Apple'ın samimiyetsizliği iPhone 6 lansmanı ile tescillendi

Yorumlar

Apple’ın biz sizin için en iyisini düşünürüz yalanı iPhone 6 lansmanı ile tescillendi.

Başlık biraz sert oldu değil mi? Hatta bazılarınız için de anlamsız zira Apple bir ticari kuruluş ve “Para kazanmasını sağlayacak her söylemi ve yöntemi benimsemesinden doğal bir şey olamaz.” diyor olabilirsiniz. Fakat durum biraz farklı.

Apple'ın samimiyetsizliği iPhone 6 lansmanı ile tescillendi

Eğer olaya duyguları katar ve insanların iyiliği için çalıştığınızı, onların ihtiyaç ve isteklerini dinleyerek çözümler ürettiğinizi söylüyorsanız bu konuda samimi olmanız gerekir. Samimi değilseniz müşteri ile alay ediyorsunuz demektir.

Apple’ın samimi olduğuna inanmıyorum. Zaten salonu dolduran çoğunluğun basın değil Apple çalışanı olması da ayrı bir olay. Gerçi bir ara salonu dolduranların eksiksiz ayakta alkış tuttuğu düşünüldüğünde orada basın kartı taşısın taşımasın yer alan herkesin Apple çalışanı olduğu da söylenebilir.

Bu yazıda 9 Eylül’de gerçekleştirilen iPhone 6, 6 Plus ve Apple Watch lansmanında görüp de yok artık dediğim bazı söylem ve durumları sizlerle paylaşmak istiyorum.

Büyük ekran iyi midir?

iPhone 6 ve iPhone 6 Plus için “Daha büyük bir ekrana sahibiz, artık resimler ve videolar bu büyük ekranda daha iyi görüntüleniyorlar, çözünürlük mü? Evet işte 2 milyondan fazla piksek bu ekranda hatta bir ismi de var Ratina HD” diyor Apple.

Apple başından beri tek elle kullanımı savunan bir üretici oldu. Öyle ki, iPhone 5 ile uzayan ekranı kabul ettirebilmek adına baş parmağınız ile ulaşabildiğiniz en uç nokta bizim için sınır oldu dediler. Bu sınır önemliydi çünkü kullanıcılar için en iyisi buydu, bütün işimizi tek elle yapabilmek varken neden iki elimizi kullanmak zorunda kalacaktık ki? Yazı mı yazmak istiyorsun minik klavyenin her noktasına baş parmağınla erişebiliyorsun işte!

Resim mi düzenleyeceksin? İşte bunu tek elle yapmak iPhone 5 ve 5s ile çok kolay. Biz bunu hep sizi düşünerek yaptık, çünkü sizi seviyoruz…

Fakat tüketicilerin hepsi böyle düşünmedi tabi. Artan mobil internet hızları ile birlikte kullanıcıların görüntüledikleri içeriklerin kalitesi de artış gösterdi. Kullanıcılar mobil ortamda HD videolar görüntülemek, büyük boyutlu resimleri daha rahat kontrol etmek istiyorlardı. 2 sene önce Note serisi ile tırmanışa geçen büyük ekranlı Android telefonlar tam bu noktada kullanıcıların ilgisini çekmeye başladılar. Durun bir dakika bu ekranlarda çift elle yazı yazmak da daha kolaydı zira artık tek ele mahkum değildik değil mi?

Note serisinin hızlı yükselişi, kendi takipçi kitlesini oluşturması ve sonrasında diğer üreticilerin de farklı modellerle bu kervana dahil olmasıyla beraber Apple, o küçük telefonuyla yalnız kaldı. Sonunda 9 Eylül 2014’de bütün söylediği o süslü sözleri çöpe atarak iPhone 6 ve 6 Plus ile karşımıza çıktı.

Bu seferki söylem ise gerçekten arşivlikti zira daha büyük ekran ile artık resimleri daha büyük görüyor, ekranda daha fazla detay için yer oluyor ve ekranı yan çevirdiğimizde ek fonksiyonlar için alan kazanıyorduk. Büyük iyidir ve daha büyük daha iyidir dediler, Full HD çözünürlüğü ise tekrar keşfettiler. Artık Full HD çözünürlükte 5,5” cihazlar için yeni bir tanımlamamız da oldu Retina HD ekran.
Merak ettiğim konu ise 2K ekranlar için nasıl bir tanımlama çalışması yürüttükleri. Gelecek sene Retina HD Plus ile çıkarlar mı karşımıza ne dersiniz?

