Belki kimileriniz bilmiyor olabilir ama Intel, Larrabee kod adıyla ekran kartı geliştirme çalışmaları yürütmüş, AMD ve Nvidia'ya rakip olabilir miyim derken çeşitli nedenlerle bundan vazgeçmişti. Son kullanıcı tarafında bu yoğun efor bitmiş ürün olarak karşımıza çıkmadı fakat 8 yıllık çalışmanın eseri olan Larrabee projesindeki bilgi birikimi ve geliştirme çalışmaları daha farklı bir alanda HPC olarak tabir ettiğimiz GPU hızlandırmalı yüksek başarımlı bilgi işlem dünyasında kullanılmasına karar verildi.
Kısaca anlatmam gerekirse, bilgisayarda kullandığımız ekran kartlarınıun özel versiyonları dünyanın en güçlü süper bilgisayarlarına paralel işlem yetenekleriyle güç katıyor. Bu bilgisayarlar finansal simülasyonlardan hava durumu modellemelerine, petrol ve gaz aralamalarından medikal görüntüleme ve analizlere kadar gerek devletler gerekse de üniversiteler ve özel sektör temsilcileri tarafından pek çok alanda yaygın bir şekilde kullanılıyor. Buradaki pazarın karlılığı ve derin öğrenme gibi yeni teknolojilerin yüksek başarımlı bilgi-işlem dünyasındaki potansiyelini gören Intel, Larrabee projesini devşirerek AMD FireGL ve Nvidia Tesla serisi HPC kartlarına rakip Xeon Phi ürün ailesi olarak piyasaya sürdü.
Görme şansı yakaladığım Xeon Phi kartı, Intel'in yardımcı işlemci olarak konumlandırdığı, süper bilgisayarlar ve uyumlu sunucularda merkezi işlem birimine eşlik eden kart ailesinin bir üyesi. Aslına bakarsanız genel görünüm olarak PCIe tabanlı herhangi bir ekran kartından farklı olmayan ve pasif soğutma ile çalışan kartın merkezindeki çip, 22nm üretim geometrisiyle inşa edilen ve içinde tam 61 tane x86 işlemci çekirdeği bulunan bir yonga. Merak edenler için çekirdeklerin çalışma hızı da 1.1GHz. Aslına bakarsanız burası tuhaf çünkü 64-bit destekli ve sıralı işlem kabiliyetindeki bu çekirdeklerle Intel'in, AMD ve Nvidia'nın paralel veri hızlandırması yapabilen GPU'larına meydan okuması pek mümkün değil.
Püf noktada da burada zaten, Xeon Phi tasarımında her bir çekirdeği geleneksel x86 işlemcilerden ayırarak GPU klasmanına yaklaştıran yani paralel işlem yeteneği kazandıran özellik, 512-bit SIMD ünitesi. Xeon Phi ailesinin videomuza konuk olan öncül Knight Corner versiyonunda her çekirdek 4 izlek desteği ve 512-bit SIMD yani çoklu veri paralelliği sağlayan tek çevrimli komut ünitesi sunuyor. Söz konusu paralel hızlandırma kartı olduğu için buradaki 61 çekirdek, AMD ve Nvidia'nın binlerce çekirdeğine karşı sizleri yanıltmasın zira doğru bir kıyaslama için aynı zeminde daha sofistike çekirdek tanımlamalarının yapılması şart.
Toplamda 30MB'ın üzerinde Seviye 2 bellekle gelen ve 8GB GDDR5 bellek kullanan kartın TDP değeri ise 300 Watt. Intel'in buradaki temel çıkış noktası, geliştiricilere CUDA veya OpenCL'in derinlerine dalmadan mevcut x86 kodlamaa yöntemlerine ufak bazı ilavalerle 1 TeraFLOP işlem gücünü kullandırabilmek. Linux ile çalışan, Redhat ve SUSE'nin özel bazı dağıtımlarıyla uyumlu olan kartın takılacağı sunucular ki özellikle Dell'in ürünleri burada oldukça kuvvetli ayrıca Xeon sınıfı geleneksel işlemcilere de ihtiyaç duyuyorlar. Kısacası bootable değiller, her ne kadar herhangi bir çekirdek özel bazı koşullarda merkezi işlem birimi gibi koşturulabilse de bu jenerasyon Xeon Phi işlemcilerinde Intel'in ana hedeflerinden biri de bu değil zaten. Intel'e göre videomuza konuk olan Xeon Phi kartların sadece bir tanesi bile 25 tane geleneksel Xeon işlemci kullanan herhangi bir sunucuya kıyasla paralel hesaplamanın öne çıktığı iş yüküne göre 10 kata varan, genel ortalamada ise 2.5 - 3 kata ulaşan daha yüksek performans almanızı sağlıyor. Kısacası Intel, merkezi işlem biriminden görsel işlemeye kadar, AMD ve Nvidia çözümlerine ihtiyaç duyulmayan bir ekosistem oluşturmak istiyor.
Xeon Phi ailesi kademeli olarak önemli bir gelişim gösterdi. Şu anda 3. nesil Xeon Phi işlemcilerin pek çok detayına hakimiz. 10nm ile geliştirilen yeni mimaride, ürünler soket formunda da sunuluyor dolayısıyla host işlemcisi gibi de davranabiliyor böylece tek bir ürün paketiyle hem merkezi işlem birimi hem de paralel işlem hızlandırıcısı elde edilmiş oluyor. Intel'in mevcut ürün planlamasında, 72 çekirdekli modeller de olup bunlar, Atom işlemci ailesine güç veren Silvermont mimarisi üzerinde şekilleniyor. Üstelik en yüksek performans için Intel, organik işbirliği içerisinde olduğu Micron ile HBM yani yüksek bantgenişliğine sahip bellek teknolojisinden de istifade ediyor. Rakibi pek çok firma gibi kendi bağlantı teknolojisine sahip olan Intel, Omni Path adını verdiği mimari kapsamında çok düşük erişim süresinde yüksek bantgenişliğine olanak tanıyor. Birden fazla Xeon Phi kartı bir arada kullanmak isteyenler içinse Intel'in geliştirmiş olduğu özel bağlantı kartları da sunuluyor. Evet arkadaşlar ben Erdi Özüağ, bir sonraki videoda görüşene kadar şimdilik hoşçakalın.