Günümüzde kullanılan aşılar konağın immün sistemini uyarmak ve bağışıklık yanıtını oluşturmak için bünyesinde antijen adı verilen yapılar barındırıyor. Antijenler konağın immün sistemini indüklüyor ve konak antijene karşı antibody adı verilen antikorları üretiyor böylece konak virüsle karşılaştığında bahsi geçen antikorlar konağın immün yanıtının çok daha güçlü ve hızlı olmasını sağlıyor.
Sıvı formda uygulanan aşılar bahsi geçen antijenleri bir veya iki gün boyunca konağa sunuyor yani antijene karşı oluşan antikor yanıtı bu günlerde oluşuyor ancak gerçek enfeksiyonlar 2 veya 3 hafta sürebiliyor, bahsi geçen durumda da imun sistem çok daha fazla antikor üretiyor yani antikor yanıtı daha güçlü ve daha çok oluyor.
Stanford University
Bahsi geçen durumdan yola çıkan Stanford University kurumu araştırmacıları biyolojik olarak uyumlu polimer nanopartiküller içeren hidrojel geliştirdi. Daha sonra hidrojele viral antijenler ve farmakolojik adjuvanlar eklendi.
Geliştirilen hidrojel laboratuvar ortamında farelere subkutan olarak enjekte edildi ve bahsi geçen antijenler ile adjuvanların birkaç gün boyunca inflame alana nüfuz etmesi sağlandı.
Yapılan çalışma sonucunda yeni yöntem normal olarak aşılanmış kontrol grubuyla karşılaştırıldı ve sonuçlara göre hidrojel uygulanan fare grubunun kontrol grubuna oranla çok daha fazla antikor ürettiği tespit edildi. Ayrıca hidrojel kullanılan grubun ürettiği antikorların kontrol grubuna oranla antijen affinitesinin 1000 kat daha fazla olduğu tespit edildi.
Yeni araştırma ACS Central Science adı verilen dergide yayımlandı.
Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:
Bana çok korkutucu geliyor bunlar.