Neptün ve Triton
Ve bir de İngiliz tüccar ve amatör astronom William Lassell tarafından keşfedilen Triton var. Triton, 1846 yılında, Neptün'ün keşfinden sadece 17 gün sonra tespit edildi. Bu gizemli uyduya ilk yakından bakış ise 143 yıl sonra, 25 Ağustos 1989'da Voyager 2 ile gerçekleştirildi. Voyager 2 Triton'un yüzeyinin yalnızca yüzde 40'ının haritasını çıkarmış olsa da, bu görev Neptün uydusunun ne kadar tuhaf olduğunu ortaya koymaya yetti.
Triton hakkında bilmeniz gereken ilk şey oldukça büyük olduğudur. Güneş sistemindeki yedinci en büyük uydu olan Triton, Neptün'ün diğer tüm uydularının toplamından 200 kat daha büyüktür ve bu da onu gerçekten dikkat çekici kılıyor.
Triton’un yüzeyi ise aslında bir kavuna benziyor. Triton'un orta enlemlerinin büyük bir kısmı, kavun arazisi olarak adlandırılan engebeli, buruşuk özelliklerle kaplı. Uydunun bir başka büyük bölümünde devasa kalderalarla bezeli geniş, şekilsiz düzlükler bulunurken, güney kısmında ise su püskürten düzinelerce volkanla bezeli geniş bir nitrojen buz örtüsü hakim.
Triton'un yüzeyinde ayrıca çok fazla krater bulunmuyor, bu da uydunun yeniden yüzey oluşturabilme ve kraterleri kapatma yeteneğine sahip olduğunu gösteriyor. Bu, Güneş sisteminde nadir bulunan bir özellik ve Triton'un halen kısmen sıcak olduğuna işaret eden bir detay. Tabi bu sıcaklık içiyle alakalı, dış yüzeyi yaklaşık -253 derece. Yani en dıştaki Plüton'dan bile soğuk.
Şüphelilerin tespiti
Olay yerindeki somut gerçekleri bir araya getirdik: Triton, olması gerekenden çok daha büyük, tamamen tuhaf bir yörüngeye sahip, geleneksel olmayan bir şekilde oluşmuş ayrıca genç, dinamik ve aktif bir yüzeye sahip.
Ya Triton'un şansı yaver gitmedi ve Neptün'ün yakınına gelmek için tam olarak yanlış bir yörüngeye sahipti ya da Neptün'ün orijinal uydularından biriyle çarpışma yaşadı ve bu süreçte yörüngede asılı kaldı. Bir başka olasılık da Triton'un diğer birçok Kuiper Kuşağı cismi gibi küçük bir ikili sistem olarak oluştuğu. Bu senaryoda Neptün'le yakın bir karşılaşma sonucu Triton'un ikizinin uçup gittiği ve Triton'un kapana kısılmış olması muhtemel.
Triton’u en son yakından gördüğümüzden beri aradan 34 yıl geçti. Ne yazık ki, Neptün sistemine geri dönmek için halihazırda herhangi bir görev planlanmıyor. NASA, gelecek programlarında Jüpiter ve Satürn sistemlerine odaklanıyor. Aslında bu mantıklı çünkü, her iki gezegenin etrafında sıvı suya sahip olduğu düşünülen uydular bulunuyor. Ve Neptün'den çok çok daha yakınlar.
Dolayısıyla Neptün ve Triton hakkında belki de yaşamlarımız boyunca bir takip görevi görmeme ihtimalimiz bulunuyor. Bununla birlikte bu suç mahallinin tamamıyla keşfedilmesi onlarca yıl alacak gibi görünüyor. Ancak merak etmeyin, Triton yok olana (evet, yakında yok olacak) kadar hayli vaktimiz var. Bilim insanları yaklaşık 3,6 milyar yıl içinde Neptün'ün Roche limitinin altına geçeceğini ve parçalanacağını tahmin ediyor.
(Güncellendi: )
Haberi DH'de Gör
{{body}}
{{/longBody}} {{^longBody}}{{body}}
{{/longBody}}