Gelişen teknoloji ile birlikte çeşitli tedavi yöntemleri de deneysel olarak geliştiriliyor. Şimdi ise University College London araştırmacıları kanser için deneysel olarak, geleneksel kemoterapiye ek olarak uygulanan ve manyetik nanoparçacıklar içeren tedavi yöntemlerinin tedavi etkinliğini artıracağını öne sürdü.
Bilim insanları 10 yılı aşkın bir süredir tümör hücrelerinin sıcaklığını artırarak öldürmeyi ve bu sayede çeşitli tedavi yöntemlerinin gelişmesini sağlamayı hedefliyor. ( Kanser hücreleri genel olarak sağlıklı hücrelere oranla sıcaklık artışına çok daha duyarlı. ) Normalde insan somatik ( Somatik hücre (diploid), bir organizmanın vücudu oluşturan herhangi biyolojik bir hücre. Somatik hücre, çok hücreli bir organizmada, üremeyle ilgili olan gamet, germ hücresi, gametosit veya farklılaşmamış kök hücre dışındaki diğer tüm hücrelere verilen isimdir. ) hücreleri genel olarak 45 °C’ye kadar dayanırken tümör hücreleri yaklaşık olarak 42 °C civarında ölüyor.
Kanser
Bilim insanları kanser hücrelerini selektif ( seçici ) olarak ısıtmanın yollarını aradı ve manyetik hipertermi olarak adlandırılan manyetik parçacıkların tümör dokusunun bulunduğu yere ulaşmasını sağlayan ve bu parçacıkları manyetik alan kullanarak ısıtan böylece çevre dokuların görece olarak daha az zarar görerek kanserli hücrelerin ölmesini sağlayan yöntemden yararlandı. Ayrıca araştırma ekibi bu yöntemi geleneksel kemoterapiyle birleştirdi.
Geliştirilen yöntem insana ait çeşitli kanserlere ait ( prostat, beyin ve meme ) hücre hatları üzerinde test edildi ve manyetik parçacıklar kemoterapötik ajan olan doksorubisin ile dolduruldu. Yapılan çalışamalar sonucunda tüm hücre hatlarında yalnız kemoterapötik tedaviye kıyasla daha fazla kanser hücresinin hassar gördüğü yeni yöntemin klasik kemoterapiye oranla %34 oranında daha başarılı olduğu gözlendi.
Yeni araştırma Journal of Materials Chemistry B. adlı dergide yayımlandı.
Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:
Bana çok korkutucu geliyor bunlar.