Temple University ve the University of Nebraska Medical Center kurumundan bir grup bilim insanı CRISPR gen düzenleme teknolojisini ve ''LASER ART'' olarak adlandırılan tedavi yöntemini kullanarak eşi benzeri görülmemiş bir çalışmaya imza atarak hayvanların genlerindeki HIV virüsüne ait DNA'ları silmeyi başardı.
Araştırmanın yazarlarından Dr. Kamel Khalili yaptıkları çalışmayı büyük bir buluş olarak nitelendirmekle birlikte AIDS salgınının üzerinden 40 yıl geçmesine rağmen, tarihte ilk defa; AIDS'in tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu gösterdiklerini söyledi.
HIV Virüsü
Amerika Birleşik Devletleri'nde 1.1 milyon insan HIV virüsüne yakalanmış durumda. Virüs organizmaya girdikten sonra girdiği organizmanın bağışıklık sistemine saldırıyor ve o organizmanın hastalıklara yakalanma eğilimini de oldukça artırıyor. Eğer HIV virüsü tedavi edilmezse virüs; AIDS hastalığına yani HIV virüsünün son evrelerine dönüşüyor ve organizmanın bağışıklık sistemine ciddi zararlar veriyor. AIDS'li hastaların ise teşhis konulduktan sonra yaklaşık 3 yıllık bir yaşam ömrü kalıyor.
HIV virüsü günümüzde antiretroviral tedavilerle tedavi ediliyor yani antiretroviral tedavi ile HIV virüsünün replikasyonu baskılanıyor ve virüsün AIDS'e dönüşmesi engellenmeye çalışılıyor. Antiretroviral tedavi vücudu HIV virüsünden arındırmıyor ve kişiler eğer tedaviyi yarıda bırakırlarsa virüs replikasyonuna devam ediyor.
HIV virüsü başarıyla yok edildi
Araştırmacılar bazı özelleşmiş, insanların bağışıklık sistemini taklit edebilmeleri için içlerine insanlardan alınan kemik ilikleri nakledilmiş fareler üzerinde; virüsü yok edebildiklerini açıkladı. Yapılan araştırmada CRISPR ve LASER ART isimli 2 teknoloji birden kullanıldı.
CRISPR teknolojisi gen düzenleme teknolojisi olarak adlandırılıyor ve herhangi bir organizmanın DNA'sı istenilen biçimde eklemeler, çıkartmalar ve çeşitli değişiklikler yapılarak değiştirilebiliniyor.
LASER ART ( long-acting slow-effective release antiviral therapy ) olarak adlandırılan tedavi yöntemi ise antiretroviral tedavilerin gelişmiş bir seçeneği olarak kullanılıyor ve virüsün, organizmada düşük düzeylerde replike olmasına izin verip virüsü düşük replikasyon seviyesinde tutmayı başarıyor.
Antiretroviral ilaç nano ölçekli kristal yapılar içinde bulunuyor, böylece ilaç; virüsün bulunduğu bölgelere yavaş ve devamlı bir salınım ile etki ediyor.
2 farklı yöntem birlikte uygulandı
Araştırmacılar CRISPR ve LASER ART teknolojilerini birlikte kullandı. Başlangıçta LASER ART tedavisi HIV virüsünün çoğalmasının engellemek için kullanıldı ve CRISPR yöntemi ile geriye kalan HIV rezidüleri ve kalıntıları tıpkı bir ''kimyasal makas'' ile kesilir gibi artık kısımlardan temizlendi. Khalili'nin açıklamalarına göre 21 farenin 9'unda HIV virüsü başarıyla yok edildi.
Araştırma şu an için oldukça umut vadedici olsa da tedavilerin geliştirilmesi için daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyuluyor. Ayrıca araştırmacılar farelerde işe yarayan tedavi yönteminin insanlarda nasıl bir etki gösterip göstermeyeceğini tam olarak bilmiyorlar.
İnsan DNA'sı ise fare DNA'sından kat kat daha büyük; bu sebeple aynı yöntem insanlarda uygulanmaya çalışıldığında ''kimyasal makas'' ile yok edilmesi gereken HIV DNA'sı miktarı da artış gösteriyor.
Gelişen teknoloji ile yeni tedavi yöntemleri de oluşturuluyor lakin bu tedavi yöntemlerinin başarıyla uygulanabilmesi için çok daha fazla sayıda çalışmaya ihtiyaç duyulmakta. Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,
istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:
Bana çok korkutucu geliyor bunlar.