Uzun pil ömrü ve iPhone

Şu bir gerçek ki sentetik test yazılımları ile sınırlandırılmış koşullarda video izleme veya internette gezinme testleri yaptığımızda iPhone’lar hiç de fena iş çıkartmıyorlar hatta tepeye oynuyorlar. Peki ya gerçek dünyada durum nasıl?

Gerçek dünyaya döndüğümüzde iPhone kullanıcılarını yanlarında taşıdıkları şarj kablolarıyla tanıyabiliyoruz. E kolay değil tabi, telefonun şarj kablosu da sadece kendine özel olunca herkesten şarj cihazı istenemiyor tabi.

Gerçek dünya da nesi diyebilirsiniz. Burada 3G üzerinden senkronizasyon açıkken bir yandan WEB’de gezinme bir yandan da müzik dinleme gibi normal hayatta sürekli karşılaştığımız kullanım senaryolarından söz ediyoruz.

Bu tip durumlarda ekranın tek başına açık kalma süresi bir şey ifade etmiyor. Verimli bir modeme, az güç tüketmek üzere optimize edilmiş bir işletim sistemine, donanım bileşenlerine ve en önemlisi büyük bir pile ihtiyacınız var.

Apple genelde her şey üzerinde çalışıyor da bir bu büyük pil kısmını sonraya bırakıyor. Yeni iPhone’larda ise pil ömrü konusunda kimi geliştirmelerden söz ediyor.

Fakat gösterilen tabloya bakılırsa özellikle iPhone 6’da konuşma süresi dışında pek bir gelişme yok gibi. iPhone 6 Plus ise ekran boyutlarına nazaran kaba hatlara sahip büyük kasasına rağmen önemli bir ilerleme sunamıyor. Büyük ihtimalle Plus, yoğun kullanımda bir günü tamamlayacak ama daha fazlasını sunamayacak diyebiliriz.

Benim merak ettiğim ise kullanıcısını bu kadar düşünen Apple’ın pil ömrü konusunda hangi kitlenin isteklerini gözetiyor olduğu. Özellikle diğer telefonların 2 Dolarlık kablolarla yaptıkları basit şarj işlemi için tüketiciye 20 Dolarlık kablolar dayatılmasındaki sevimli noktayı hala anlayamadım.

Kısacası pil ve şarj konusunda da samimiyetten uzak bir firma var karşımızda.

Kamera ile ilgili teknik veriler

Apple, kamera konusunda ağırdan almaya devam ediyor. HTC’nin Ultra Piksel kamerasında yer alan sensörler kadar olmasa da büyük piksellerden oluşan 8MP çözünürlükteki kamera yeterli ama en iyi olmaktan uzakta duruyor. Optik sabitleme, Time Laps özelliği işe yarar, 720P 240 Kare/sn video kaydı ise eğlenceli özellikler arasında.

Fakat hala 4K video kayıt yeteneği yok ve Full HD’de 60 kare/sn yakalama oranına atıfta bulunulması Apple’ın bu telefonları sadece diğer iPhone’lar ile kıyasladığının bir kanıtı oluyor. Evet, 2 sene önce bunu yapmak mantıklı olabilirdi, rakipler geride görünüyorlardı fakat bugün sadece kendi içinde bir kıyas yapmak yenilginin kabullenilmesinden öteye gitmiyor.

4K kayıt gereksiz geliyor olabilir fakat Android dünyasında 4K kayıt yeteneğine sahip cihazların bir çoğu Full HD 60 kare/sn videolarda 4 kat kayıpsız yakınlaştırma özelliği sunuyor. Böylece video kaydı yaparken uzaktaki nesneleri yakınlaştırarak çok net bir şekilde kayıt altına alabiliyorsunuz. Konu video kaydı olduğunda uzaktaki cismi yakına getirebiliyor olmak 240 kare/sn video kaydından daha önemli olsa gerek.

Sonuç olarak kamera kötü değil ama kesinlikle rakiplerini gölgede bırakacak bir yenilik de sunmuyor. Lansmanda üzerinde çok durulmamasından da anlaşılabiliyor.

Devamı yarın

NFC, telefonların tasarımları ve satış fiyatları ile ilgili konulardaki görüşlerimi de yazımın diğer bölümünde paylaşacağım

Yazının ikinci bölümü için tıklayınız