Şizofreni olarak adlandırılan kronik rahatsızlık bireylerde gerçeği yorumlama yetisininin yitimiyle seyretmekle birlikte konuşmada değişiklikler, düşünce bozuklukları, algı yitimi gibi çeşitli durumlarla beraber seyredebiliyor.
Erkeklerde ortalama olarak 21 yaşında kadınlarda ise 27 yaşında ortaya çıkan hastalık özkıyım için de yüksek risk teşkil ediyor zira şizofreni hastalarının 3’te 1’inin özkıyıma teşebbüs ettiği ve teşebbüslerin de %10’unun başarıya ulaştığı biliniyor.
Şizofreni
Hastalığın negatif ve pozitif semptomlarının ( bulgu ) tedavisinde tipik ve atipik antipsikotik ilaçlar kullanılmakla birlikte klozapin olarak adlandırılan 3. Kuşak antipsikotik ilaç hastalığın tedavisinde kullanılıyor ancak klozapinin terapötik ( tedavi edici ) penceresini ayarlamak ve semptomları kontrol altında tutmak da ayrı bir uzmanlık alanını oluşturuyor.
Şizofreni hastalarında sigara tüketimi oldukça yaygın olmakla birlikte yoğun tütün ve tütün mamülleri kullanımının hastalığın negatif semptomlarını azalttığı ( Sigara içen hastalarda CYP1A2 mikrozomal enzim sistemi etkinliğinde artış belirgindir (Bozikas ve ark. 2004). Bu enzim sisteminden başta haloperidol, fenotiyazinler, klozapin ve olanzapin metabolize olmaktadır. Ziedonis ve arkadaşları (1994) sigara kullanan hastaların ortalama 590 mg/gün klorpromazin eşdeğeri dozlara ihtiyaç duyarken sigara kullanmayan hastaların ortalama 375 mg/gün klorpromazin eşdeğeri dozlara ihtiyaç gösterdiklerini bildirmiştir. Dolayısı ile sigara kullanan hastalarda ilaç dozlarında ayarlama gerekebileceği akılda tutulmalıdır. Öte yandan nikotinin mezolimbik yolaklarda dopamin salımını değiştirdiği, prefrontal kortekste glutaminerjik nöronları uyardığı, böylece bazal gangliyonlarda glutamat ve dopamin etkinliğini artırdığı düşünülmektedir (Wise ve Gardner 2002). Bu etkilere bağlı olarak nikotinin negatif belirtileri azalttığı, buna karşılık pozitif belirtileri de çoğaltabileceği ileri sürülmüştür. Kısmen bu görüşle uyumlu olarak, negatif belirtilere daha etkili kabul edilen atipik antipsikotiklerin tipik antipsikotiklere göre sigarayı bıraktırmada daha etkili olduğu gözlenmektedir (McEvoy ve ark. 1999). Nikotin, nükleus akkum-bens ve ventral tegmental alanı içeren mezolimbik yolda oluşturduğu artmış dopaminerjik ileti ile beyindeki ödül mekanizmalarını uyarmakta ve kendi alımını pekiştirmektedir (Corrigall ve ark. 1992). ) biliniyor ancak tütün kullanımını klozapinin plazma konsantrasyonunu da önemli ölçüde etkiliyor.
Tütün ürünlerinde bulunan polisiklik aromatik hidrokarbonlar hepatik ( karaciğere ilişkin ) sitokrom P450 ( CYP1A2 ) enzimlerini de indüklüyor ( uyarıyor ) ve böylece klozapinin terapötik dozu bu ürünlerin kullanımından etkileniyor.
Tütün ve tütün ürünleri
Amerika Birleşik Devletleri’nde şizofreni hastalarının tütün kullanımı oranının %90 olduğu belirtilirken şizofreni hastaları gelirlerinin yaklaşık %27’sini tütün ürünlerine harcıyor ve günde yaklaşık 20 ila 40 adet sigara tüketiyor ve bu sebeple şizofreni hastalarının ömrünün şizofreni hastası olmayan bireylere oranla 15 ila 20 yıl daha az olduğu belirtilmekle birlikte kardiyovasküler hastalıklar tek başına şizofreni hastaları için önde gelen ölüm nedenlerinden birini oluşturuyor.
Nikotin-Klozapin ikilemi
Nikotin ise nörotransmitter olan asetilkolinin etkilerini taklit ediyor ve nikotinik reseptörler olarak adlandırılan özelleşmiş asetilkolin reseptörlerine bağlanıyor. Klozapin ise tedaviye dirençli şizofreni vakalarında özkıyımvari davranışları önlemek amacıyla kullanılmakla birlikte psikoza eşlik eden şiddet davranışı görülen ve agresif davranışlarda bulunan vakalarda tercih ediliyor. Ayrıca klozapinin CYP1A2 enzimiyle yıkıldığını ve oral biyoyararlanımının %60 ila 70 arasında olduğunu ve bunlara yarı ömrünün yaklaşık olarak 14 saat olduğu belirtelim.
Tütün ürünleri kullanımının CYP1A2 vasıtasıyla klonidin metabolizmasınıa artırdığı ve aynı plazma konsantrasyonuna ulaşmak ( sigara içmeyen bireylere kıyasla ) için dozun nerdeyse iki katına çıkarılması gerektiği bilinmekle birlikte tütün ürünleri kullanan şizofreni hastalarının akut epizodlarda ( atak ) daha fazla halüsinasyon ve delüzyon ( sanrı )benzeri semptom gösterdiği ve hospitalizasyon ( hastaneye yatış ) oranlarında artış gözlendiği biliniyor.
Bütün bunlara ek olarak haloperidol, klorpromazin, tiyoridazin gibi tipik antipsikotik ilaç kullanan bireylerin klozapin, risperidon ve olanzapin gibi atipik antipsikotik kullanan bireylere oranla sigara içimine daha yatkın bireyler olduğunu da belirtelim. Diğer bir deyişle tipik antipsikotik kullanımından atipik antipsikotik kullanımına geçilmesi sigara içimini azaltan bir diğer faktör olarak değerlendirilebilir.
Sonuç olarak şizofreni tedavisi alanında uzman hekimler tarafından yapılmakla birlikte tedaviye dirençli şizofreni vakalarında kullanılan klozapin tütün kullanımından etkileniyor ve yine alanında uzman hekimlerin yani psikiyatristlerin tedavi yönetiminde bu durumu göz önünde bulundurmaları gerekiyor.
Yeni araştırma Psychiatry Advisor adlı dergide yayımlandı.
Kaynakça https://www.psychiatryadvisor.com/home/topics/schizophrenia-and-psychoses/treatment-resistant-schizophrenia-clozapine-smoking/ http://www.turkpsikiyatri.com/C17S1/sizofreniVe.pdf Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz: