Stadyuma girişte yüz tanıma teknolojisinin yanı sıra sporda şiddetin önlenmesine yönelik çok sayıda değişikliğin bulunduğu kanun teklifi TBMM’ye sunuldu. Seyircilerin müsabaka alanlarına girişinde biyometrik yöntemlerle kimlik doğrulaması yapılacağını bildiren AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, "Statlara girişlerde biyometrik kimliklerin kullanılmasının önünü açıyoruz yani biri, başkasının kartını alıyor, o kartı gösteriyor, fotoğrafını değiştiriyor, kartlar tahrif ediliyor. Bunların önüne geçiyoruz." dedi.
Yüz tanıma sistemi ne kadar başarılı?
Spor müsabakalarında yüz tanıma teknolojisinin kullanılması konusunda belirsizlikler sürüyor. Esasında ülkemizde uygulanmak istenen sistem ile yurt dışındaki sistem birbirinden çok farklı. Türkiye’de Passolig kartının başkası tarafından kullanılmaması istendiği için stata girişte yüz tanııma teknolojisinin kullanılması isteniyor.
Yurt dışında ise yüz tanıma teknolojisi, şehirdeki kameralarla entegre bir şekilde çalışıyor. Bu aşamada fikir ayrılıkları ortaya çıkıyor. Büyük etkinliklerden ilk olarak 2017’deki Şampiyonlar Ligi finalinde Cardiff şehrinde geniş kapsamlı yüz tanıma teknolojisi kullanıldı. Eldeki 500 bin kişilik veriden yola çıkarak 2470 kişi ‘potansiyel suçlu’ olarak belirlendi. Bu kişilerden sadece 173 tanesi potansiyel suçlu niteliğine sahipti. Yani yüz tanımanın yüzde 92 oranında yanlış teşhis yaptığı gözlemlendi.
Bu müsabakadan önce 2016 Rio Olimpiyatları’nda yüz tanıma teknolojisi test edilmişti. 2020 Tokyo Olimpiyatları’nda ise hem stata giriş için hem de şehir içerisinde yüz tanıma teknolojisi kullanılacak. Aradan geçen sürenin ardından, bu teknolojinin yüzde 99.7 doğruluk oranıyla çalıştığı ifade ediliyor. Bu teknoloji sayesinde suçlulara daha hızlı müdahale edilecek hem de stadyuma giriş kuyrukları azalacak.
Yüz tanıma teknolojisine karşı çıkanlar ise bu teknolojinin suçsuz kişileri suçlu olarak tespit etmesinin yüz kızartıcı olduğunu ve insanların sık sık izlenmesinin kişisel özgürlüğü kısıtladığı ifade ediliyor.
Ülkemizdeki duruma gelecek olursak her ne kadar kanun teklifinin önü açık olsa da ilk etapta sadece Passolig sahibi ile etkinliğe gelen kişinin aynı olup olmadığı kontrol edilecek. Kanun teklifine göre, biyometrik doğrulamanın daha yoğun bir şekilde kullanılmasının önünde engel bulunmuyor. Kanun teklifi ile birlikte stadyum dışındaki alanların da ‘Spor alanı’ kapsamına alınması planlanıyor. İlerleyen yıllarda buralarda da yüz tanıma teknolojisi kullanılabilir. Örneğin stada gelmeden önce elinde kesici alet tespit edilen veya stat dışında fazla alkol tüketen bir seyirci stada alınmayabilir. Yurt dışında şehir içerisindeki ve kapıdaki biyometrik doğrulamayı polis gerçekleştirirken Türkiye’de kapıdaki kontrolü özel şirket olan Passolig gerçekleştirecek. Bu durum, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’na uyumlu olmayabilir. Kanun teklifi konuşulurken biyometrik doğrulama hakkında daha fazla detayın ele alınması, sınırların net bir şekilde belirlenmesi gerekiyor.
Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:
1 Kişi Okuyor (0 Üye, 1 Misafir) 1 Masaüstü
GENEL İSTATİSTİKLER
4886 kez okundu.
15 kişi, toplam 15 yorum yazdı.
HABERİN ETİKETLERİ
futbol, yüz tanıma teknolojisi ve