Tarih kitaplarında buhar makinesinin keşfi, Endüstri Devrimi'ni başlatan gelişme olarak gösterilir. Buhar gücüyle çalışan makineler sayesinde endüstriyel üretime başlayan batı toplumları, sanayileşmeyle birlikte hızlı bir gelişim sürecine girerek, etkilerini bugün dahi hissettiğimiz sosyo-ekonomik değişimlerin fitilini ateşlediler. Hızlı nüfus artışı ve tarımda yaşanan gelişmeler nedeniyle kırsaldan kente göç başlarken, modern şehirleşmenin temelleri atıldı ve fabrikalarda çalıştıracak işçi ihtiyacının doğması kentleşmeyi hızlandırdı.
Aradan geçen onlarca yıla rağmen köyden kente göç haretketi gelişmekte olan ülkeler için aşılması gereken önemli sorunların başında geliyor. Örneğin Çin için önümüzdeki 15 yılda yaklaşık 240 milyon insanın kentlere göç edeceği tahmininde (Forbes Türkiye, Aralık 2009, s204) bulunuluyor ki bu oldukça büyük bir rakam. Ancak artan nüfus yoğunluğu, plansız kentleşme ve alt yapı sistemlerindeki hatalara karşı çalışma yürüten ve çözüm üreten teknoloji şirketleri de yok değil. Bilişim teknolojilerinde dünyanın en büyük kuruluşu olan IBM, "Next 5 in 5" isimli yıllık çalışmasının dördüncüsünde, şehirleşmeyi ele aldı ve önümüzdeki 5 yılda şehirleri dolayısıyla yaşantımızı değiştirebilecek 5 yeniliği masaya yatırdı.
Daha akıllı bir gezegen inşa ediyoruz diyen IBM'in önümüzdeki 5 yıl içerisinde şehir yaşamını değiştireceğini iddia ettiği yenilikler şu şekilde;
- Şehirler daha sağlıklı bağışıklık sistemine sahip olacak!
IBM tarafından sosyal değişimler ve pazar akımları göz önüne alınarak, gelişim aşamasındaki teknolojiler düzleminde hazırlanan listenin ilk sırasında, şehirlerin bağışıklık sistemi geliyor. IBM'e göre artan nüfus yoğunluğundan ötürü şehirler malesef yaygın hastalıkların merkezi olmaya devam edecek. Ancak IBM, gelişen teknolojiyle birlikte önümüzdeki yıllarda halk sağlığı görevlilerin hastalığın nerede, nasıl ve ne zaman yayıldığını tam olarak tespit edebileceğini, hastalığın yayılma riski olan bir sonraki durağı tanımlayabileceklerini belirtiyor.
Son birkaç yıldır tüm dünyaya kabus dolu anlar yaşatan H1N1 inflüenza virüsü gibi bulaşıcı hastalıklara karşı bilim adamlarının belediyelere, okullara, hastahanelere ve çalışma alanlarına araçlar sağlayacağı, bu sayede hem son durumun tespiti ve takibi hem de alınacak önlemler noktasında kuş ve domuz gribi potansiyel yayılma riski olan hastalıklara karşı daha hızlı tepki verilebileceği belirtiliyor. Bu çok önemli bir gelişme zira H1N1 virüsüne karşı pek çok ülkenin hazırlıksız yakalandığını termal kamera ve maske satışlarında son dakika patlamalarının yaşandığını biliyoruz.
IBM ayrıca önümüzdeki beş yıl içerisinde "Sağlık İnterneti" kavramının gelişimine tanık olacağımızı dikkat çekiyor. Açıklamaya göre bu sayede yaygın hastalıklara karşı elektronik sağlık kayıtları içeren medikal bilgiler, olası bir risk durumunda hızlı ve güvenli bir şekilde dağıtılabilecek ve bu sayede insanların erken bilinçlendirilmesi ve risk faktörleri oluşmadan önce gerekli önlemlerin alınması sağlanabilecek. IBM dünya genelinde Nükleer Tehlike Girişimi, Küresel Sağlık ve Güvenlik Girişimi ile Ortadoğu Bulaşıcı Hastalık İzleme Konsorsiyumu gibi uluslarası organizasyonlarıyla birlikte, bulaşıcı hastalık salgınlarının analizi ve sağlık bilgilerinin paylaşımında yöntemlerin standartlaştırılması için çalışıyor.- Algılama ve Tepki yeteneğine sahip akıllı binalar inşa edilecek!
Göç nedeniyle şehir nüfusunun hızlı bir şekilde artması konut ihtiyacını da arttırıyor. IBM, bir kısım örneklerini gelişmiş site projelerinde de gördüğümüz akıllı ev kavramının gelecekte yaygınlaşacağını düşünüyor. Günümüzdeki yapıların ısı, su, elektrik ve kanalizasyon gibi temel birimlere sahip olduğunu ancak her birinin bağımsız yönetildiğini belirten IBM, gelecekte inşa edilecek evlerin ise canlı organizmalar gibi çalışacağını ve insanları koruma, kaynak israfını önlemek ve karbon emisyonunu düşürebilmek için sorunları hızlı algılama ve anında tepki verme yeteneğine sahip olacaklarını öngörüyor.
Bazı örneklerini milyonlarca dolar değerindeki özel yapılarda ve filmlerde gördüğümüz sensör teknolojisinin evlerde yaygınlaşarak hemen her parametrenin sürekli kontrol altında olacağını belirten IBM, bireylerin ev içerisindeki hareketleri ve vücut ısılarına göre ortam sıcaklığının ayarlanabilecğini, evin doluluk oranından ortam ışık seviyesine kadar hemen herşeyin sensörler aracılığıyla sürekli kontrol edilebileceğini belirtiyor.
