, ses girişi, reset butonu, güç girişi ve sadece enerji çıkışı veren bir USB portu bulunuyor, bu port üzerinden mesela bataryası can çekişen telefonunuzu şarj edebiliyorsunuz, hızlı şarjı da destekliyor bu port, açıkçası bir powerbank olarak da kullanılabiliyor oluşu SRS XB3’ü anında bir adım ileriye taşıyor şahsen.

Basış hissiyatı tok butonlara bakalım biraz, diğerlerinden farklı sert plastik açma kapama, ses ayarı, telefon görüşmesi açma kapama, ekstra bass, bluetooth ve aynı hoparlörden ikincisini ekleyip ufak çaplı bir ses sistemi oluşturmanızı sağlayan butonu görüyoruz, hatta ikili kurulum için kanal gösteren LED’lere de yer verilmiş. Ufak bir detay dikkatinizi çekti eminim, evet, hoparlör, çantamdaki diğer sivri uçlu ekipmanlarımın gazabına uğradı, zaten silikon doğası gereği de çok dirayetli bir malzeme değil, bu yüzden ufak bir taşıma çantası şart.

Ekstra bass butonu bassları ve tizleri ön plana çıkarıyor, maksimum ses artıyor ve daha çevresel bir sesin oluşmasını sağlıyor, fikir olarak güzel, eğlenceli, bass tiz bol parçalarda işe yarıyor da ama her parçada değil, vokal ağırlıklı parçalarda sesin doğallığını bozabiliyor ama mesela trap türü bir parçada tam tersine müzik daha eğlenceli bir profil kazanıyor, en nihayetinde müzikten müziğe değiştiği için deneyerek test etmekte fayda var, denemesi bedava, ses testlerinde de canlı olarak yer vereceğiz zaten.

Hoparlör iletişimini Bluetooth 3.0 üzerinden sağlıyor, 4.0 olmaması açıkçası deneyimlerim ışığında ne ses aktarımında ne de mesafe konusunda herhangi bir sorun yaşatmadı, aynı oda içerisinde veya bir yandaki odadan, açık alanda da 7-10 adım kadar uzaklaşabiliyorsunuz.

Bağlantı tarafında seçenek sizin, isterseniz Bluetooth, isterseniz NFC ile bağlanın, ikisi de gayet seri. Bluetooth’la bir defa kurulum yapınca bir sonraki sefer hoparlörü bir sonraki açışınızda 2-3 saniye içerisinde bağlanıyor, NFC tabii daha pratik oluyor, hoparlörün üstüne bırakıyorsunuz saniyeler içerisinde bağlantı kuruluyor, müziğiniz uygulamaya bağlı olarak devam ediyor.

Hoparlörlere ses vermeden önce kurulumdan bahsedelim, 2 hoparlör 2 pasif radyatör var içerisinde, radyatörler içerisideki havanın hareketi ve tok tonları güçlendirmekle görevliler diyebiliriz. 20hz-20khz ses aralığı sunan hoparlörlerin ilginç bir şekilde watt bazında çıkış güçleri belirtilmemiş, sadece güç tüketiminin 30W olduğuna dair bir bilgi var, ses testinde teyit ederiz gerçi. Bu hoparlörler IPX5 sertifikası sayesinde ızgaradan içeri su girse bile çalışmaya devam edebiliyorlar ama tabii şansınızı pek zorlamayın derim, bu tür dayanıklılık sertifikaları acil durumları ifade ediyorlar çoğu zaman.

İster yatay ister dikey, iki konumda da gayet hoş görünüyor, düz yüzeyler silikon ve dolu olduğu için de dikey konumda da oturaklı duruyor.

Şimdi ses performansını test edelim, farklı segmentlerde hoparlör ve kulaklıklarla dinleyeceğiniz için yüksek çözünürlüklü kayıtları dinlerken maksimum detay alabilme adına kulaklık takmanızı öneririm.

Basslar ve tizlerin ayrımı gerçekten çok iyi, trap türü olsun, vokal ağırlıklı parçalar olsun veya enstrümental parçalar olsun geniş bir aralıkta yorulmadan, maksimum seste rahatsız edici bir distorsiyona uğramadan gayet iyi bir müzik keyfi yaşatıyor, test masama ulaşan en iyi bluetooth hoparlörlerin başında derim net bir şekilde. Maksimum sesi odayı da salonu da, mesela sahilde yakın ortamı da hayli hayli dolduruyor, açıkçası güç tüketimi tarafındaki 30 watt’ı hoparlör gücü olarak alsak pek de yanlış olmaz diye düşünüyorum.

Kağıt üstünde belirtilmeyen bir detay daha var, o da batarya kapasitesi. Ofiste %20-30 ses ayarında dile kolay 1 hafta kullandım, 22 saatin üzerine çıktım ama herhangi bir güç göstergesi olmadığı için ne olur ne olmaz diye şarja taktım. Sesi %50’ye alıp kapalı odada yaptığım testte de 18 saatin biraz üstüne bir süre elde ettim.

Açıkçası kullanım süresi anlamında rakipleriyle kıyaslayınca direkt tepeye yerleşebilecek kullanım süreleri bunlar, gayet iyi. Mesela sahilde bir yandan telefonunuzu şarj edip bir yandan müzik dinlediğiniz bir senaryoda ortalama 2-3 gün, telefon şarj etmeden kullanımda orta kullanımla 1 hafta işinizi görür, suya karşı dayanıklılığıyla da korkmadan kullanırsınız, kum vesaireden de korkmayı gerektirecek bir yapısı yok.

Sony SRS-XB3 benim şu ana kadar kullandığım açık ara en iyi bluetooth hoparlörlerden biri. Eksileri tarafında silikonun çizilmeye açık yapısı ve kutusundan taşıma çantası çıkmamasını gösterebilirim, sadece bu kadar ama cıvıl cıvıl renkleri, IP5X sertifikasıyla suya, su sıçramasına dayanıklı yapısı, NFC ile hızlı ve pratik bağlantısı, en önemlisi da hayli başarılı bass tiz ayrımıyla çok başarılı bir bluetooth hoparlör ortaya koymuş Sony, rakiplerinin ötesinde kullanım süresi ve hızlı şarj kabiliyeti de cabası. Tüm bu paketin de bu videonun yayınlandığı tarih itibarıyla 400-500 liraya satılması da olayın bambaşka bir tarafı, böylesi dolu dolu bir paket için net söylüyorum çok iyi bir fiyat, zira test masamıza 1000 liraya yakın bluetooth hoparlörler de uğradı ama ses kalitesi ve yetenek anlamında SRS XB3 kadar başarılı değildi açıkçası. En nihayetinde benim gönülden tavsiye edebileceğim bir ürün olmuş SRS XB3.

Paylaş Tweetle