![Elon Musk, Superman mi, yoksa Lex Luthor mu?](https://www.donanimhaber.com/images/images/haber/187586/src/elon-musk-superman-mi-yoksa-lex-luthor-mu187586_0.jpg)
Superman
Musk, Tesla ile otomotiv endüstrisini kökten değiştirerek elektrikli araçları geleceğin ulaşım modeli haline getirdi. SpaceX ile uzay taşımacılığını özel şirketlerin eline vererek Mars’a insan göndermeyi hedefleyen bir sistem kurdu. Bu esnada Neuralink ile beyin-bilgisayar arayüzlerini geliştirerek insan zihnini genişletmeye, felç gibi hareket sınırlamaları yaşayan hastaların engellerini kaldırmaya çalışıyor. Starlink ile tüm dünyaya internet sağlamayı hedefliyor. Hatta Tesla çatısı altında insansı robotları da hayata entegre etmeyi planlıyor. Tüm bunlar, onu insanlığın sınırlarını zorlayan ve geleceği şekillendiren bir figür haline getiriyor.
![Elon Musk, Superman mi, yoksa Lex Luthor mu?](https://www.donanimhaber.com/images/images/haber/187586/src/elon-musk-superman-mi-yoksa-lex-luthor-mu187586_1.jpg)
Lex Luthor
Ancak son yıllarda Musk’ın tutumları ve eylemleri, onun iyi niyetli bir vizyonerden çok, dünyayı kendi çıkarları doğrultusunda yönlendiren bir figür olduğu yönündeki eleştirileri artırdı. Twitter’ı (şimdiki X) satın aldıktan sonra yaptığı değişiklikler, ifade özgürlüğü tartışmalarını beraberinde getirdi. Hükümetlerle ve medya ile girdiği polemikler, onun yalnızca teknolojik yeniliklerle değil, küresel politika ve ekonomiyle de güç mücadelesi içinde olduğunu gösterdi.
![Elon Musk, Superman mi, yoksa Lex Luthor mu?](https://www.donanimhaber.com/images/images/haber/187586/src/elon-musk-superman-mi-yoksa-lex-luthor-mu187586_2.jpg)
DOGE’nin varlığı elbette Musk’ın desteklediği Başkan Donald Trump ile gerçek oldu. Trump’ın başkanlık yarışını kazanmasının ardından Tesla hissesine ciddi oranda para aktı zira Musk’ın şirketleri federal hükümetle derin bağlara sahip. Örneğin Tesla’nın hisseleri sadece son 6 ayda yüzde 83 artış (şu sıralar düşse de) göstermiş durumda.
Elbette bu, Muks’ın Trump'ın başkanlığına yaptığı yatırımın olağanüstü bir getirisi. Ancak Musk sadece bu getirilerle de yetinmek istemiyor gibi. Zira Avrupa’da, özellikle Almanya’daki aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) Partisini desteklemesi bunu gösteriyor.
Musk’ın birkaç yıl öncesine göre günümüzdeki imaj değişikliği halkın tutumunu da etkiliyor. Reuters’e göre, İsveçlilerin Tesla'ya olumlu bakma oranı Trump'ın göreve başlamasının ardından 11'e kadar düşmüş durumda. Tesla'nın Model Y'sinin geçen yıl hem İsveç hem de Norveç'te en çok satılan otomobil olduğu düşünüldüğünde bu, tam anlamıyla radikal bir durum. Avrupa'nın genelinde %50'ye yakın düşüş yaşandığı belirtilirken bu düşüşte Musk’ın söylemleri ve davranışlarının etkisi olmadığını söylemek çok zor. Ancak tek sorumlu Musk da değil, zira yeni Model Y geliyor ve insanlar bu aracı bekliyor.
Gerçek şu ki Musk, halihazırdaki konumu itibariyle belki de daha önce hiçbir şahsin sahip olmadığı bir güce sahip. Musk, elinde küresel bir medya platformunu, uyduları ve uzay gemilerini, Starlink üzerinden internet erişimini, Tesla üzerinden elektrikli araç dünyasını ve Grok ile yapay zeka dünyasını elinde tutuyor. Hatta X'e bir bankacılık ve ödeme sistemi çözümü entegre ederek işleri daha da ilerletmek istiyor.
Bu haliyle, üstün teknoloji bilgisini ve servetini kullanarak dünyayı ele geçirmeye çalışan Superman'in zeki baş düşmanı Lex Luthor'a çok daha yakın oluyor.
2015 yılında Stephen Colbert’ın sunduğu The Late Show’a katılan Musk’a “Dünyayı kurtarmaya mı çalışıyorsunuz?” sorusu yöneltilmişti. Musk ise bu soruya mırıldanarak, “Yani, iyi şeyler yapmaya çalışıyorum, evet, dünyayı kurtarmak değil...” cevabını verirken Colbert araya girerek, “Ama iyi şeyler yapmaya çalışıyorsun ve milyardersin” dedi. Musk başını sallayarak 'Evet' diye yanıtladı. Colbert, “Bu biraz süper kahraman ya da süper kötü adam olmak gibi görünüyor. Birini seçmek zorundasın” dedi. Musk duraksadı, yüzü oldukça ifadesizdi. O dönemden bu yana 10 yıl geçti ve işler büyük ölçüde değişti: Daha çok Lex Luthor, daha az Tony Stark.
Belki de Musk etrafında dönen her şey insanların onu tam tanıyamamasıyla da ilgili. Walter Isaacson tarafından yazılan biyografisinde Musk için bazı tanımlamalar kullanılıyor: “Tam kontrol istemek onun doğasında vardı”, “Günlük nezaket, sıcaklık ve sevilme arzusu üreten duygusal reseptörlere sahip değildi.”
Isaacson, Musk'ın hayat hikayesinin son satırlarında, “Bazen büyük yenilikçiler, tuvalet eğitimine direnen, risk arayan erkek çocuklardır. Pervasız, gülünç, hatta bazen toksik olabilirler. Aynı zamanda çılgın da olabilirler. Dünyayı değiştirebileceklerini düşünecek kadar çılgın” diyor. Isaacson biyografisinde Musk'ın "dramaya bağımlı" olduğunun da altını çiziyor.
Belki de paranın motive edemediği Musk, insanlık için koyduğu bu hedeflerden kaynaklanan şöhret tarafından motive ediliyordur. Ve bu şöhret de onu giderek yozlaştırıyordur.
Kaynakça https://en.wikipedia.org/wiki/Elon_Musk_(Isaacson_book) https://www.newyorker.com/magazine/2023/09/18/elon-musk-walter-isaacson-book-review Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:
![DH Android Uygulamasını İndir](/Content/img/uygulama-indir-android.png)
![DH iOS Uygulamasını İndir](/Content/img/uygulama-indir-ios.png)