Vadaa ve Selpak fili gibi eşsiz karakterlerin tasarımcısı Ozan Kaygısız ile buluştuk

Yorumlar

Mesut Çevik

Genel Yayın Yönetmeni

Geçtiğimiz hafta Worldcard’ın Vadaa ve Selpak’ın su emen fili gibi bir çok animasyon karakterine can vermiş Ozan Kaygısız ile Bağdat caddesi üzerindeki ofisinde bir araya gelerek hayatı, çalışmaları ve kullandığı teknolojiler üzerine sohbet etme fırsatı bulduk.

İlkokul yıllarından beri çizen Ozan Kaygısız, çizim ve animasyon konusundaki teknolojileri de yakından takip ediyor.

Sona ereceği belli olan yaşantımız boyunca dürüst olmanın yanında bir değer ortaya koyabilmenin asıl amaç olması gerektiğini, her şeyi zamana yayarak, acele etmeden özgün ve iyi yapmaya çalışmanın ana felsefemiz olması gerektiğini vurguluyor Ozan Kaygısız.

Dürüstlük konusu açmasını istediğimde ise dürüstlük dediğinde aslında; insanları kıracak incitecek şeylerden uzak, etiğe değer veren, insanı ön planda tutan bir değeri vurguladığını söylüyor.

Çalışma masası üzerinde MacBook, iMac ve dev Wacom tablet dikkatimizi çekiyor ve çalışmalarında hangi cihazlardan nasıl faydalandığını soruyoruz.

Vadaa ve Selpak fili gibi eşsiz karakterlerin tasarımcısı Ozan Kaygısız ile buluştuk

Ozan Kaygısız, ihtiyacı olan uygulamaların platform bağımsız neredeyse her cihazda çalışabildiğini söylüyor. 2 boyutlu çizimler yanında 3 boyutlu tasarımlar ve animasyonlar da yapıyoruz.

Özellikle 3 boyutlu animasyon dendiğinde insanlar hemen işin render tarafını düşünüyor ve performansı sorguluyorlar fakat biz render işini zaten yıllardır render çiftliklerinde yapıyoruz. Tasarım konusunda bu cihazlar ise bizlere sorun çıkartmıyorlar diye ekliyor.

Windows mu yoksa MacOS mu tercih ediyorsunuz diye sorduğumuzda ise her iki sistemin de ofiste kullanım alanı bulduğunu fakat kendisinin MacOS’dan yana olduğunu söylüyor.

Nedenler olaraksa kullanım kolaylığı, nispeten daha güvenli yapısı ve uzun süreler tekrar kurulum gerektirmeden ilk gün performansına yakın çalışmayı sürdürebilmesinin altını çiziyor.

Apple ürünleri konusunda deneyimini gördükten sonra çizim konusunda iPad Pro’dan yararlanıp yararlanmadığını soruyoruz.

Piyasaya sürüldüğü ilk günden bu yana iPad Pro 12,9” kullanıcı olduğunu belirtiyor ve özellikle ProCreate isimli uygulama ile birlikte iPad Pro’nun iş yaşamının önemli bir parçası haline geldiğini söylüyor.

Kalem, her şeyiyle olması gerektiği gibi. Abartılı bir tasarım, tutmayı zorlaştıran unsurlar yok. Yıllardır kullandığımız kalem nasılsa bu da öyle benim için en önemli bileşen diyor.

Ekranın renk gösterme doğruluğunun da önemine vurgu yapıyor ve yeni iPad Pro’da ekranın beyaz dengesi ve renk gösterme yeteneğinin herhangi bir profesyonel için bir önceki nesilden yenisine geçişte ana neden olacağını söylüyor.

Yeni iPad Pro 12,9 kullandığı için 120Hz tarama hızının fark edip etmediğini de sordum. Zira Apple, kalem tepki hızının daha iyi hale geldiğini söylüyordu fakat bunu sürekli çizen ve her iki cihazı da kullanmış bir profesyonelin yorumlaması benim için daha önemliydi.

Ozan Kaygısız, kesinlikle çok daha iyi diye cevaplıyor. Kalemin bir önceki nesille arasında hız farkı olduğunu ve hızlı çizgiler atarken olayı görebilmek ve deneyimin korunabilmesi amacıyla tepki hızının çok önemli olduğunu vurguluyor.

Masasındaki dev çizim tableti yanında bir tabletin iş yaşantısında nerede işe yaradığını soruyorum. Sonuçta 2 boyutlu çizimler için tamam tablet yeterli ama kendisi 3 boyutlu tasarımlar da yapıyor.

Taşınabilirlik unsuru burada kilit rol oynuyor ve her yerde çizim yapabiliyor olmak bana hız kazandırıyor diyor. Bir toplantı esnasında müşteriye sunacaklarımı anlatmak veya kağıda çizmek yerine üzerinde istediğim kadar değişiklik yapabileceğim bir platformda oluşturmak ve göstermek zaman kazandırır diye ekliyor.

Özellikle saniyelerle yarışılan reklam ve sinema sektöründe bir şeyi sana ofise geçince çizer gönderirim demek yerine hemen o anda çözüme kavuşturup toplantıdaki diğer insanlarla paylaşmanın getirisi ölçülemez Story Board, bu sektörlerin olmazsa olmazıdır diyor.

Konsept oluşturma ve bunun gibi bir çok şey için aslında yönetmeninden, reklamcısına herkesin çizebiliyor olması lazım ki projelerin anlatılması ve anlaşılması kolaylaşsın.

10.5” modeli nasıl bulduğunu sorduğumda çerçevelerin incelmesi güzel ama bizim için çalışma alanının büyük olması her zaman avantaj sağlıyor. İnçe çerçeveli bir iPad Pro 12.9 fena olmaz diye cevaplıyor.

Worldcard ve Selpak için oluşturduğu karakterlerin özgünlüğü ve yıllar geçtikçe eskimemelerinin sırrını soruyorum. Zira neredeyse gençlik belki de çocukluk yıllarımdan beri varlar ve hala günceller.

Çalışmalarımın özgün olabilmesi adına internette işimle ilgili görsellere çok bakmam diyor ve bize yeni başladığı el çizimlerini gösteriyor. Bunları çizerken bir başkasının veya kendi elime bakmadım. Zira özgün olmak için hayal edebiliyor olmak önemli diye ekliyor.

Son olarak bir çocuk sahibi olduğum için çocuklarımızın yeteneklerini keşfetme konusunda tavsiyelerini istiyorum.
Özgürlüğün anahtar olduğunu söylüyor ve keşke babam bana erken yaşlarda bir piyano eğitimi aldırsaymış diye ekliyor.

Çizim yaparken bir yandan gitar çalmayı öğrendiğini şimdilerde ise piyano çalmaya başladığını söylüyor. İlgilenin deneyin, çocuklarınızı cesaretlendirin diyor.

Birey olduklarını hissetmelerinin ve anne, baba olarak hata yaptıklarında cezalandıran değil eğer isterlerse bu hatayı düzeltmelerinde onlara destek olan kişiler olarak çocukların zihinlerinde yer etmemizin önemini anlatıyor.

Çok keyifli vakit geçirdiğimiz bu söyleşiyi teşekkür ederek sonlandırıyor ve donanım haber ailesi olarak kendisine çalışmalarında başarılar diliyoruz.