Çalışmaları yıllar önce başlayan yerli solunum cihazı hem ülkemizde hem de dünyada birçok hastanede solunum cihazı ihtiyacını karşılama noktasında önemli bir kazanım olmuştu.
11 Mart 2020 tarihinde ilk vakanın görülmesiyle birlikte Sağlık Bakanı Fahrettin Koca tarafından açıklanmaya başlayan Covid-19 Türkiye tablosunda son derece zorlu geçen Mart, Nisan hatta Mayıs aylarından sonra şimdi yeni bir kritik tabloya doğru adım adım yaklaşıyoruz gibi görünüyor. Havaların ısınmasıyla birlikte Haziran ayından itibaren azalmaya başlayan hastalığın yayılma hızlı, havaların soğumasıyla kapalı ortamlara dönüş ve tatil hareketliliğinin sona erişiyle yeniden hızlı bir yükselişe geçti.
Mart ve Nisan aylarındaki sıkı tedbirlere karşın; artış karşısında bu dönemde sürece daha temkinli yaklaşılıyor. Elbette ekonomik şartların elverdiği ölçüde bazı tedbirler alınacaktır ancak geldiğimiz noktada Mart - Nisan aylarına yaklaşmaya başladığımız görülüyor. Dün 2693 olarak açıklanan hasta sayısında vaka sayısının kaç olduğunu bilemiyoruz ancak belirgin bir şekilde hastalık semptomu gösteren kişi sayısının 2693 olduğu bir ortamda vaka sayısında 11 Nisan’da paylaşılan zirve rakamının altında olmadığını tahmin etmek pek de güç değil.
Vaka sayısında zirvenin yaşandığı o günlerde (11 Nisan) vefat sayısı 95 olarak açıklanmıştı. Bugüne baktığımızdaysa son 3 günün ortalama vefat sayısı 86’ya ulaşmış durumda. Üstelik bu sayı; geliştirilen yeni tedavi yöntemleri, kullanılan ilaçlar, daha önceki deneyimler gibi kazanımların önlemeyi başardığı kayıpların pozitif etkisine rağmen bu seviyede gerçekleşmiş durumda.
Zaten 11 Nisan’daki zirvenin sadece bir hafta sonrasında ölüm sayılarında da yeni bir zirve gelmiş, resmi açıklamalara göre ülkemiz 127 vatandaşını Covid-19 kaynaklı semptomlar nedeniyle kaybetmişti.
Tüm bunlar kritik eşiğe sadece bir adım uzakta olduğumuzu açıkça ortaya koyma adına fazlasıyla yeterli. Herkes acil bir şekilde kendi tedbirini almadığı veya devlet eliyle zorlayıcı önlemler alınmadığı takdirde %70 seviyesinde olan erişkin yoğun bakım doluluk oranlarının kısa sürede kurtarılabilecek hastalara bile hizmet edemeyecek seviyeye gelmesi pek de uzak bir ihtimal gibi görünmüyor.
BioNTech'in Türk kurucuları: Dr. Uğur Şahin ve eşi Dr. Özlem Türeci
Gittikçe kritikleşen bu tablo karşısında aşı çalışmalarından gelen güzel haberler yegane umut olmuş durumda. Özellikle ülkemizde gönüllü denemeleri süren Almanya merkezli ve iki Türk'ün kurduğu BioNTech ile Pfizer ortaklığında geliştirilen aşıda sonuçlar son derece umut verici. Daha da güzel haber ise ülkemize seri üretime geçmiş aşıda ilk partinin Ocak - Şubat gibi gelmeye başlamasının hedeflenmesi. Umarız 2021 yazına kadar ülkemiz süreci en az hasarla atlatabilir.
Geriye dönük covid-19 tablolarına galerimizden ve kaynakta yer alan Sağlık Bakanlığı sayfasından ulaşabilirsiniz.
Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:
1 Kişi Okuyor (0 Üye, 1 Misafir) 1 Masaüstü
GENEL İSTATİSTİKLER
3675 kez okundu.
10 kişi, toplam 12 yorum yazdı.
HABERİN ETİKETLERİ
Türkiye Haberleri, korona ve