Kendi kendini iyileştiren ekranlara sahip telefonlar geliyor

Kendi kendini iyileştiren ekranlar
Yorumlar

Metin Akpınar

Teknoloji Editörü

Kendi kendini iyileştiren ekranlar

Analist şirketi CCS Insight'a göre, kendi kendini onarabilen ekranlara sahip akıllı telefonlar 2028 yılına kadar piyasada görünmeye başlayabilir. Rapora göre bu tip ekranlar için ekranın yüzeyi çizildiğinde havayla temas ettiğinde tepki veren ve oluşan kusuru dolduran yeni bir “nano kaplama” kullanılacak. Öte yandan şirketler ise birkaç yıldır kendi kendini onarabilen akıllı telefon ekran teknolojisi hakkında konuşuyor. Dolayısıyla kendi kendini onarak ekranlar bir bilim kurgu olmaktan çıkmak üzere. Elbette buradaki en önemli konu, beklentileri doğru ayarlamak.

Örneğin LG, 2013 yılına kadar akıllı telefonlarında kendi kendini onarma teknolojisinin tanıtımını yapıyordu. Hatırlarsanız kavisli ekrana sahip ve arka kapakta “kendi kendini iyileştiren” bir kaplamanın bulunduğu LG G Flex adlı bir telefon piyasaya çıkmıştı. O dönemde bu teknolojinin tam olarak nasıl çalıştığı açıklanmamıştı.

Görünüşe göre firmalar tekrardan bu konuya eğilecek. Öte yandan burada parçalanmış ekranların mucizevi bir şekilde geri gelmesinden bahsetmiyoruz. Giderilecek kusurların hepsi sadece küçük kozmetik çiziklerden oluşacak. Diğer birkaç telefon üreticisi de akıllı telefonlarında kendi kendini iyileştiren malzemelere yer verdi. Motorola, 2017 yılında, çatladığında kendini onaran "şekil hafızalı polimerden" yapılmış bir ekran için patent başvurusunda bulundu. Buradaki fikir, malzemeye ısı uygulandığında çatlakların iyileşmesini sağlayabilmekti.

Yine de bu teknoloji henüz ticari olarak başarılı bir telefonda kullanılmış değil. Ve bu tür telefonları kitlesel ölçekte piyasaya sürmenin önünde birkaç engel var. Bnların en başında, şirketlerin araştırma ve geliştirmeye çok fazla yatırım yapmak zorunda olmaları geliyor. Ayrıca telefonları büyük hacimlerde pazarlamak ve satmak gerekiyor. Ancak panel teknolojilerindeki atılımı görünce (katlanabilir, yuvarlanabilir ekranlar) bunların üstesinden gelinebileceği düşünülüyor.