Gelişmiş yapıların aynı zamanda doğa dostu olacağını söyleyen IBM, sensör teknolojisini esas alan alt yapı sistemleriyle herhangi bir sistem bozulmadan veya servis dışı kalmadan önce tamirin mümün olacağını söylüyor. Öte taraftan yine bu teknoloji sayesinde iş veren, şirketinin toplam güç sarfiyatını ve karbon emisyon değerlerini gerçek zamanlı olarak izleyebilecek ve yüksek değerleir düşürmek için gerekli tedbirleri alabilecek. Akıllı binalar konusunda çalışmalar yapan IBM, Çin'deki Hangzhou Dragon Otelinin ana sistemlerini entegre etti ve gelişmiş yönetim sistemiyle oteli, "akıllı otel" olarak dönüştürdü.
- Elektrikli araç ve şehir otobüslerinin kullanımı yaygınlaşacak!
Dünya devi pek çok otomobil üreticisinin elektrik motorlu hybrid (benzin ve elektrik motoru bir arada) araçlar üzrinde çalıştığı biliniyor. Hatta Toyota ve Honda tarafından üretilen hybrid otombilleri bugün ülkemizde de satın alabilmek mümkün. Otomobillerin yanı sıra başta Mercedes olmak üzerek dünya devi bazı üreticilerin Hybrid veya tamamiyle elektrikli otobüsler hazırladığı hatta bazı ülkelerde bu araçların hizmete sunulduğunu da biliyoruz.
IBM yakıtla çalışan araçların yerini, geliştirilen yeni pil teknolojileri sayesinde tek şarjla günlerce hatta belki aylarca kullanılabilecek elektrikli araçların alacağını düşünüyor. Bilim adamları ve iş ortaklarıyla birlikte yeni pil tasarımları üzerinde çalıştığını açıklayan IBM, günümüzde tek şarjla 50-100 mil gidebilen elektrikli araçların yeni geliştirilen pil tasarımları sayesinde 300-500 mil gidebileceğini öngörüyor.
Akıllı sistemler yardımıyla rüzgar enerjisi gibi alternatif enerji kaynakları kullanılarak halka açık yerlerde elektrikli araçların şarj edilebileceğini söyleyen IBM, bu sayede hem emisyon değerlerinin hem de gürültü kirliğinin öne geçileceğine vurgu yapıyor. Danimarka merkezli EDISON araştırma birliği ile elektrik araçların geniş ölçekli adaptasyonu için iş birliğine giden IBM, sürdürülebilir enerjinin kaynaklarının kullanıldığı akıllı alt yapı sistemleri tasarlıyor.
- Akıllı sistemler su kaybının önüne geçecek ve enerji tasarrufu sağlayacak!
Önümüzdeki 50 yıl içerisinde su ihtiyacının 6 kat artması bekleniyor ancak kullanılabilir su kaynakları da her geçen gün azalıyor. Hatta bazı analistler insanoğlunu bekleyen tehlikeyi anlatabilmek için "üçüncü dünyas savaşı çıkarsa su yüzünden çıkacak" öngörüsünde de bulunuyorlar. IBM'e göre su kaynaklarının azalmasında sorumluluk %50'ye varan oranda sızıntı yapan zayıf alt yapı sistemlerine ait.
Gelecekte yaşanması olması su sorunlarının önüne geçebilmek için akıllı su sistemlerinin kurulacağını belirten IBM, lüzumsuz su kayıplarının %50'ye varan oranda azaltılabileceğini tahmin ediyor. Akıllı kanalizasyon sistemleriyle nehir ve göllerdeki kirliliğin de önlenebileceğini belirten IBM, gelişmiş su arıtma teknolojileriyle şehirlerin suyu geri kazanabileceğine ve yeniden kullanabileceğine, bu sayede suyu taşımak için harcanan enerjide de %20 tasarruf sağlanabileceğine dikkat çekiyor.
Su ve enerji sistemlerine entegre edilecek interaktif ölçüm cihazları ve sensörler yardımıyla gerçek zamanlı olarak doğru tüketim bilgilerinin elde edebileceğini söyleyen IBM, bu sayede tüketicilerin kaynakları ne zaman ve nasıl tüketecekleri konusunda daha sağlıklı karar verebileceklerini ifade ediyor.
- Şehirler suçlara daha hızlı müdahele edecek (hatta yardım çağrısı almadan)!
IBM gelecekte şehirlerin suç ve yaygın hastalık gibi acil durum gerektiren olayları azaltabileceğini hatta öncesinde engel olabileceğini belirtiyor. Hali hazırda yasa uygulayıcı makamlara, doğru bilginin doğru zamanda analizi için yardım ettiklerini dile getiren IBM, bu sayede kamu çalışanlarının ileriye dönük suç önleyici tedbirler alabileceğini belirtiyor.
New York İtfaiyesi'nin yeni nesil sistemler için kendilerini seçtiğini belirten IBM, hem yangıları önlemek hem de cankuratanları korumak için verileri gerçek zamanlı toplayan ve dağıtan ileri seviye sistem kurduklarını söyledi. Yıkıcı sel ve su baskınlarına karşı şehirleri koruyacak su setleri tasarladığını söyleyen IBM, daha iyi kentleşme için akıllı yapılara, akıllı sağlık hizmetlerine, akıllı ulaşım alt yapısına, akıllı su sistemlerine ve akıllı güvenlik önlemlerine ihtiyaç duyulduğunu, bu noktadaki yeniliklerin önümüzdeki beş yılda şehir yaşamına önemli değişiklikler getirebileceğini, daha iyi bir gezegenin daha iyi şehirlerle inşa edebileceğini vurguluyor.
Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:
Bana çok korkutucu geliyor bunlar.