- Manus AI nedir, arkasında kim var?
- Manus AI nasıl çalışıyor?
- Gerçekten bir devrim mi, yoksa geçici bir “hype” mı?
- Kullanım senaryoları
- Yorumlar

Manus AI nedir, arkasında kim var?
Manus, 5 Mart’ta X (eski adıyla Twitter) platformunda Butterfly Effect adlı şirket tarafından duyuruldu. Şirketin paylaşımlarına göre, Manus “ilk genel yapay zeka ajanı” olarak konumlandırılıyor ve sadece içerik üretmek yerine, doğrudan görevleri yerine getirme yeteneğine sahip.

Manus'un araştırma lideri Yichao "Peak" Ji, Manus AI’ı kavram ve uygulama arasındaki boşluğu kapatan bir otonom araç olarak görüyor ve bunu “insan-makine iş birliğinin bir sonraki paradigması olarak” nitelendiriyor.
Manus AI nasıl çalışıyor?
Manus, birden fazla yapay zeka modelini bir araya getiren bir “multi-agent” sistemi olarak tasarlandı. Geleneksel sohbet botlarından farklı olarak, araştırma yapabiliyor, veri analizi gerçekleştirebiliyor, raporlar oluşturabiliyor, iş akışlarını otomatikleştirebiliyor ve hatta kod yazıp dağıtabiliyor.
Sistemin temelinde Anthropic’in Claude 3.5 Sonnet modeli ile Alibaba’nın Qwen modellerinin özel olarak ayarlanmış versiyonları bulunuyor. Ayrıca, geliştirici ekip Manus’u Claude 3.7 modeline yükseltmek için testler yapıyor. Bu güncellemenin, Manus’un akıl yürütme ve görev tamamlama yeteneklerini daha da artırması bekleniyor.
Manus’un en dikkat çeken özelliklerinden biri asenkron çalışma prensibiyle kullanıcılara büyük esneklik sunması. Kullanıcılar bir görev atayıp sistemin bunu bağımsız olarak tamamlamasını bekleyebiliyor. Şu anda Manus, yalnızca davetiye ile erişilebilen özel beta sürümünde.
Manus’un bu kadar ilgi çekmesinin başlıca nedeni ise ABD merkezli rakiplerine karşı üstün benchmark sonuçları elde etmesi. Manus’un performansının OpenAI’ın o3 destekli Deep Research aracını geride bıraktığı belirtiliyor. Şirketin resmi web sitesinde paylaşılan grafiklerde, Manus’un önceki “en iyi otonom yapay zeka ajanı” olarak kabul edilen sistemlerden daha iyi sonuçlar verdiği iddia ediliyor. Bununla birlikte, Manus şimdiden Upwork, Fiverr ve Kaggle gibi platformlarda gerçek dünya görevlerini başarıyla tamamladığı aktarılıyor. Fakat ortada bir “ama” faktörü var.
Gerçekten bir devrim mi, yoksa geçici bir “hype” mı?
Manus’un aniden küresel yapay zeka sahnesinde yükselmesi, hem büyük bir heyecan hem de derin bir şüphe yarattı. AI dünyasındaki birçok kişi Manus’u bağımsız hareket edebilen bir yapay zeka ajanı olarak değerlendirirken, bazıları bunun yalnızca mevcut büyük dil modellerinin (LLM) başarılı bir entegrasyonundan ibaret olduğunu savunuyor.
Manus, OpenAI’nin Operator’ı veya Anthropic’in Claude Computer Use (Bilgisayar Kullanımı) moduna benzer şekilde çalışıyor; yani, kullanıcıların bilgisayarları üzerinde işlemler yapmasına ve uygulamaları yönetmesine yardımcı oluyor. Ancak burada dikkat çeken nokta, Manus’un sıfırdan geliştirilmiş bir model yerine Anthropic Claude ve Alibaba Qwen gibi mevcut LLM’leri kullanması.
Haklı olan bu durum, bazı eleştirmenlerin Manus’un yalnızca iyi bir “birleştirici” olduğunu düşünmesine neden oluyor. Çok modlu entegrasyon elbette geleneksel LLM tabanlı sohbet robotlarıyla aynı seviyede değil ancak burada bir devrim de yok. Dolayısıyla buna “DeepSeek anı” diyenler biraz fazla “hype”lanmış diyebiliriz.
Zira kullanıcılar, Manus'u test ederken hata mesajları ve sonsuz döngülerle karşılaştıklarını, çevrimiçi olarak kolayca bulunabilen bilgileri sıklıkla kaçırdığını söylüyor. Ayrıca bazı kullanıcılar, kendisinden yemek siparişi istendiğinde görev sırasında çöktüğünü, menü bulabilse bile sipariş sürecini tamamlayamadığını belirtiyor. Bunlar, AI ajanları için son derece temel görevler. Peki, neden Manus AI bu eksikliklere rağmen bu kadar popüler oldu? Bunun nedeni abartıyı seven AI influencer’ları gibi görünüyor.
Kullanım senaryoları
Manus’un şu ana kadar en büyük başarısı, sosyal medya yönetimi, içerik üretimi ve otomatik görev yürütme gibi alanlarda gösterdiği etkileyici performans (hatasız olarak görevi tamamlarsa) oldu.
Hatta kullanıcılar, Manus’un 50’den fazla sosyal medya hesabını aynı anda yönetebildiğini gösteren örnekler de paylaştı... Ancak Ji, hemen üstteki videonun aslında Manus'un bir demosu olmadığını doğruladı.
Elbette Manus veya diğer otonom yapay zekalar bu tür görevleri yerine getirebilir. Ancak bu, etkileyici olduğu kadar aynı zamanda endişe verici. Manus gibi yetenekli bir yapay zeka ile reklam, propaganda, ticari manipülasyon ve dezenformasyon kampanyaları yürütmek teoride mümkün gibi görünüyor.
Bu arada Manus’un STEM alanındaki performansı konusunda daha temkinli yorumlar yapılıyor. Bazıları Manus’un “influencer içerikleri için optimize edilmiş bir ürün” olduğunu ve gerçek anlamda teknik konular için çok da verimli olmadığını savunuyor.
Bununla birlikte Manus’un en büyük sorunu şu anda erişilebilirlik. Beta sürecinde olması nedeniyle sunucu kapasitesi ciddi şekilde sınırlı ve kullanıcılar davetiye kodlarını elde etmek için birbirleriyle yarışıyor. Görevler sırasında yaşanan çökmelerin bir kısmı da yetersiz işlem gücünden kaynaklanıyor olabilir. Öte yandan bazı davetiyelerin Çin’de binlerce dolara satıldığı bile bildirildi. Butterfly Effect ekibi, bu erişim sorununu yakında çözeceklerini ve açık kaynak bileşenleri yayınlayarak geliştiricilerin Manus’u kendi projelerine entegre etmelerine izin vereceklerini söylüyor.
Kaynakça https://venturebeat.com/ai/what-you-need-to-know-about-manus-the-new-ai-agentic-system-from-china-hailed-as-a-second-deepseek-moment/ https://techcrunch.com/2025/03/09/manus-probably-isnt-chinas-second-deepseek-moment/ https://manus.im/ Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:

