BioNTech’in Türk kurucuları Uğur Şahin ve Özlem Türeci, mRNA yöntemini kullanarak dünyadaki ilk Covid-19 aşısını üretmiş ve bilim dünyasında büyük yankı uyandırmıştı. mRNA aşılar, henüz tedavisi mümkün olmayan hastalıklar yeni bir umut ışığı doğurdu. BioNTech, mRNA Covid-19 aşısından edindiği bilgi birikimi ve tecrübeyi kullanarak yine kanser aşısı geliştiriyor. mRNA kanser aşısı çalışmaları hakkında yeni bilgiler paylaşıldı.
Özlem Türeci ve Uğur Şahin, geçtiğimiz hafta sonu Amerikan Klinik Onkoloji Derneği'nin (ASCO) Chicago'da düzenlediği yıllık konferansında, pankreas kanserinin tedavisi için hazırlanan mRNA aşısının klinik çalışmalarının birinci aşama erken sonuçlarını açıkladı. İlk sonuçlar bilim dünyasında heyecan uyandırdı.
Pankreas kanseri tedavisi için dokuz doz kişiselleştirilmiş mRNA aşısı uygulanıyor
Pankreas hastalarının yaklaşık yüzde 20’sinin ameliyat için uygun olduğu ancak bu az orana rağmen tedavi olanların da küçük bir oranının uzun vadede hayatta kaldığı belirtildi. Araştırmacılar, ameliyat olan hastalarda daha yüksek oranda bağışıklık üreten aşı üzerinde çalışıyor.
Tüm pankreas kanseri vakalarının yüzde 90’ında pankreas duktal adenokarsinom (PDAC) görülüyor. Araştırma için pankreas duktal adenokarsinomlu 16 hastaya dokuz doz aşı denemesi yapıldı. Aşıdan önce bu hastalarda kanserin temizlenmesi için ameliyat yapıldı. 72 saat sonra tümör örnekleri, damardan verilen kişiselleştirilmiş aşılarını formüle etmek için Almanya'daki BioNTech'e gönderildi. mRNA teknolojisi kullanılarak, vücuttaki bağışıklık sisteminin tümör hücrelerine saldırması için tetikleyebileceği ve yeni hastalık oluşumunu engelleyebileceği genetik kod hazırlandı ve kişiselleştirilmiş aşılar oluşturuldu. Vücut, kanser hücrelerinin yabancı olduğunu öğreniyor ve kanser geri dönerse bu hücreleri bulup öldürmek için T hücrelerini gönderiyor.
16 hastanın 8'inde kanser giderildi
Dokuz doz kişiselleştirilmiş pankreas kanseri aşısı uygulanan 16 hasta ciddi seviyede bağışıklık üretti ve 18 ayın sonunda 16 hastanın 8’i tamamen kansersiz hale geldi. Bu sonuç, mRNA formülüyle tetiklenen T hücrelerinin, kanseri durdurmada etkili olduğunu gösterdi.
Aşıya yanıt vermeyen 8 hastanın 6’sında ise kanserlerin bir yıl içinde yeniden vücutta etkili olduğu gözlemlendi. Araştırmacılar, 16 hastadan 8’nin aşıya neden yanıt vermediği üzerinde çalışmalar yapacak.
Özlem Türeci: "Çığır açmaya çalışıyoruz"
Prof. Özlem Türeci, PDAC'li hastaların sadece yüzde beşinin tedaviye yanıt verdiğini belirterek açıklamasında “Kanser aşılamasında uzun süredir devam eden araştırmamızdan yararlanarak bu zorluğun üstesinden gelmeye kararlıyız. Bu tür tedavi edilmesi zor tümörlerin tedavisinde yeni bir çığır açmaya çalışıyoruz. Çalışmaların bu aşamasından elde edilen veriler cesaret verici. Daha büyük bir randomize grupta çalışma yapmayı dört gözle bekliyoruz” dedi.
New York'taki Memorial Sloan Kettering Kanser Merkezi'nin baş araştırmacısı Dr. Vinod Balachandran aşıyla ilgili olarak şunları söyledi:
“Diğer bazı immünoterapilerin aksine, bu mRNA aşılarının pankreas kanseri hastalarında bağışıklık tepkilerini uyarma yeteneği var gibi görünüyor. Bu yüzden çok heyecanlıyız ve erken sonuçlar bir bağışıklık tepkiniz varsa daha iyi bir sonuca sahip olabileceğinizi gösteriyor.”
Dr. Balachandran, kanser hücrelerinin vücudun bir parçası olduğunu ve bu nedenle yüksek dozlarda aşıya ihtiyaç olduğunu ifade etti. Bu yüzden doz aşı uygulandığını söyledi.
İngiltere Pankreas Kanseri araştırma başkanı Dr. Chris MacDonald, aşının "en ölümcül ve yaygın kansere karşı hayati yeni bir silah" olabileceğini söyledi. Bilim dünyasında uzun süredir ilerleme sağlanamayan pankreas kanseri hakkında bu ilerlemeyi görmenin heyecan verici olduğunu ifade etti.
BioNTech araştırmacıları, pankreas kanseri aşısı hakkındaki klinik çalışmalarının ikinci aşamasında daha büyük bir hasta grubu üzerinde denemeler yapacak.
Haberi DH'de Gör
{{body}}
{{/longBody}} {{^longBody}}{{body}}
{{/longBody}}