Ticari uçuşların başladığı 1950 yıllarından günümüze geçen yıllar içinde uçakların tasarımı hep aynı oldu. Tüp, kanatlar ve kuyruk stabilizatörleri. Bu sistem uçakların mekanik olarak uçurulduğu dönemlerde, uçağa büyük bir uçuş kararlılığı sağlasada artık bu çok gerekli değil. Zira bilgisayarlar sayesinde pilot genel yönetici konumuna doğru ilerlemekte.
Amerikalı Jet Zero firması bu eski tasarımı tamamen değiştirmeye kararlı. Anka 3’ün de kullandığı uçan kanat teknolojisinin benzeri olan karışımlı uçan kanat yapısına geçmeye hazırlanıyor. Uçan kanat teknolojisi bildiğiniz gibi radara gözükmeyen, askeri görevlerde kullanılan, özel derin darbe uçaklarında belli süredir kullanımda. Ancak yolcu uçağı için şimdiye kadar kimse kullanmayı düşünmemişti.
Bunun en büyük nedenlerinden birisi de küçük motorların büyük itki gücü elde edememe sorunu idi. Askeri uçaklar özel jet motorları kullansada ticari uçuşlar dev, verimli, harici ve bakımı kolay motorlar kullanıyorlar.
Artık günümüzdeki motorlar verimli ve küçük olduğundan, küçük motorlardan büyük itki sağlamak mümkün. Jet Zero bu sayede motorları gövdenin kuyruk tarafında üste monte etmiş. Bundan dolayı motor bağlantı aparatlarını da kaldırarak ağırlık avantajı sağlamış.
Sonuçta devasa kanatların kaldırma kuvveti sayesinde, dar gövdeli uçaklarda kullanılan motorlarla geniş gövdelilerdeki gibi 200-300 kişinin taşındığı bir uçak tasarlamak mümkün olmuş.
En büyük yakıt tasarrufu ise kuyruğu tamamen atmakla sağlanmış. Stabilite ve dümen imkanı sunan kuyruk yerine kanat üzerine bir çok kontrol kanatçığı ile aynı imkan sağlanmış.
Fakat bu da sistemi tamamen bilgisayar aracılığı ile yönetilen bir hale getirmiş. Artık pilot çeşitli hidrolik sistemler ile uçağı kontrol etmiyor ve yerine kontrol kumandasından gelen hareketleri bilgisayar algılayıp gerekli hesaplamalar sonrası flap hareketlerine karara vermekte.
Yüzde 50 yakıt tasarrufu
Tüm bunların sonunda yakıt tasarrufu %50 gibi devasa bir orana varıyor. Bu ilk etapta elde edilen bir değer. Gelecek yıllarda yapılacak gelişim ile bu oran daha da artacaktır.
Sıfır emisyon hedefi ise yok değil. Ancak elektrikli bir motor yerine, rüzgar ve güneş gibi yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen yenilebilir yakıt kullanmak esas hedef. Bu yakıtın adı SAF yakıtı ve şimdiden kullanılıyor ancak şimdilik çok pahalı. Diğer bir seçenek ise temiz hidrojen. Bu tür yakıtlar için uyumlu motorları şirket ilk günden sunacak.
Firma aynı zamanda iki farklı dalda daha ürün çıkarmayı planlıyor. Bunlardan biri havada diğer uçaklara yakıt ikmali yapan uçan tanker. Tasarımın sağladığı yakıt tasarrufu, daha fazla uçağa daha uzun mesafelerde yakıt ikmali sağlıyor. Bu nedenle geçtiğimiz senelerde ABD Hava kuvvetlerinden 235 milyon dolar hibe alarak bir özelleşmiş versiyon çalışması sonrası Pathfinder kod adlı proje ortaya çıktı. Bu projeye göre 2027’de 1/8 boyutlu bir tanker uçak yapılacak ve bu sistem sadece uçuş testleri için değil mürettebat için gerekli olacak basınçlı kabin testleri içinde kullanılacak.
Diğer versiyon ise kargo taşımacılığı, burada yakıt tasarrufunu daha da yükselterek %52’ye varabileceği hesaplanmış.
İlk yolculu uçak için verilen tarih 2030 yılı diye geçiyor. Ancak sistemin kendini ispatlaması için önce askeri uçan tanker versiyonun yapımı ve hizmete girmesi gerekiyor. Ardından kargo versiyonun düzenli uçuşa başlaması, sonrasında yolcu uçağı versiyonuna geçişmesi bekleniyor. Bu şekilde çıkış tarihi uzasa da pazar entegrasyonu daha sağlıklı olacaktır.
Kaynakça https://simpleflying.com/jetzero-blended-wing-pathfinder-us-air-force-advances-fly-by-2027/ https://www.jetzero.aero/ Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:
0KM olmadığı için 2. ele düşmez mi? Fabrikadan rodajlı :P