Deney, Çin Bilimler Akademisi'ne (CAS) bağlı Purple Mountain Gözlemevi tarafından yönetildi ve uzun mesafeli terahertz kablosuz iletişim sistemlerinde yüksek hassasiyetli süper iletken alıcı teknolojisinin dünya çapındaki ilk başarılı uygulaması olarak duyuruldu.
Terahertz (THz) radyasyonu, elektromanyetik spektrumun mikrodalga ve kızılötesi frekans bantları arasında yer alan, nispeten boş bir bölgesinde (3.000 ila 30 mikrometre) buluyor. Terahertz teknolojisi, güvenlik taramaları ve tıbbi tanı alanlarında güçlü bir görüntüleme aracı olarak bilinirken, aynı zamanda bilim insanları tarafından 6G ve gelecekteki ultra hızlı kablosuz iletişim için bir barem olarak görülüyor.
6G ve gerçek zamanlı veri iletimi için önemli gelişme
Ekip, ultra hassas terahertz teleskopları ile terahertz iletişim sistemlerini birleştirerek iletim mesafelerinin önemli ölçüde artırılabileceğini belirtti. Bu deneyde kullanılan süper iletken algılama teknolojisinin yüksek hassasiyetli olduğunu vurgulayan CAS araştırma profesörü Li Jing, “Mikrodalga iletişimi iki şeritli bir yol olarak düşünün. Terahertz iletişimi, daha geniş ve zengin spektrum nedeniyle bu yolu altı ya da sekiz şeride çıkarmak gibi bir şey,” diyor. Jing aynı zamanda süper iletken algılama teknolojisi ile neredeyse hiç enerji kaybı olmadığını ve sinyallerin çok daha uzağa gidebildiğini belirtiyor.
Geçtiğimiz Cuma günü Çin'in kuzeybatısındaki Qinghai-Tibet Platosu'nda, yaklaşık 4.300 metre yükseklikte bulunan bir gözlem üssünde başlatılan deneyin beş gün sürmesi bekleniyor. Devlet yayın kuruluşu CCTV'ye göre, deney sırasında kaynaktan gelen sinyal iletim gücü 10 mikrowat düzeyindeydi; bu, tipik bir mobil telefon baz istasyonunun çıkış gücünün yaklaşık milyonda biri. Buna rağmen araştırmacılar, 1.2 kilometre mesafeden yüksek çözünürlüklü bir videoyu başarıyla aldılar.
Haberi DH'de Gör
{{body}}
{{/longBody}} {{^longBody}}{{body}}
{{/longBody}}