İnce Satırlar
Liste Modu
Döşeme Modu
Sade Döşeme Modu
Blog Modu
Kahvenin ve kahve tüketiminin kronik dönemdeki yararları üzerinde birçok bilimsel araştırma bulunmakla birlikte sistematik olarak son yapılan meta-analiz çalışmalarına göre yüksek miktarlarda kahve tüketiminin düşük düzey prostat kanseriyle korele ( orantılı ) olduğu tespit edildi.
Günümzde yalnızca Amerika Birleşik Devletleri'ndeki ikamet eden nüfusun en az yarısı her gün 1 fincan kahve tüketmekle birlikte artan kahve tüketimi, kahvenin petrolden sonra 2. en büyük pazar olması gibi sebeplerden ötürü de kahve ve kahve tüketiminin etkileri üzerinde yapılmış ve yapılacak birçok bilimsel araştırma bulunuyor.
Kahvenin sağlık üzerindeki olumlu etkileri üzerinde birçok çalışma bulunmakla birlikte kahvenin potansiyel olarak karsinojenik olduğu üzerinde de çeşitli çalışmalar bulunuyor hatta 2018 yılında California eyaleti kahvelerin uyarı etikletleriyle satılması konusunda çeşitli hukuksal mücadelelere girişmişti.
Kahve
Kahve tüketimiyle kanser arasındaki ilişki oldukça yakından incelenen bir konuyu oluşturmakla birlikte birçok araştırma kahvenin kanser patogenezi üzerinde olumlu etkisi bulunduğunu destekliyor bazı araştırmalar ise kahve tüketiminin kanserle ilişkisi olmadığını öne sürüyor.
Durum böyle olunca da bilim insanları daha geniş çaplı araştırmalara yönelmiş durumda bulunuyor ve yeni araştırmada araştırmacılar katılımcı sayısı 1 milyonu aşan toplamda 6 farklı kohort araştırmasına ait verileri inceledi. Verilerde yaklaşık 57.000 prostat kanseri vakası bulunduğu belirtiliyor.
Yapılan çalışmalar sonucunda artmış kahve tüketiminin düşük risk prostat kanseriyle ilişkili olduğu tespit edildi yani diğer bir deyişle kahve tüketimiyle prostat kanseri riski ters orantılı. Ayrıca günlük olarak artan her fincan kahve tüketiminin prostat kanseri riskini yaklaşık olarak %1 oranında azalttığı tespit edildi.
Son yapılan çalışmalar olumlu sonuçlar vermekle birlikte kahve ve kahve tüketiminin etkileri üzerinde daha birçok çalışma yapılması gerektiğini ekleyelim.
Yeni araştırma BMJ Open adlı dergide yayımlandı.
istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:
Bana çok korkutucu geliyor bunlar.