Kızılay koronavirüs tedavisine başlıyor

Neden Türkiye dururken yabancı ülkelere yardım yapıldı?
Yorumlar

Yusuf Akbaş

Teknoloji Editörü

Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık, Habertürk’teki röportajında Kızılay’ın koronavirüs çalışmaları hakkında açıklamalarda bulundu. Kızılay koronavirüsün tedavisi için antikor transferi yöntemini deneyecek.

Kızılay, koronavirüs hastalığı iyileşen ve vücudunda 14 gündür virüs bulunmayan gönüllü bağışçıların plazmalarını hasta kişilere transfer ederek koronavirüs tedavisi uygulayacak.

Türkiye’de koronavirüs bulaşan ilk hastalardan bir kısmı iyileşti. Kızılay bu kişilerle iletişime geçip gönüllük talebinde bulunacak. Gönüllü olan kişilerin kanındaki plazmaların sıvı kısmı alınacak diğer kısımları geri verilecek. Plazmadaki koronavirüs antikorları; yoğun bakıma alınmış, solunum sıkıntısına girmiş veya durumu kötüye giden riski yükselmiş vatandaşlarımıza transfer edilecek. İyileşen her kişi, kendiyle birlikte başkalarının da hayatını kurtarmış olacak. Bu tedavi yönteminin hayat kurtarıcı olması durumunda, hastalığın iyileşme hızı ciddi oranda artacak.

Acil ameliyatlar haricinde operasyonlar ertelendiği için günlük kan ihtiyacında azalma oldu. Kızılay, azalan kan ihtiyacı nedeniyle oluşan kaynağını Sağlık Bakanlığı’nın koronavirüs testlerine ayırdı. Sağlık Bakanlığı, bu cihazları günlük 4 bin koronavirüs testinde kullanabilecek. Kızılay, buna ek olarak Nisan ayı sonunda maske üretimine başlayacak.

Neden Türkiye dururken yabancı ülkelere yardım yapıldı?

Kızılay yabancı ülkelere maske ve tıbbi malzeme yardımında bulunmuştu. Kızılay’ın Türkiye dururken başka ülkelere yardım yapması vatandaşlar tarafından eleştirildi. Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık’ın bu konu hakkındaki cevabı şöyle:

“Bizim 13 ülkede delegasyonumuz var. 13 ülkede faaliyetlerimiz var. O ülkelerde de Kızılaycılar korona salgınına karşı oralardaki faaliyetlerine devam ediyor. Nasıl korona salgını var diye Dışişleri Bakanlığımız bütün delegasyonları kapatmıyorsa bizim de oralarda hizmetlerimiz devam ediyor. Bizim burada da yurt dışında da hizmetlerimiz sürüyor. Örneğin Cerrahpaşa ve Çapa’dan bizimle temas edildi. N95 maskeler, kişisel tulumlar, eldivenler kargoladık. Birer kamyonet tıbbi destek gitti. Türkiye içinde de anadoludan aile sağlığı merkezlerinden talepler geldi kargoladık. Erbil’deki mesele şuydu. Erbil Kuzey Irak’ta önemli bir merkez. Binlerce Türk yaşıyor. Onları hizmet eden bir hastaneye oradaki delagasyonumuz oradan tedarikle destek sağladı. İtalya’ya sadece buradan gitti. İtalya’nın hali gerçekten içler acısı bir durumdu. Benim de başka bir kimliğim daha var. Kızılay ve Kızılhaç Federasyonu’nun Ortasya ve Avrupa Başkanı’yım. Çok sayıdaki ülke bizden yardım talep etti. İtalya, İspanya, İngiltere, Yunanistan gibi birçok ülke. Bunların birçoğunu küresel kaynaklar bularak tedarik ettik. Ama İtalya’daki durum şöyleydi; İtalyan Kızılhaç görevlileri ağlayarak evlerden cenaze çıkardıklarını ve durumun çok kötü olduklarını ifade ettiler. Türkiye’de de krizin bu seviyeye varmadığı bir dönemde bu desteği yaptık. Ama daha fazlasını biz Türkiye’de hazırladık sağlık çalışanlarımız için. Bizim tarihimize bakıldığında en zor günde yardım talep eden insanlara destek vermiştir. Bizim için her zaman önce can, sonra canan. Faaliyetlerimizin büyük kısmını ülkemiz için yapıyoruz ama bir taraftan da etrafımızda bizi de etkileyebilecek bir dünya var. Faaliyetlerimizi, bütçelememizi yüzde 99 oranında yurtiçine ayırdık.”